Kerem Akça ‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü
HABERİ PAYLAŞ

‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü

Haberin Devamı

Kerem Akça’nın önerdiği “Umudun Öteki Yüzü” yarın vizyona giriyor.

KEREM AKÇA / akca.kerem@gmail.com

Usta Fin yönetmen Aki Kaurismäki, 17. uzun metrajı “Umudun Öteki Yüzü” ile 67. Berlin Film Festivali’nde bileğinin hakkıyla En İyi Yönetmen ödülüne ulaştı. Sinemacının belki de ‘Göç/Mülteci Üçlemesi’nin ikinci halkasına denk gelecek eser, Batı’da bugünlerde devreye giren İslamofobi problemine dair incelikli ve ustalıklı bir taşlama. Yarın vizyona girecek “Umudun Öteki Yüzü”, haftanın en iyisi olurken zorlanmıyor.

Yola çıkma teması mülteci sorununa denk gelirse

Bir tarafta Helsinki'de yaşayan restoran sahibi Wickström (Sakari Kuosmanen), diğer tarafta ise bombalarla sarsılan Halep'ten kaçarak kız kardeşi ile yollara düşen Suriyeli bir göçmen, Khaled (Sherwan Haji). Bu uzun yolculukta kız kardeşi kaybolur ve Khaled bir geminin kazan dairesinde Helsinki'ye varır. Adeta bir uzaylı gibi gezdiği Finlandiya'da göçmenlik başvurusu yapan Khaled'i bürokratik saçmalıklar rahat bırakmaz ve göçmenlik bürosu, ülkesine geri dönmesi gerektiğini söyler. Bir yandan da kız kardeşini bulmaya çalışan Khaled, Wickström'ün restoranında yaşamaya başlar.

‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü

Son 30 yılın Avrupa sinemasının öncü yönetmenlerinden Kaurismäki’nin filmlerinde ‘yola çıkmak’ bir temaya dönüşmüştür. 80’lerde Wim Wenders ile Buster Keaton’ı birleştiren bir stille sinemaya girmesi tesadüf değildi. “Ariel”de (1988) filme adını veren gemiyle kaçılması, birçok filmde seyahat yapan karakterler ironik bir kimlik arayışı, kaçış ve ekip olma problemi getiriyordu aslında. “Umudun Öteki Yüzü” ise “Umut Limanı” (“Le Havre”, 2011) ile başladığı ve henüz adını koymadığı ‘Göç/Mülteci Üçlemesi’nin ikinci halkası gibi.

Orada Fransız sahil kasabasında Idrissa ile Marcel Marx’ın dostluğu vardı. Bu kez ise bir restoran sahibi ile Suriye’den göç edip terörist yerine konarak hapse atılan bir Arap var. Açıkçası “Umut Limanı”nda film ‘tutarlı’ dursa da ana dilin Fransızca olması problemi ciddi bir sorundu. Burada ise yönetmenin günümüzde Müslümanlığa karşı oluşan önyargıya incelikli bakışını izliyoruz.

Renkli dönemde ‘umudun öteki yüzü’nü arayışa çıkmak

“Umudun Öteki Yüzü”nde (“Toivon Tuolla Puolen”, 2017) Kaurismäki’nin 1986’de “Cennetteki Gölgeler” (“Varjoja Paratiisissa”) ile başlayan renkli döneminin gelişmiş bir parçasını görüyoruz. Gittikçe olgunlaşan bu anlayış, açılışı ve kapanışı ikonik bir filmi daha duyuruyor. Burada bestelerinden sinematografisine sükunet yüklü bir ustalık sezilebiliyor. Açıkçası bir restoran satın alarak sınıf atlayan bir Fin karakter ile Suriye’deki bombalardan kaçan yasadışı göçmen arasındaki dokunaklı dostluk sömürülmüyor, aksine etkileyici ve incelikli duruyor.

‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü

Yönetmen ‘umudun öteki yüzü’nü arıyor bu kez. Elbette restoran zincirlerinin, iş sahipliğinin yarattığı sömürme potansiyeli ile dış politikalarda Müslümanlıkla ilgili oluşan önyargıyı aynı potada eritiyor. Bunların yarattığı dostluğu da biraz alegorik kullanıyor. İskandinavya’da problemlerden uzakta devreye giren rahat yaşamla hapse düşme halinin yarattığı sancıların izdüşümlerini izliyoruz. Suriye’deki savaş ve terör olaylarıyla kanayan bir yaraya dönüşen mültecilik, araya giren dramatik müdahalelerle nefes alıyor.

