Giriş
Gelişen yeni medya ve teknoloji hayatın her alanında olduğu gibi sanat alanında da etkisini gösteriyor. Yeni medya teknolojilerinin kullanıldığı sanat projeleri, dijital sanatın çok hızlı ve kısa sürede gelişmesine neden oluyor. Ben de bu yeni nesil sanatı anlamaya ve takip etmeye çalışıyorum. Bunu da özellikle, dijital sanatların dünya çapındaki öncülerinden biri kabul edilen medya sanatçısı Refik Anadol’un eserleri ile yapıyorum.
Refik Anadol sanatı, veri bilimi ve yapay zekâ ile buluşturuyor. Teknoloji ve mimariyi bir araya dünyayı kendine hayran bırakan Refik Anadol için “güncel sanatın kelime anlamı” deniyor. 2019 Floransa Bienali’nde, henüz 34 yaşındayken, projeleri daha önce sanat tarihinde yapılmamış işler olduğu için Da Vinci’nin dâhiyane yaklaşımına yakın görülmüş ve kendisine ömür boyu başarı ödülü verilmişti.
Sanatçının ilk çıkışı, Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nın bir asırlık arşivlerini Walt Disney Konser Salonu’na yansıtmasıyla oldu. Milano’un kalbinde yer alan Duomo Meydanı’nda sergilenen lüks bir marka için yapılmış ilk yapay zekâ sanat eseriyle, duyma görme ve koku duyularını eş zamanlı sunan bir veri heykeli sundu.
Daha geçen ay Barcelona’nın simgelerinden Casa Batllo’nun ön cephesini yeniden tasarlayarak sunduğu dinamik ışık gösterisi Barselona’nın en ünlü caddesi Passeig de Gracia’nın kalabalıktan trafiğe kapatılmasına neden oldu. “Casa Batllo: Yaşayan Mimari” adlı NFT eseri ise, New York’taki açık artırmada 1 milyon 380 bin dolara satıldı.
Geçen yıl da sanatçının “Machine Hallucinations” isimli NFT koleksiyonu, bir açık artırmada 5.1 milyon dolara alıcı buldu. Ve Anadol pek çok başarısına sadece son dört senede imza attı. Dünya devlerini peşinden sürükleyen Anadol, maalesef ki kendi ülkesinde dünyada bilindiğinden daha az tanınıyor.
Sanatçının, 12 Haziran’a kadar İstanbul AKM’de sergilenecek olan Mevlana’dan esinlenerek hazırladığı “Rumi Dreams” enstalasyonunu, yolunuz düşerse mutlaka görün. Refik Anadol’un da söylediği gibi Türkiye’de bu yeni nesil sanatın, sanat olup olmadığı tartışılıyor. Ama dijital sanatın dönüştüğünün hem de çok hızlı ve kısa sürede geliştiğinin kabul edilmesi gerekiyor.
BODRUMSPOR’A TEBRİKLER
Bodrumspor Birinci Lig’e yükselerek kendi tarihinin en büyük başarısına imza attı. Emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyorum. Bodrum yalnızca bir ilçe değil, Türkiye’nin en önemli turizm ve eğlence merkezlerinden biri. Bu yüzden Bodrum futbol takımının bu yükselişi bir üst lige çıkmaktan daha fazla şey ifade ediyor.
1931 yılında kurulan Bodrumspor köklü bir spor kulübü. Kulüp 2020’de belediye bünyesinden çıktı ve Bodrumspor A.Ş. kuruldu. Bu adım, pek çok Anadolu kulübünden önce kurumsallaşan kulübün kaderini değiştirdi. Bodrum’da futbola olan ilgi hiç olmadığı kadar arttı. Bodrumspor’un birçok kulüpten daha fazla ilgi çekeceği kesin, o nedenle ilk olarak stadyum elden geçirilecektir. Stadın zemini suni çim ve ışıklandırması yok.
Kapasitesinin de artırılması şart. Bodrum’un kış nüfusu 1 milyona yakın, artık kışları da yaşayan bir yer. Bir tatil beldesinden çıkarak büyük bir şehir nüfusuna ulaştı. Kışın dahi ana yollar dolu, merkeze girip çıkmak bir kaos. Bu altyapıyla Bodrum’un işi kolay değil. Mutlaka yeni çözümler bulunması gerekiyor. Hatta belki de Bodrum’un artık il olması gerekiyor.
