Kerem Akça Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi
HABERİ PAYLAŞ

Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi

5 Şubat’ta Netflix’te başlayacak “Malcolm ve Marie”, pandemi şartlarına uygun bir şekilde geçen yaz çekilen bir eser. Linklater ile Soderbergh, Mike Nichols’ın “Kim Korkak Hain Kurttan?”ı ile Spike Lee’nin “She’s Gotta Have It”ini birleştirip bir Afro-Amerikan tek mekan filmine imza atmış gibi. Zendaya ve John David Washington’ın çaylaklığına takılırken Macar Marcell Rév’in öldürücü açılardan beslenen 35mm siyah-beyaz sinematografisiyle öne çıkıyor.

Filmin notu: 5

‘Assanination Nation'ın değeri geç anlaşıldı

Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi

MeToo-time’s up modeli yaratan “Suikastçi Topluluğu” (“Assasination Nation”, 2018), Salem’de geçen teknolojik bir intikam filmi idi. Kız çetesi istismar filmi “Switchblade Sisters” (1975) ile şiddet kurallı bilimkurgu filmi “Otomatik Portakal”ı (“A Clockwork Orange”, 1971) birleştiren melankolik bir gençlik portresiydi. “Bombshell” (2019), “The Assistant” (2019), “Promising Young Woman” (2020), “She Dies Tomorrow” (2020) gibi vasat-ortalama arası filmlerin öncülü oldu bu eser.

Haberin Devamı

2019’da gelen 8 bölümlük HBO Max dizisi ‘Euphoria’ oradaki ‘anlık heyecanlar’ üzerine kurulu yapıyı, farklı karakterlerin gözünden akan bir yapıya soktu. Levinson, Spike Lee’nin enerjik başyapıtı “School Daze”e (1988) yakın heyecan yaratan gençlik filmi miraslarına imza atmıştı işin doğrusu.

Zendaya’nın çıkışına da alan açan eserin aslında okuldaki cinsel tacizi de öne çıkarırken anarşist gençlerin gözünden akan bir yapısı vardı. Kilolusu da, siyahisi de, LGBTİ+ kimliklisi de fark etmeksizin her türlü ötekileştirilmiş karakterlerin cinsel hayatı gözler önüne seriliyordu. Yönetmenin anlık heyecanların bir enerjiyle koreografiye çevrildiği gözlemlerinden ilerliyordu.

Görüntü yönetmeni-sanat yönetmeni birlikteliği bir kalite getiriyor

2021’de “Malcolm ve Marie”de Sam Levinson, görüntü yönetmeni Marcell Rev ve yapım tasarımcısı Michael Greasley ile yine bir arada. Zendaya’yı ise John David Washington’ın bir galadan çıkan Afro-Amerikalı yönetmen karakterinin yanına yerleştiriyor. Yönetmen, kapalı alanları sever. Genelde de kaydırılan kamerayla oraları kavrayacak gizli şiddeti ve cinselliği, ‘anlık heyecan’la vurgulama üzerinden yapılandırır.

Haberin Devamı

Burada da 106 dakikalık bir tek mekan filmi izliyoruz. Kaydırmalar “Suikastçi Topluluğu”nun o meşhur baskın sahnesindeki Rév zekasını hatırlatıyor. Ama daha ziyade Los Angeles’taki evin modern sanat dokusu verdiği görülüyor. Bu durum da ‘atmosfer filmi’ izlememizi alan açıyor.

Soderbergh'in bağımsız ruhla çektiği filmleri andırıyor

Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi

Steven Soderbergh, stüdyolara yaptığı eserlerin arasında bağımsız ruhlu minimalist filmlere imza atmıştır. Onların bir kısmında ise ‘zorlama ağır tempo’ problemiyle yüzleşmiştir. Burada o şekilde yönetmen kimliği değiştirme arzusuna odaklanıyoruz. Spike Lee’nin de sonradan diziye dönüşen “She’s Gotta Have It” (1986) adlı ilk uzununda ‘stilize bir ilişki filmi’ne imza attığını görmüştük. Ancak onunla sanki “Kim Korkak Hain Kurttan?”ın (“Who’s Afraid of Virginia Woolf?”, 1966) yüzleşmesi devreye girebiliyor zaman zaman.

Orada Elizabeth Taylor’ın yerini Zendaya, Richard BUrton’ın yerini John David Washington alınca ise iş içinden çıkılmaz hale geliyor. Levinson’ın en büyük problemi aslında ciddi anlamda iyi oyuncularla çalışmamasıdır. Kült olacak dizisi ve ikinci uzununda bu durumu gördük.

Haberin Devamı

Zendaya, 24 yaşının acemiliğini hissettiriyor

Burada da 1984’lü John David Washington travmatik sahnelerde kasıp biraz olsun öne çıkıyor. Onun bu 36 yaş çabasını görüyoruz. Ama o da bir yere ulaşmıyor. Ancak Zendaya ona eşlik etmek istediğinde ciddi bir ‘çaylaklık’ görüyoruz. Bu da “Malcolm ve Marie”yi yaralayan en önemli faktörlerden biri aslında.

Zendaya 24 yaşında olduğunu film boyunca hissettiriyor. Levinson’ın onu seçmiş olması ve Euphoria’nın ikinci sezonu için üretilen iki pilot bölümden ‘Rue’da ‘Wong-Kar Wai’ atmosferine kayan Ali (Colman Domingo) ile ilişkisinin de aslında Linklater’ın “Gün Doğmadan”ı (“Before Sunrise”, 1995) kafasında hareket ettiği söylenebilir.

