Giriş
1 Ocak-30 Temmuz arasında MUBI’de TR prömiyerini yapan yeni filmler arasından en iyilerini sizler için seçtim. Gösterildikleri prestijli uluslararası festivallerden incelikli bir şekilde ayıklanmış bir seçki ortaya çıktı.
1-20. Yüzyıl (The Twentieth Century) (2019): 2010’ların en özgün siyasi lider bio-pic’lerinden. Matthew Rankin’i android kuşağının Guy Maddin’i konumuna yerleştiriyor. Plastik tasarımları ve sıra dışı animasyonlarıyla biçimci bir vizyonun adını koyuyor. Siyasetin gizli yönlerini biseksüel Mackenzie King üzerinden keşfe çıkıyor.
2-Başlangıç (Beginning) (2020): Gürcü sinemasından gelen en iyi ilk filmlerden. Dea Kulumbegashvili, ülkesinin Reygadas’ı olarak anılmayı hak ediyor. Yehova Şahitleri’nin rahatsız edici izdüşümlerini keşfe çıkma özgünlüğüyle kalıcı olacaktır. Cannes 2020 Resmi Seçkisi’nin en iyi ilk filmiydi.
3-Hatırlanınca Var Olan Hikayeler (Histórias que Só Existem Quando Lembradas / Found Memories) (2011): Brezilya sinemasından 2010’larda çıkan en değerli yönetmenlerden Julia Murat’tan Jotuomba’nın geçmişi ile bugünü arasında bağ kuran imgesel bir yolculuk. Resnais-Rocha arası gizemli zaman-mekan ilişkisi, görsel ve işitsel açıdan büyülüyor.
4-Time Of Moulting (Fellwechselzeit) (2020): 1970’lerden bir Alman ailesini 57 resimde çözümlerken kedi motifine de zekice bakan bir yapıt. Riskli pedofili temasını sanki Gilliam’ın “Zaman Haydutları”nı Ramon Zürcher çekmiş niyetine ‘dramedi’ omurgalı inceliyor. Sabrina Mertens 2020’de Almanya’dan çıkış yapan en değerli isimdi.
5-Sinema Labirenti (Labyrinth of Cinema) (2019): Obayashi, 1977 tarihli kült anti-perili ev komedisi “Ev”inin (“House”) modelini politik bir sinema yolculuğuna çeviriyor. Sinema salonunda film izleme deneyimini Japon Yeni Dalgası etkili üç saatlik yaratıcı bir veda filmiyle yorumluyor. Ülkedeki feodal dönemden Hiroşima’ya uzanan plastik füzyon, alaycı bir zaman yolculuğu niyetine izleniyor.
6-İlk İnek (First Cow) (2019): Kelly Reichardt’ın minimalist anti-süvari western’i, 1.37:1’de Vahşi Batı’da olabilecek en saf hayvan ırkı tanımının üzerine gidiyor. Yönetmenin bu türde yaptığı en iyi çalışma Blauvert’in sinematografisine de çok şey borçlu. Jarmusch’un “Ölü Adam”ına ise zeki göndermeler barındırıyor.
7-Kırmızı Ay (Lua Vermella / Red Moon Tide) (2020): Luis Patino’dan Galiçya’yı keşfe çıkan, içinden tarikatların da geçtiği stilize bir meditasyon. Apichatpong Weerasethakul “Pek Ağır Yol İleri”yi (“Dead Slow Ahead”, 2015) ya da bir gemi macerası filmi çekmiş gibi. Az diyaloğun hakkını veren bir yapıt.
8-Los Conductos (2020): Camilo Restrepo 1.33:1 formatında 16mm çekilmiş saykodelik bir suikast filmine imza atıyor. Fazlasıyla da Kolombiya’nın Jodorowsky-Lynch arası deneysel figürünü ortaya çıkarmaya oynuyor. Punk Pinky karakteri kült olabilecek bir suçlu tiplemesini duyuruyor.
9-Prenses Cyd (Princess Cyd) (2017): Sadece Jessie Pinnick’i sinemaya kazandırması ile bile anılabilecek bir yapıt. Stephen Cone, 16 yaşındaki bir genç kızın içinden cinsel kimlik, şiddet ve yazarlık geçen büyüme öyküsünü, Zoe White’ın gözetleyici çerçeveleri ve zoom kullanımıyla çarpıcı hale getiriyor.
10-Uzay Gemisi Dünya (Spaceship Earth) (2020): Modern sanat eseri niyetine beliren bir Biosphere belgeseli. ABD’de Neon’un haklarını aldığı yapıt, “Apollo 11”in ardılı ya da yan bölümü olarak canlanıyor. Matt Wolf, çevreci ve ekolojik yaklaşımıyla ve tasarımlarıyla anılmayı bekliyor. NASA hikayelerine alternatif bir bakış katıyor.
11-Kala Azar (2020): Janis Rafa’dan Yunan Yeni Dalgası’na dahil olan sembolik bir meditasyon. Akımın “Hayat Ağacı” (“The Tree of Life”, 2011) iddiasındaki eser, ses miksajı ve müzikten beslenip egzotik doğayı yeni anlamlara malzeme eden ‘natüralist bir ilişki filmi’ aslında. Obua tıngırtıları ve cinsel organ yakın planlarıyla açılan film, bulaşıcı hastalık anlamına gelen adına eşlik ediyor. Yeni bir evrim ve üreme mekanı arıyor.
12-Ya Aşk Olsaydı (Si C’était de L’amour / If It Were Love) (2020): Avusturyalı yönetmen Patric Chiha, Gisele Vienne’in Crowd adlı 90’lara ışınlanmamızı sağlayan eserini modern bir dans filmine transfer ediyor. Enerjik, seksi, tutkulu, dinamik ve melez bir yapı ile çıkageliyor. Elektronik müzik klibi ile vahşi bir cinsel ilişki koreografisi arasında gidip geliyor.
