Giriş
TÜİK tarafından geçtiğimiz hafta güncellenen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, hayli ilginç detaylar içeriyor.
Yeni verilere göre, 2024 yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam nüfusu 85 milyon 664 bin 944 kişi. 15-24 yaş grubundaki genç nüfus ise 12 milyon 763 bin 159 kişi.
Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 14,9’unu oluşturuyor. Bu oran, 1950 yılında yüzde 20,8 düzeyindeydi. Yani nüfusumuz her geçen yıl biraz daha yaşlanıyor ve bundan 25-30 yıl önce Türkiye’nin gelecekteki en büyük potansiyeli olarak görülen ‘genç nüfus’ avantajı kaybedilmiş görünüyor. Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan senaryoya göre genç nüfus oranının 2030 yılında yüzde 14,8, 2040 yılında yüzde 12,4, 2060 yılında yüzde 9,2, 2080 yılında yüzde 7,2 olacağı öngörülüyor. TÜİK verilerine göre 2024 yılında genç nüfus oranının en yüksek olduğu il, yüzde 20,8 ile Hakkari oldu. Bu ili yüzde 20,6 ile Şırnak, yüzde 20,3 ile Siirt izledi. Genç nüfus oranının en düşük olduğu il yüzde 11,8 ile Balıkesir oldu. Bu ili yüzde 12,1 ile Muğla ve yüzde 12,2 ile Ordu izledi.
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre genç nüfusun istihdam oranı, 2023 yılında yüzde 37,7 iken 2024 yılında yüzde 39,5’e yükseldi.
Genç erkeklerde istihdam oranı 2023 yılında yüzde 49,2 iken 2024 yılında yüzde 51,7, genç kadınlarda ise bu oran 2023 yılında yüzde 25,4 iken 2024 yılında yüzde 26,4 oldu. Genç nüfusun istihdamı sektörlere göre incelendiğinde, istihdam edilen gençlerin 2024 yılında yüzde 13,0’ının tarım sektöründe, yüzde 30,7’sinin sanayi sektöründe, yüzde 56,3’ünün ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü.
Çalışmanın bana göre en çarpıcı verisi ise ne eğitimde ne de istihdamda olan gençler... Bu oran 2023 yılında yüzde 22,5 iken 2024 yılında yüzde 22,9 oldu. Genç erkeklerde ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı 2023 yılında yüzde 15,6 iken 2024 yılında yüzde 16,2, genç kadınlarda ise bu oran 2023 yılında yüzde 29,8 iken 2024 yılında yüzde 30,1 oldu. Yani ülkemizde her 100 genç erkekten 16’sı, her 100 genç kadından 30’u ise ne işe gidiyor ne de okula. Yani yaklaşık üç milyon gencimiz fiilen aktif hayatın içinde değiller; evde kaderlerini bekliyorlar.
Her geçen yıl artan bu sayının, ülkemizin çözüm bekleyen en acil sorunları arasında yer aldığını düşünüyorum.
Çünkü sadece bu üç milyon gencimizinenerjilerini herhangi bir sektörde üretime yönlendirebilsek, o alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer almamız işten bile değil.
Bu gençlerimizin hayatın içine çekilebilmesi için gereken şey bir bakanlık kurulmasıysa kurulsun, ülke çapında bir kampanya başlatmaksa başlatılsın. Sorun un çözülsün ki hem gençlerimiz geleceklerini hem ülkemiz yarınlarını kazansın.
TÜRK MUTFAĞI HAFTASI
Her yıl 21–27 Mayıs tarihleri arasında ülkemizde ve tüm dünyada etkinliklerle kutlanan Türk Mutfağı Haftası’nın dördüncüsü bu Çarşamba başlıyor.
Anadolu’nun binlerce yıllık bereketli topraklarında yoğrulan, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izleriyle zenginleşen gastronomi kültürümüzü geniş kitlelerle buluşturmayı hedefleyen organizasyonun bu yılki ana teması Türk Mutfağının Klasik Yemekleri.
Dolayısıyla bu hafta hem Anadolu’nun dört bir yanında hem de yurtdışında Türk mutfağı konuşulacak, onun eşsiz lezzetlerinin sırları tartışılacak ve bu eşsiz mirasın nasıl geleceğe taşınabileceği üzerine kafa yorulacak.
Eğer siz de benim gibi bu lezzetlerin peşinden koşan biriyseniz mutlaka etkinliğin web sayfasını ziyaret edin ve ilinizde düzenlenecek organizasyonları araştırın... Ve katılma imkanınız varsa bu fırsatı sakın kaçırmayın.
