Giriş
Turizm ülkemizin en önemli gelir kaynaklarından biri... Dağları, denizleri, eşsiz plajları, antik kentleri, mimari şaheserleri ile bir çekim merkeziyiz ve her yıl turizm alanında yeni rekorlara imza atıyoruz. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü 2018 yılı turizm verilerine göre Türkiye, ziyaretçi sayısını yüzde 22 oranında artırarak dünya genelinde birinci oldu. Söz konusu verilere göre dünyada en fazla ziyaret edilen ülke 89 milyon kişiyle Fransa... Onu sırasıyla 83 milyonla İspanya, 80 milyonla Amerika Birleşik Devletleri, 63 milyonla Çin, 62 milyonla İtalya izliyor. Listenin altıncı sırasında ise 46 milyon turist ile Türkiye yer alıyor. Türkiye’yi sırasıyla 41 milyonla Meksika, 39 milyonla Almanya, 38 milyonla Tayland ve 36 milyonla İngiltere izliyor. Turizmden en fazla gelir elde eden ülke ise 214 milyar dolar ile ABD...
İkinci sırada 74 milyar dolarla İspanya bulunurken, Fransa 67 milyar dolar ile üçüncü sırada... Avustralya ve Japonya en çok ziyaret edilen ülkelerde ilk 10’da yer almamasına rağmen en çok kazanan ülkelerde listesinde yer alıyor. Türkiye ise 29.5 milyar dolarlık turizm geliriyle ilk 10’un bir hayli gerisinden geliyor. Bu durumu değiştirmek için turizm politikalarını gözden geçirmeli ve ucuz ülke sınıfından çıkmak adına gayret sarf etmeliyiz. İyi tesislere ve eşsiz güzelliklere sahibiz. Bu değerleri hak ettikleri rakama pazarlayacak yeni formüller üretmeliyiz. Türkiye genelinden İzmir özeline bakacak olursak, orada bambaşka sıkıntılar söz konusu. Antalya, 2019 yılının ilk sekiz ayında 188 ülkeden 10 milyon 765 bin 946 turist ağırlarken, İzmir ziyaretçi sayısını yüzde 22 artırmasına rağmen 1 milyon 386 bin 118 ziyaretçide kaldı. Elbette ki Antalya’da turizm sezonu daha uzun ama İzmir de doğanın oya gibi işlediği kıyı şeridi, Bergama ve Efes antik kentleri ile mevcuttan çok daha fazlasını hak ediyor. Dolayısıyla hem Türkiye’nin hem de İzmir’in turizmde hedef büyütmesi, daha fazlasını başarabilmesi gerekiyor.
YAŞAYAN ŞEHİR
İzmir’in Türkiye’nin en çok beyaz yakalı göçü alan kent olmasında kentteki hoşgörü ortamının ve hareketli sosyal hayatın rolü çok büyük... İzmir’deki üniversitelerin gençler tarafından tercih edilmesinde de sahip olduğu bu özelliklerinin payı var.
Dolayısıyla bu alanlarda yapılacak her yatırım, atılacak her adım kentin ekonomisine olumlu katkı sağlar. Baykuş seferleriyle birlikte gece saatlerinde toplu ulaşım hizmetini başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, metro ve tramvayda da “saatte bir” gece seferi uygulamasını hizmete almasını bu açıdan akıllıca bir hamle olarak görüyorum. Çünkü yaşayan İzmir demek, daha çok kazanan ve gelişen İzmir demektir. Hayırlı olsun.
