Giriş
İzmir bugüne kadar daha çok iklim avantajı, verimli toprakları, tatil beldeleri ile öne çıkıyordu. Ancak son yıllarda bu durum hızla değişmeye başladı. İzmir artık nitelikli üretimin ve ihracatın da yıldızı... Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son rakamlar da bu durumu net olarak gözler önüne seriyor.
İzmir’de 2019 yılı ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 1.4 artarak 926 milyon dolar, ithalat ise yüzde 7.2 azalarak 565 milyon dolar olarak gerçekleşti. İzmir’de ihracatın ithalatı karşılama oranı 2018 Ekim ayında yüzde 149.9 iken, 2019 Ekim ayında yüzde 163.7’ye yükseldi. İzmir, bir kez daha Türkiye’nin ithal ettiği maldan fazlasını satmayı başaran ender kentlerdeni olmayı başardı.
Ayrıca, Ege Bölgesi’nde ekim ayında gerçekleşen ihracatın yüzde 57.3’ü de İzmirli firmalar tarafından yapıldı. Aynı dönemde Türkiye’nin ihracatı geçen yıla göre yüzde 0.1 azalarak 15 milyar 664 milyon dolara gerilerken, ithalat ise yüzde 8 artışla 17 milyar 472 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise geçen yılın ekim ayında yüzde 96.9 iken, bu yılın aynı ayında yüzde 89.6’a geriledi. Her fırsatta çok çalışmamakla, biraz ehlikeyif olmakla eleştirilen İzmirliler, son yıllarda üretimden ihracata sergiledikleri üstün performansla bu negatif algıyı da adeta yerle bir etti.
İKLİM ACİL DURUMU
Avrupa Parlamentosu, yarın İspanya’nın başkenti Madrid’de gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Konferansı öncesinde, iklim krizine karşı duyarlılığı artırmak amacıyla hazırlanan yasa tasarısını kabul etti ve Avrupa Birliği (AB) genelinde ‘iklim acil durumu’ ilan edildi.
Tasarıda, 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonunu düşürme hedefi 1990 yılına oranla yüzde 40 yerine yüzde 55 azaltılması öngörüldü. Ayrıca AB’nin en geç 2050 yılına kadar ‘karbon nötr’ hedefine ulaşmak için çaba göstermesi yönünde prensip kararına varıldı. ‘Karbon nötr’ hedefinde en hızlı yol alan kent ise Danimarka’nın başkenti Kopenhag... Kentin amacı 2025 yılında bu hedefe ulaşmak. Ne diyelim; darısı ülkemizin ve tüm kentlerimizin başına.
AR-GE’DE KADIN İMZASI
Türkiye’nin kadın hakları alanında kat etmesi gereken çok yol olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek... Kadına yönelik şiddet vakaları artmaya devam ediyor. Eğitimde halen fırsat eşitliği sağlanabilmiş değil. Çalışma hayatında eşit temsil, eşit işe eşit ücret konusunda da bir hayli gerilerdeyiz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen kadınlar önemli başarılar da elde ediyor. Özellikle Ar-Ge alanında...
Öyle ki özel sektör, kamu ve yükseköğretim kurumlarının Ar-Ge birimlerinde istihdam edilen kadınların sayısı son 5 yılda yüzde 55.9 artarak 54 bin 308 kişiye ulaştı. Ar-Ge birimlerinde çalışan kadınların yüzde 49’u özel sektörde istihdam edilirken, yüzde 45’i yükseköğretim kurumlarında, yüzde 5.9’u da kamuda görev aldı. Ülkemizde halen Ar-Ge alanında çalışanların sayısı 172 bin 119 kişi... Ve bu alandaki kadın istihdam oranı yüzde 31.6 seviyesinde.
