Sevgiyi paylaşalım

Son 10 günde yaşadığımız yangınlar hepimizden çok şey aldı götürdü. Ege’nin, Akdeniz’in ve Türkiye’nin nefes almasını sağlayan asırlık çam ağaçlarıyla dolu ormanlarımızdan olduk. Dünyaca ünlü Marmaris balına hayat veren ağaçları, arıları kaybettik. Yangını söndürmeye çalışırken ya da çalışanlara destek olmak için malzeme taşırken hayatını kaybeden canlarımız oldu. İnsanların evleri, hayvanların ahırları, kümesleri yandı. Tilki, tavuk, inek, buzağı, kirpi, keçi, kaplumbağa, kelebek, domuz...

Binlerce canlı alevlerden kaçacak fırsat bile bulamadı. Pek çoğumuz da çocukluk anılarına ya da tatil yaptıkları o eşsiz yerlerdeki hatıralarına veda etti. Elbette ki alevler kontrol altına alındıktan, kül bulutu uzaklaştıktan sonra da bu acıları unutmayacağız. Bir daha tekrarlanmaması için hem var gücümüzle çalışacağız hem de gerekli önlemleri peşinen alacağız. Ama daha da önemlisi yaşanan güzellikleri, dayanışmayı hatırlamak. Daha çok yazarak, dilden dile aktararak daha çok insana, daha uzak yarınlara taşımak.

Mesela alevleri aracının etrafını sarmışken, telsizden yapılan “Aracı terk et, güvenli yere git” talimatına “Helikopter gelsin, su atsın. Ölsem gitmem buradan. 80 milyonun hakkı var” diye karşılık veren itfaiyeci Özgür’ü unutmayalım; unutturmayalım. Helikopterin alevlerin üstüne su atabilmesi için yangının ortasında kırmızı bir tişört sallayan, helikopterin attığı suyla sırılsıklam olduktan sonra da mutluluk kahkahaları atan gönüllü insanımızı nasıl unutabiliriz?

Özel otomobiliyle yangının ortasındaki kuzuları, buzağıları güvenli bir noktaya taşıyan isimsiz kahramanı da unutmayalım mesela... Sosyal medyadaki ihtiyaç listelerini görür görmez yangın bölgelerine şişe su, yangın tüpü, bebek maması, bebek bezi, gıda malzemesi, evcil hayvan maması, hatta kamyonlar dolusu saman yollayan gönüllülerimiz hatırlanmayı fazlasıyla hak etmiyorlar mı?

Sıraladığım örneklerin yüzlercesi, hatta binlercesi yaşandı. Bizler sadece ve sadece medya araçlarıyla bizlere aktarılabilen küçük bir kısmını görebildik. Bizi ayakta tutan, bu ülkeyi vatan, üzerinde yaşayanları da millet yapan işte bu dayanışma ruhudur. Bu tür güzellikleri paylaşmaktan çekinmeyin. Unutmayın ki paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir. Yanan yerleri yeniden yeşertecek olan da milyonların sevgisidir. Sevgiyle kalın.