‘Euphoria'nın özel bölümüyle kardeş film

Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi

Levinson, dizisi ve ikinci uzununda Harmony Korine-Lary Clarke ikilisiyle rekabete girmişti. Ancak dizinin ikinci sezonunu ilk bölümünde olduğu gibi Linklater’ın vasatlığıyla yüzleşmek istiyor. Oradaki yas hali aslında ikinci bölümdeki ‘transa dönüşme’ varoluş sendromu kadar iddialı karelerle bir dinamizm içermiyor.

“Malcolm ve Marie”ye de o özenti Linklater kafası bulaşmış. Bu da ‘Euphoria’nın pilot ikinci sezon başlangıcı ile kardeşlik ilişkisi getiriyor. Hatta Zendaya’nın oradaki Rue karakterinin devamı olarak ‘erkeklere karşı çıkıyorum!’ anarşizmi ile buraya geldiği söylenebilir. Ama siyah-beyazda bile onun kalitesizliğini kurtaramadığı ortaya çıkıyor!

Pelikül bir karizma katıyor

Burada en azından 35mm’de bir karizma izliyoruz. Bu sayede de filmin stili zaman zaman “She’s Gotta Have It” ve “Gölgeler”i (“Shadows”, 1959) de hatırlatıyor. Lee’nin ‘ilişki’lerle bağlantısı, Cassavetes’in ise alt kültürle ilgilenirken politik açıdan doğru yaklaşımı canlanabiliyor.

Spike Lee, kendisinin de oynadığı ilk uzun metrajında bir kadının ilişkilerini ele almıştı. Bolca Cassavetes’e selam çakmıştı. Siyah-beyaz filmdeki ilişkiye yaklaşım onun Afro-Amerikan zihnini de yansıtmıştı. Burada da o duygu yaşatılıyor bolca. Film, karizmatik bir duygu vermeye, Jenkins’in belki de ‘blues estetiği’ yaratma çabasının bir benzerine dönüşüyor.

Hollywood'a dair gerçekçi diyaloglar keyif veriyor

Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi

“Malcolm ve Marie”nin logusu ve fontundan da bu durum açığa çıkıyor. Bu açıdan aslında özellikle aynaların devreye girdiği son 20-30 dakikada, yatak odasının da genel planının alınmasıyla yabancılaşmaya yapılan vurgu gayet yerinde. Ancak evin salonundaki travmatik çatışmaların girişi de çıkışı da inandırıcılık problemi çekiyor. John David Washington, kendine çok güvenerek kontrolü ele almaya çalıştığı anlarda bile filmi toparlayamıyor.

Tek mekan filmi çekerken öncelik iyi oyuncular kullanmaktır. Burada Barry Jenkins, Spike Lee, William Wyler’a kadar uzanan sözlü göndermeler arasında esas unutulan fazla özgüvene yol açan oyuncuların kumaşı olmuş. Bu damardan da aslında “Malcolm ve Marie”nin karizması bir yere kadar geçerli olabiliyor.

Alf Sjöberg; Strindberg oyunundan uyarladığı ve son 20 yılda iki filme daha kaynaklık eden klasiği “Bayan Julie”de (“Miss Julie”, 1951) bir kadının ilişkilerini ele almıştı, belki de burada ‘doku’ olarak “Kim Korkar Hain Kurttan?” ile o birleştiriliyor. Ama Hollywood’a dair ırkçılık ve cinsel taciz biraz üstünkörü geçiliyor.

Irkçılık ve William Wyler’ın siyahi olup olmaması üzerinden açılan tartışma bir şeyler vaat ediyor. Hollywood’a dair bir yönetmen üzerinden ilerleyen gerçekçi diyaloglar, filmin ‘gerilim’, ‘dram’ ile ‘romantik-komedi’ arasında gidip gelen tonuna katkıda bulunuyor. Ama bunun ötesinde cinsel taciz olayı çok yapay durmuş.

Levinson, kurgucu Julio Perez IV’i de burada işlevsel bir şekilde kullanamamış. Bu da bir yerde hip-hop kurgu kullanılsa da atmosferin ötesine geçememe sorunu getiriyor. Besteci Labrinth de öylesine varmış gibi duruyor. Zendaya’nın yeteneksizliği ‘Euphoria’da Levinson ABD’den çıkan en yaratıcı biçimci yönetmen olduğu için açığa çıkmıyordu. Ama burada ciddi bir şekilde afişe oluyor.

Andra Day'le yarışamayan bir Zendaya!

Malcolm ve Marie: İki başrolün sürükleyemediği bir atmosfer filmi

Şubat sonunda Hulu’da açılacak “The United States vs. Billie Holiday”de Billie Holiday’ye hakkıyla can veren şarkıcı arka planlı 36 yaşındaki Andra Day’in becerisini aratıyor. Zendaya da dansçılık/şarkıcılıkla çıkıp yapıp oyunculuğa kaydı. Ama o Lee Daniels filminde Day’in bütün kadronun üzerine geçme becerisini tekrarlayamıyor, aksine çaylaklığını ispatlıyor.

Elbette Zendaya bir Lady Gaga değil. Ancak ciddiyeti kaldırabilecek bir oyunculuk kumaşı da barındırmıyor. Marcell Rév’in burada karantinada geçen Afro-Amerikan filmi üzerinden yaptıklarına destek veremiyor. Aksine yükselmeye çalıştığı anlarda ciddi bir falsoyla sunuluyor. Ondan Elizabeth Taylor’ın yerine geçmesini beklemek hata! Ancak 24 yaşındaki oyuncu, olsa olsa Afro-Amerikan sinemasının Cameron Diaz’ı olabilir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder