Işınsu Kestelli Gelecek coğrafi işarette
HABERİ PAYLAŞ

Gelecek coğrafi işarette

Eğer tarım ve gıda sektörü ile yakından ilgili değilseniz veya çarşıdan aldığınız ürünün kökenini ve içeriğini dikkatlice incelemiyorsanız ‘coğrafi işaret’ tanımı size yabancı gelebilir... Oysa coğrafi işaret küresel anlamda başlı başına bir değer teşkil etmenin ve markalaşmanın en önemli adımlarından biridir... Şayet bir ürün veya hizmet, bulunduğu yöreden etkilenerek özellik kazanıyorsa ve bundan dolayı ünü artıyorsa ona ‘coğrafi işarete konu ürün’ denilir. Avrupa ülkelerinin neredeyse 200 yıldır uyguladığı bu ve benzeri yöresel kalkınma sistemi sayesinde hem çok sayıda ürün günümüze kadar orijinalliğini koruyarak ulaştı hem de bu sayede oluşan ekonomik refah o bölgeye aktarıldı. Bunun en somut örneği Güney Fransa’daki Roquefort kasabası... Yani rokfor peynirinin anavatanı...

Haberin Devamı

Normalde adını pek kimsenin bilemeyeceği bu kasaba, sadece rokfor peynirinden yılda bir milyar doların üzerinde gelir elde ediyor. Bir başka örnek de İtalya’dan: ‘Parma peyniri’ olarak nitelendirilen ‘Parmesan peyniri’, 1612 yılında yayınlanan bir kanun ile koruma altına alınan bir ürün... 1751’de ise Parma peynirleriyle Milano’da üretilen peynirlerin karıştırılmasını önlemek amacıyla Parmesan peynirinin etiketlendirilerek piyasaya sürülmesi şart koşulmuş. Bu titiz çabanın sonucunda da eşsiz bir kaliteye ve bir peynirle yılda 2 milyar dolara yaklaşan bir gelire kavuşulmuş. Bizim Kars kaşarımız ya da İzmir tulumumuz da bu seviyeye ulaşabilecek potansiyele sahip...

Yeter ki orijinalliğinden ve kalitesinden taviz vermeyelim. Yöresel malzemeler kullanarak üretelim. Çünkü her iki peynire de özelliğini katan o bölgenin otlarıyla beslenen hayvanların sütü. Siz başka yerden süt getirip yapmaya kalkarsanız o ürün başka bir kimlik kazanıyor ve orijinalliğini kaybediyor. Bu ve çok daha sıkı kurallara uymadığınız sürece de küresel anlamda geçerli bir coğrafi işarete erişmeniz hayal oluyor. Ülkemizde, kültürel ve ekolojik sistemin zenginliği sayesinde 2 bin 500’e yakın coğrafi işarete konu ürün olduğu tahmin ediliyor... Bugüne kadar tescil edilen ürün miktarı ise bu sayının beşte birinden az... Dolayısıyla gidecek çok yolumuz ama sınırlı zamanımız var. Unutmayalım ki Türk tarımının geleceği, dünyada 200 milyar dolar, Avrupa’da da 60 milyar Euro civarında bir ekonomik değere sahip olan coğrafi işaret pazarından geçiyor.

Haberin Devamı

FESTİVALLER KENTİ İZMİR

Hiç şüphe yok ki İzmir’i tüm Türkiye’nin en çok yaşanmak istenilen şehri yapan en temel unsur, kentin renkli sosyal hayatı ve birbirinden keyifli festivalleri... Festivaller ayrıca kentin ekonomik canlılığına da önemli katkı sağlıyor. Mesela Alaçatı Ot Festivali, Urla Enginar Festivali ve benzerleri her yıl on binlerce turisti İzmir’e çekiyor. Kent, bu hafta sonu da festival açısından bir hayli yoğun bir programa sahip...

Bunların en önemlisi 1980’li yıllarda, ulaşması hayli zor bir adres olan Çeşme’nin tüm ülkede tanınmasını sağlayan Çeşme Festivali... Festival 25 yıl aradan sonra geri döndü. Çarşamba günü coşkulu bir kortej geçişiyle başlayan kutlamalar bu akşam Yeni Türkü konseri ile son bulacak. Efes Selçuk’un Gökçealan Mahallesi’nde de meşhur Osmanca üzümüne dair her şeyi içeren bir festival var... Festivalin adı da çok güzel: “Şerefine Salkım Hanım Üzüm Şenliği...”

Haberin Devamı

Kent merkezine en yakın festival adresi ise Karabağlar... Geçen ay yaşanan orman yangınına dikkati çekmek ve yanan bölgelerin yeşillendirilmesine destek için “Yarınlarımız Umutla Yeşeriyor” sloganıyla düzenlenen ve yörenin üzümünü başrole çıkartan Kavacık Üzüm Festivali... Program yoğun, tercih yapmak zor ama hangi festivali seçerseniz seçin lezzetli ve eğlenceli bir gün geçireceğiniz kesin. Mutlu Pazarlar...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder