Giriş
- “Yoga yapmayı çok istiyorum ama kilolu olmam yoga yapmamı engeller mi?”
- “Biraz fazla kilom var, onları verir vermez yogaya başlayacağım.”
Bir yoga hocası olarak bunu ve buna benzer cümleleri o kadar çok duydum ki…
Ya da “Esnek olmadığım için yoga yapamam, değil mi?”
Sadece yoga değil, istediği şeye başlayabilmek için dönüşmesi, değişmesi gerektiğini düşünen çok insan var.
Bu inancı başka alanlara da uygulayabiliriz:
- Aşık olunca mutlu olacağım.
- Çocuğum üniversiteden mezun olunca, kendime vakit ayırabileceğim.
Sanırım birbiriyle hiç ilgisi olmayan iki şey arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmak kolayımıza geliyor.
Yapmak istediğimiz bir şeyi, başka bir şeyin peşine eklediğimizde “ertelememiz” için şahane mazeretlerimiz oluyor.
Şimdi ve burada!
İşte tam bu yüzden “Şimdi ve Burada” mottosu çok devrimci. Ne olursa olsun, her şeyi bu ana getiriyor. Hedeflerimizi, isteklerimizi belirsiz bir geleceğe ertelemektense, halihazırdaki gücümüz, kapasitemiz, olanaklarımız ne olursa olsun; işe koyulmaya, kolları şu anda sıvamaya bir davet “Şimdi ve Burada” aslında.
“Şimdi ve Burada” dediğimizde, bekleme odasından çıkıp, gelecekte yapmak istediğiniz her şeyi, bir anda yanı başınıza çağırıyorsunuz.
İnsanın “Şimdi ve Burada” diyebilmesi için konfor alanını terk edip, kendine ve hayata doğru bir adım atması gerekli.
Yetişkin olmak daha başka nedir ki?
“Şimdi ve Burada” bazı insanlarda kaba bir hırsla, kendini şefkatsiz bir biçimde hırpalamasıyla, durmadan ileriye bakmayla, elinde bir “yapılacaklar listesi” taşıyıp, tamamlanan maddelerin üstüne tik atarak tezahür edebilir.
“Şimdi ve Burada” derken sesimiz yumuşak, kalbimiz neşeli ve heyecanlı, tavrımız şefkatli ve meraklı olmazsa Yol bizi gergin, sıkışmış, hırçın bir “çabaya” götürebilir.
Maalesef içinde yetiştiğimiz kültür bizi hep ertelemeye teşvik ediyor; gelecek algımızın henüz tam olarak gelişmediği bir dönemde “iyi” bir liseyi kazanabilmek için 2-3 yılımızı çalışarak geçirmemiz gerektiği söyleniyor. Liseye giriyoruz, hoop karşımıza koskoca bir üniversite yarışması çıkıyor. Üniversiteden sonra iş bulma, askerlik, vs...
Hayat sanki hep bir sonraki adımda yaşanmaya layık bir mertebe gibi…
Sanki hayatı yaşamak için, önce O’nu hak etmemiz gerekli.
Sanki hayat bir engelli koşu, biz tüm bariyerleri düşürmeden geçip ipi göğüslersek, bize kapılarını açacak…
Ama işte, işler öyle yürümüyor…
“Şimdi ve Burada” ne yapıyorsak, hayatı öyle yaşıyoruz.
Hayat sadece hayatımıza dahil olanlardan ibaret.
Yoga Hocalık Eğitimi’nde genelde hemen hemen hepsi otuzlarında, kırklarında olan öğrencilerimize bol bol teorik ve pratik ödev veririz. Bazı öğrenciler sıkılarak ödevlerini kendilerini hazır hissetmedikleri için yapamadıklarını söylerler. Onlara cevabımız hiç değişmez; ödevler zaten “hazır olmak” için veriliyor.
Diğer taraftan bir grup öğrenci de çok disiplinli bir biçimde eğitime katılmalarına, verilen her ödevi eksiksiz yapmalarına rağmen, iş yoga dersi vermeye geldiğinde “kendilerini hazır hissetmediklerini” söylerler.
Sık sık düşündüğüm durumdur bu:
- Hazır olmak ne demek?
- Hazır olmamak ne demek?
Hikayeyi siz de duymuşsunuzdur; Bir gün bahçesinde güneşlenen biri, kozasından çıkmaya çalışan bir kelebeği fark etti. Saatlerce kelebeğin kozadan çıkma çabasını izledi, izledi, izledi. Baktı gördü ki, kelebek bir türlü o küçücük delikten dışarı çıkamıyor, eliyle deliği büyüttü. Böyle kelebek kolaylıkla dışarı çıktı, ama kısa süre sonra hayatını kaybetti. Çünkü kozadan çıkmak için henüz vakti gelmemişti.
Elbette bu hikayede olduğu gibi bazı durumlara yönelik fizyolojik, psikolojik hazır olma eşiğimiz var, bundan bahsetmiyorum.
Katı gıdaya geçişimiz, tuvalet eğitimine hazır olmamız gibi bir şey değil bahsettiğim gelişme hali.
İstediğin şeye hazır olduğunu fark etmeme, kendini mütemadiyen eksik, yetersiz görme hali.
Başlamak için bazı koşullara sahip olmak gerektiğini düşünmek…
Sadece Yol’a çıkmak, bir adım atmak gerisini getirecek oysa ki…
Bazen hazır olmayı bekleyerek, hazır olmayı, gözümüzde çok büyütüyoruz gibime geliyor.
Hazır olmayı beklediğimiz için ertelediğimiz her şey, aslında hazır olmamız için yapmamız gerekenler.
Başa dönmek gerekirse: Kilolu olmanız yoga yapmanıza engel değil.
Çağla Güngör, YogaBiz
