Ben şaşırmaya devam ediyorum

Özel kanallar devreye girdiğinde, televizyon haberciliğinin dili ‘TRT dili’nden çıkıp daha özgür olmuştu. İşte bu özgür dilin müthiş bir klişesi vardı: “Sevgili seyirciler gün geçmiyor ki; yeni bir hayret verici olayla karşılaşmayalım...” Bu klişe değişti artık. Çünkü hiçbir şey hayret verici değil, toplumu hiçbir şey şaşırtmıyor. Ama ben şaşırma duygumu kaybetmek istemiyorum. Çünkü şaşırma, bu olayları kabul etmediğim anlamına geliyor. Bu duygumu yitirirsem, olanı biteni kanıksarsam, söz konusu skandalların parçası olacakmışım gibi hissediyorum. Kimsenin şaşırmadığı ama benim şaşkın şaşkın okuyup izlediğim olayları derledim.

KİRLİ GEÇMİŞ VE TECAVÜZ

Ülkenin eğlence ikonu Mehmet Ali Erbil 30 yıllık dostu Seda Sayan’a “Geçmişi kirli” diyor. Seda Sayan da “Yanında çalışan masum kıza tecavüz ettiğinde sessiz kaldığım için geçmişim kirli” diye cevap veriyor. Bakar mısınız? Sitem değil, laf sokma değil, düpedüz suç isnadı.

Ertesi gün Mali, “İlaçlar kafamı karıştırdı, Seda ile aramıza kimse giremez” diye açıklama yapıyor, bir zamanlar ülkenin en çok güvendiği izimlerden biri olan Seda bacımız da “Aldatma diyecektim, tecavüz dedim” diyerek olayı dil sürçmesine indirgiyor.

Yahu tecavüz ile aldatma arasındaki fark bilinmez mi? Bir insan birine tecavüz ettiyse bunu bilen kişi nasıl saklayabilir? Etmediyse bir insana böyle bir suç isnadı nasıl yapılabilir? Olayın üzerinden iki hafta geçti ve artık kimse konuşmuyor. Ama ben çok şaşkınım ve şaşkınlığım geçmiyor.

ÖMRÜMÜ DEĞİL ARABAMI YEDİN

Özcan Deniz’in çocuğunun velayeti için adeta savaştığı Feyza Aktaş’a kullanması için verdiği otomobil, sigorta süresi dolduğu için polis tarafından bağlanmış. Feyza Aktan, ruhsat kendi üzerine olmadığı için otomobili alamıyor. Meğer otomobil de Özcan Deniz’in kardeşi Ercan Deniz’e aitmiş.

Bu adam, iki senedir otomobili kullanan Feyza Aktan’dan ‘yıpranma payı’ adı altında tazminat almak için mahkemeye gitmiş. Bu nedir yahu? Eskiden ilişki bittiğinde taraflar birbirine “Ömrümü yedin” derdi. Şimdi “Arabamı yedin” mi diyorlar? Deniz Ailesi acaba kimi cezalandırıyor? Feyza Aktan’ı mı yoksa çocuklarını mı? Bunu bile düşünmüyor olmaları beni çok şaşırtıyor.

SIFIR ÇEKEN MİLLİ TAKIM

Avrupa Şampiyonası’na mehter marşıyla yolladığımız Milli Takım sıfır çekti. Takımda Avrupa’nın en üst düzey liglerinde top koşturan futbolcular var. Her biri bireysel olarak çok iyi durumda. Peki arkadaş niye hiç kimse teknik direktör Şenol Güneş’i sorgulamıyor? “Onun yerine bu oynasaydı, sol kanatta bilmem kim yer alsaydı, forvet arkasına şu konulsaydı” gibi yorumlar bir işe yarıyor mu cidden?

İyi futbolcular takım haline getirilemiyorsa bunun sorumlusu hocalarıdır. Niye Şenol Güneş’i tartışmıyorlar? Adamın oynattığı futbolun 1990’larda kaldığını niye kimse söylemiyor? Bazı takımlara karşı mesafeli olduğundan oyuncu seçimlerini buna göre yaptığını niye kimse dile getirmiyor? Ben futbol yorumcusu değilim ama benim gördüğümü kimse görmüyor mu? Bu da beni çok şaşırtıyor.

85 LİRAYA TARHANA

Bilmem kaç liraya satılan lahmacunlarıyla ünlü Bodrum’da bu yaz ipi tarhana çorbası göğüslemiş. Bir kasesi 85 liraya satılıyormuş. Yok artık devenin bale pabucu... Tarhanaya bu fiyatı koyan mekanlar beni şaşırtıyor da asıl o çorbaya bu parayı verenler daha çok şaşırtıyor. Arkadaş siz delirdiniz mi? 85 liraya bütün aile bir kış boyunca içeceğiniz kadar tarhana alırsınız. Ayrıca Bodrum’un o sıcağında tarhana ne ya?