Tripadvisor’ın popüler turistik bölgelerde yer alan mekanlara dair ziyaretçi değerlendirmeleri, Michelin Rehberinin yüksek mutfak önerileri derken son yıllarda hayatımıza giren bir başka kriter daha var: Taste Atlas listeleri...
Taste Atlas, düzenli olarak yayınladığı En İyi 100 listeleri ile adından sıkça söz ettiriyor. Listeler kimilerini çok kızdırıyor kimilerini de keyiften havalara uçuruyor.
2018 yılında Hırvat gazeteci ve girişimci Matija Babic tarafından kurulan Taste Atlas, geleneksel yemekler, içecekler ve yerel malzemelerle ilgili geniş bir veri tabanı sunuyor. Bugüne kadar 10 binden fazla lezzeti ve 9 bini aşkın mekanı kataloglayan platform, kullanıcılarına yalnızca tarifleri değil, bu tatların en iyi şekilde sunulduğu adresleri de öneriyor. Etkileşimli haritası sayesinde gastronomi tutkunlarını lezzet dolu bir keşif yolculuğuna çıkarıyor.
Site tarafından aktarılan bilgiye göre, geleneksel tarifleri koruma ve otantik restoranları ve kaynak malzemeleri tanıtma misyonunu yerine getirmek için 30 yazardan oluşan bir ekip araştırma yapıyor. Taste Atlas, kullanıcı tarafından oluşturulan içerik yerine gastronomi profesyonellerinin yorum ve önerilerini kullanıyor ve güvenilirliği ana sebep olarak gösteriyor.
Değerlendirmelerin Google arama popülaritesi, AB gıda programları, Unesco Somut Olmayan Kültürel Miras ve Lezzet Sandığı gibi ilgili sertifikalar dahil olmak üzere tüm mevcut kaynaklar ve kriterler kullanılarak yapıldığı bildiriliyor.
Bu titiz çalışmaya rağmen Taste Atlas rağmen listeleri çok tartışılıyor.
Mesela yakın geçmişte açıklanan En İyi 100 Yemek Kenti Listesi... Listenin ilk dört sırası İtalyanların. Napoli, Milano, Bologna ve Floransa zirvede yer alıyor. Beşinci kent Hindistan’dan Mumbai. Listede Gaziantep 18’inci, İstanbul 24’üncü sırada ve Türkiye’den başka kent yok.
Eş zamanlı olarak yayınlanan En İyi 100 Yemek Bölgesi Listesinde ise Ege Bölgesi 28’inci, Marmara Bölgesi 45’inci sırada. İlk sıra yine İtalya’dan ve Campania Bölgesi.
Taste Atlas Tire Köftesini, Bafra Pidesini, Cağ Kebabını tanıtırken, Türk kahvaltısını dünyanın en iyi kahvaltısı seçerken seviniyorsak, listelerde istediğimiz yerde çıkmadığımızda da itiraz etmemeliyiz. Aksine, dönüp kendimize bakmamız, coğrafi işaretli ürünlerimize, tarımsal üretimimizin kalitesine ve sürdürülebilirliğine, kültürel miras özelliği taşıyan orijinal tariflerimize ne kadar sahip çıktığımıza bakmamız gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra markalaşma ve tanıtım faaliyetlerine de hak ettiği önemi vermemiz lazım ki her daim arzu ettiğimiz sıralarda yer alabilelim.
FERDİ ZEYREK’İN MİRASI
Bundan 15-16 ay öncesine kadar Türkiye’de hemen hemen hiç kimse Ferdi Zeyrek ismini bilmiyordu. Manisa’da yaşayan, genç, başarılı, yakışıklı, iyi aile babası bir mimardı. Ailesiyle birlikte sessiz, sakin ve mutlu bir hayatı vardı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandıktan sonra sergilediği adil yönetim tarzı, insanlara dokunan, onları önemseyen siyaset anlayışı, güler yüzü ve dürüstlüğü ile kısa sürede tüm Türkiye’nin sevgisini kazandı Ferdi Zeyrek.
Ama masal kısa sürdü maalesef. Ferdi Başkanı elim bir kaza sonucu kaybettik. Kısa zamanda yarattığı sevgi ortamı cenaze töreninde herkes tarafından görüldü ve hissedildi. Her görüşten insan onu dualar ve gözyaşlarıyla uğurladı. Ferdi Zeyrek’in ani vefatı hem Ege hem de Türkiye için çok önemli bir kayıp. Gözü yaşlı eşine, dünyalar güzeli kızlarına, yol arkadaşı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sabır ve baş sağlığı diliyorum.
Ve Ferdi Bey’in kısa zamanda kabul gören siyaset anlayışının onun mirası olarak benimsenip ülke geneline yaygınlaşmasını temenni ediyorum.