Giriş
Dünya, Sanayi 4.0 devrimi ile yepyeni bir çağa koşuyor. Bilişim teknolojilerinin, nesnelerin internetinin ve yazılımların hâkimiyetinde gelişen bu çağ, özellikle matematik ve fen bilimleri alanında donanımlı nesillerin ayakta kalabileceği bir dönemin kapısını aralıyor. Önümüzdeki yıllarda kol gücüne olan ihtiyaç hızla azalacak, rutin tekrarlardan oluşan işler birer birer yok olacak...
İş yapma şekilleri de iş tanımları da yakın zaman zarfında tamamen değişecek. Bu dönüşüme uyum sağlayabilmenin tek yolu, evrensel ölçekte iyi eğitime sahip kuşaklar yetiştirmekten geçiyor. OECD tarafından yapılan ve kısaca PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı - Programme for International Student Assesment) olarak bilinen araştırma Türkiye’nin buna hazır olmadığını gözler önüne seriyor. Her üç yılda bir tekrarlanan ve son olarak 2016 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye 72 ülke arasında 50’nci sırada bulunuyor.
ÖSYM tarafından hazırlanan 2019-YKS sonuçlarına ilişkin sayısal veriler de eğitimdeki halimizi net olarak ortaya koyuyor. Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) giren 2 milyon 390 bin 188 adayın cevap anahtarlarının sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türlerine göre değerlendirilmesi neticesinde her alanda sadece birer öğrenci tam puan alabildi. Genel durum ise korkunç... Öğrenciler 40 Türkçe sorusunda 14.673 ortalama, sosyal bilimler 20 soruda 6.687 ortalama, temel matematik 40 soruda 5.672 ortalama, fen bilimleri 20 soruda 2.243 ortalama tutturabildi. Yani öğrencilerin, kendi ana dillerindeki soruları doğru cevaplama oranı bile ancak yüzde 35 seviyesinde kaldı...
Bu oran matematikte yüzde 15, fen bilimlerinde yüzde 11 düzeyinde seyretti. Bu eğitim altyapısıyla yükseköğretim sistemine dâhil olan gençlerin sağlam bir bina inşa edebilmesi, gelecekte başarılı olabilmesi ne yazık ki pek mümkün değil... Bu nedenle ülke olarak eğitim işine bir an önce el atmalı; reformların en köklüsünü bu alanda gerçekleştirmeliyiz... Aksi takdirde çoktan yola çıkmış olan gelecek trenine binemememiz kaçınılmaz hale gelecek; benden uyarması...
VERİMLİ YAZ TATİLİ
Ülkemizdeki üç ayı aşan yaz tatili, çoğu öğrencinin bildiklerini unutarak yeni eğitim öğretim dönemine başlamasına neden oluyor. Bu nedenle yaz tatillerini verimli geçirmek büyük önem arz ediyor. Karşıyaka Belediyesi tam da bu amaçla ‘Yaz Dersleri’ adı altında bir programı hayata geçirdi. Proje kapsamında, 7-10 yaş aralığındaki öğrencilere, ilçedeki dört ayrı merkezde ücretsiz eğitimler veriliyor.
Türkçe, matematik ve fen bilgisi dersleri alan öğrenciler, bir yandan da arkadaşları ile birlikte keyifli vakit imkânı buluyor. Hem Karşıyaka Belediyesi’ni hem de bu yıldan itibaren yaz tatilini kısaltan, ara tatiller getiren yeni bir sisteme geçme kararı alan Milli Eğitim Bakanlığı’nı bu faydalı çalışmaları nedeniyle yürekten kutluyorum.
AĞAÇLARA BAKIN
İngiltere’deki Plymouth Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, balkondan yeşilliklere bakmak gibi pasif bir şekilde de olsa doğa ile temas halinde olmanın içki, sigara ve zararlı yiyecek tüketme arzusunu azalttığını ortaya koymuş. Bu konuda yapılan ilk çalışma olma özelliğini de taşıyan araştırmaya göre, bahçesi olan ya da manzarasının dörtte birinden fazlası yeşil alan olan kişilerde zararlı maddeleri tüketme krizlerinin daha nadir ve hafif yaşanıyor.
Bugün Pazar, camınızdan ya da balkonunuzdan yeşilliklere bakan bir manzaraya sahip değilseniz soluğu hemen doğada alın... Hem huzur bulun hem enerji depolayın hem de kötü alışkanlıklardan uzaklaşın. İyi Pazarlar.