Açıkçası esas mesele göçmenlik müessesesi üzerinden “Umut Limanı”ndaki Afrika soyundan girişe, Finlandiya Üçlemesi’nin ilk halkası “Sürüklenen Bulutlar” (“Kauas pilvet karkaavat”, 1996) damarı ilave etmek bir bakıma… Kati Outinen yine var, tek sahnede bile döktürebiliyor. Yeni oyuncu ise Sherwan Haji. Fazlasıyla inandırıcı duruyor. Başrolde ona eşlik eden Sakari Kuosmanen bir Aki Kaurismäki ekibi bireyi olarak bütüne uyum sağlıyor. Poker surat komedisinin has ismi oluyor.

Zıt kutuplardan iki karakterin sisteme karşı ‘incelikli’ isyanı

Bunların etkileşime girmeleri veya karşılaşmaları ‘zıt kutuplar’ mizahını devreye sokuyor. Biri hapishanede yaşamaya çalışırken farklı evrelerde ‘ironi’ sınavına tabi tutuluyor. Diğeri ise pokerle, ‘kumarla gelen restoran’la aslında yaşamını sağlam temeller üzerine oturtmuyor. Umut arayan iki karakterin her ikisi de bu amacında çok tutarlı yerlere varmıyor. Bunun da sebebi ‘sınıfsal yükseliş’ ile ‘kültür farkları komedisi’nin aynı yere çıkması sanki.

Finlandiya’da rahat bir yaşam sürülüyor. Ancak bu durum burada ironik poker suratlarla tasvir ediliyor. Bu da Müslümanlığa karşı oluşan önyargıyı eleştiren alegorik bir sosyal taşlamayı, dramatik yapının en sıradan zıtlaştırma yöntemiyle canlandırıyor. Üstüne üstlük ‘incelikli’ hale getirebiliyor. “Umudun Öteki Yüzü” fazlasıyla ‘Kaurismäki’ kokuyor. Bunu da onun evreninde devreye sokuyor.

‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü

‘Renkli dönem Kaurismäki’de bir değişiklik yok. Ama güncel siyasete dair bir şeylere söyleme derdi, herkesin terörist zannedildiği Müslüman dünyasının ortaya çıkardıklarına dikkat çekmek için var. Günümüzde Suriye’deki mülteciler ve intihar bombacılığı ile ilgili devreye giren İslamofobi problemi bu sayede olgun ve insani bir eserle Batı’nın en rahat bölgesini, İskandinavya’yı eleştiri yağmuruna tutuyor.

Mültecilikle ilgili en iyi filmler arasında adı anılacaktır

İncelikli sosyal taşlama da bu damardan belki de yönetmenin en ustalıklı filmlerden birini duyuruyor. Sakin duran kameranın açılarının oyuncuların ‘poker surat komedisi’ yeteneğini desteklediği reji müthiş... Çerçeveler ile diyalogların dengesi mest ediyor. Yoğun sinema duygusuna destek vererek farklı renklere boyanmış gibi duran duvarlar, yönetmenden alıştığımız masalsı ve retro dokuyu ‘büyüleyici’ hale getiriyor.

Film, üstadın kariyerinde üst sıralarına yerleşmiyor. Bir “Hamlet İş Başında” (“Hamlet Liikemaailmassa”, 1987), “Kibritçi Kız” (“Tulitikkutehtaan Tyttö”, 1990), “Geçmişi Olmayan Adam” (“Mies vailla menneisyyttä”, 2002), “Juha” (1999) gibi başyapıt seviyesinde değil. Ama Kaurismäki’nin halen bitmediğine dikkat çekiyor, filmografisinin orta sıralarına yerleşiyor ve güncel siyasete cuk oturan bir yorum sunuyor. “Umudun Öteki Yüzü”, dilinden detaylarına kadar mültecilik üzerine yapılmış en iyi filmler arasında her daim adı anılacak bir eser.

FİLMİN NOTU: 7.3

‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü

Künye:

Umudun Öteki Yüzü (Toivon Tuolla Puolen)
Yönetmen: Aki Kaurismäki
Oyuncular: Sherwan Haji, Sakari Kuosmanen, Ville Virtanen, Kati Outinen, Dome Kauroski
Süre: 98 dk.
Yapım yılı: 2017

‘Umudun Öteki Yüzü’: İslamofobinin öteki yüzü

Sıradaki haber yükleniyor...
holder