Işınsu KestelliYüksek teknoloji problemi

HABERİ PAYLAŞ

Yüksek teknoloji problemi

Türkiye’nin her yıl biraz daha artan ihracatı hepimizi gururlandırıyor. Ama bu gurur bazı soruların sorulmasını da engellememeli. Mesela “Yüksek teknoloji ihracatında ne noktadayız” veya “Kilogram başına ihracat fiyatımızı hangi noktaya taşıyabildik?” gibi...

Önce ikinci sorudan başlayayım: 2023’te 1.48 dolar olan kilogram başına toplam ihracat birim değerimiz, 2024’te 1.42 dolara geriledi. Almanya, Japonya gibi bu alanda iyi durumdaki ülkelerde söz konusu değer 4 dolar düzeyinde. Aramızdaki farktan daha önemli olan ise özellikle kilogram başına ihracat değeri 60 dolar seviyelerinde olan savunma sanayi alanında elde edilen başarılara ve yatırımlara rağmen ortalama değeri yukarı taşıma konusunda mesafe kat edemememiz.

Haberin Devamı

Birinci sorunun cevabıyla ilgili ise Ekonomim’de okuduğum bir araştırma her şeyi gayet net anlatıyor. TÜİK verilerini esas alan söz konusu araştırmaya göre yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ithalatımızın 10 yıllık faturası 1.16 trilyon dolara ulaşırken, bu ürünlerden kaynaklı dış ticaret açığımız 450 milyar dolara dayandı.

2015’ten bugüne geçen 10 yıllık zaman diliminde Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün ihracatı 64 milyar 123 milyon dolar olurken, aynı dönemde ithalat 265 milyar 860 milyon doları buldu. Sadece bu kalemde verilen açık miktarı 201 milyar 737 milyon dolar... Orta Yüksek Teknolojili ürünlerde ise toplam 647 milyar 540 milyon dolarlık ihracata karşılık 894 milyar 797 milyon dolarlık ithalat yapıldı ve 247 milyar 257 milyon dolarlık açık oluştu.

Yüksek teknolojide yükselmenin getirisini kanıtlayan son yıllardaki en net örnek Filipinler... İzlenen eğitim ve yatırım politikaları neticesinde Filipinler’deki yarı iletkenler ve elektronik endüstrisi, ülkenin imalat sektörüne en büyük katkıyı yapan sektör haline geldi. Ülkede 500’ün üzerinde yarıiletken ve elektronik şirketi faaliyet gösteriyor.

Filipinler aynı zamanda dünyanın en büyük dijital sinyal işleyen mikroişlemci üreticisi... Intel, Analog Devices, Onsemi gibi sektörün büyükleri Filipinler’de üretim yapıyor ve yatırımlarını her geçen yıl daha da büyütüyor. Toshiba’nın bilgisayar, Lexmark’ın yazıcı üreten fabrikaları var. 2021’de ülkeye gelen yabancı yatırımlar bir önceki yıla göre yüzde 38 artarak doğrudan yabancı yatırım miktarı 114 milyar dolar oldu. Aynı yıl ülkenin imalat sanayi yüzde 22 büyüdü ve bu son 10 yıldır kesintisiz olarak süren bir büyüme trendi olarak kayda geçti.

Haberin Devamı

Son yıllarda Güney Kore de dijital güç merkezi olma hedefiyle önemli bir atılım içinde. Seul yakınlarında dev bir mikroçip üretim bölgesi oluşturuluyor ve sadece Samsung 215 milyar Euro yatırımla beş yarı iletken fabrikası kuruyor. Bölgenin 2042’ye kadar tamamlanması planlanıyor.

Özetle, konu çok önemli ve yüksek teknoloji üretimi en ciddi memleket meselesi... Bu konuyu sürekli gündemde tutmak, tartışmak, çözüm aramak hepimizin meselesi olmalı.

YENİ ATIK İSTEMİYORUZ

Türkiye bir süredir özellikle Avrupa Birliği ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden yapılan çöp ithalatı nedeniyle ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya. Geri dönüşüm kapasitesinin çok üzerinde gerçekleştirilen bu ithalat toprağımızı, suyumuzu zehirliyor ve çözüm konusunda ağır kalıyoruz.

Haberin Devamı

Bu gerçek tüm çıplaklığıyla karşımızda dururken şimdi de yeni bir tehdit kapımıza dayanmış durumda. McKinsey tarafından hazırlanan “Scaling Textile Recycling in Europe-Turning Waste into Value” başlıklı rapora göre, 2030’a kadar  AB’de yıllık 9 milyon ton civarında tekstil atığı toplanacak ve bunların yaklaşık yarısı AB dışına ihraç edilecek. Bu ihracatın hedefindeki bir numaralı ülke ise Türkiye.

Hazırlanan raporda, bölgenin en büyük üreticisi olan Türkiye’nin yıllık toplam hazır giyim    ihracatı 1.2 milyon ton iken, bunun yedi katı atık ithalatıyla baş edebilecek bir altyapıya  sahip olmadığı vurgulandı.

Avrupa’da kişi başına düşen yıllık tekstil atığı miktarı 15 kilogram seviyesinde. Ancak bu atıkların yalnızca yüzde 1’i geri dönüştürülebiliyor.

Evet; bu sorun henüz  sadece bir tehdit düzeyinde ama alarm düğmesine erken basmaktan bir zarar gelmeyeceğini düşünüyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder