Mehmet Coşkundeniz Fark edilmeyen tehlike: Duygusal şiddet
HABERİ PAYLAŞ

Fark edilmeyen tehlike: Duygusal şiddet

Cumartesi Postası’nın dünkü sayısında Işıl Cinmen’in Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin ‘Öyle Değil Böyle’ adlı kampanyasına katılan Begüm Baki ve Tülin Özen ile yaptığı röportaj vardı (Okuyamayanlar için posta.com.tr’de de yayınlandı).

Fark edilmeyen tehlike: Duygusal şiddetDernek, cinsel şiddeti önlemenin en etkili yollarından birinin bu konuda dilin ve algının dönüştürülmesi olduğunu düşünüyor. En önemli dönüşüm de “Hayır” sözünün gerçekten “Hayır” anlamına geldiğinin anlaşılması olacak sanırım. Çünkü kadınların “Hayır” demesini “Naz yapıyor”, “Aslında ‘Evet’ diyecek de beni deniyor”, “Benimle çıktığına göre öyleyse baştan kabul etmiştir” diye algılayanlar çoğunlukta. “Hayır”a rağmen, karşı taraf ısrar etmeyi sürdürüyorsa bu taciz demektir.

Haberin Devamı

FARKINDA BİLE DEĞİLİZ

Cinsel taciz, cinsel istismar ve cinsel şiddet, mücadele edilmesi gereken olgular. Ancak unutulmamalı ki; bir de duygusal taciz, duygusal istismar ve duygusal şiddet var. Üstelik bu durum cinsiyetsiz. Yani hem kadına hem de erkeğe uygulanabiliyor. Ve birçok kişi, ilişkinin içinde duygusal şiddete maruz kaldığının farkında olmuyor.

DOZU GİDEREK ARTAR

Fark edilmeyen tehlike: Duygusal şiddetSevgiliden duyulan ve kulağa hoş gelen birçok cümlenin duygusal şiddet içerdiğini biliyor muydunuz? Örneğin, “Seni kendimden bile kıskanıyorum” cümlesi... Örneğin, “Beni terk edersen ölürüm” cümlesi... Ya da bazı istekler: “Onu giyme bunu giy”, “Şununla görüşme, bununla buluşma”, “Şuraya gitme” gibi... Bir de davranışlar var. Görmezden gelme, uzun süreli küslükler, seksi bir ödülceza yöntemi gibi kullanma, küçümseme, aşağılama gibi... Fiziksel şiddette olduğu gibi, duygusal şiddette de kabul ettiğimiz ya da hoş gördüğümüz her şey bir sonraki seferinde dozu artarak karşımıza çıkacaktır.

Duygusal şiddet uygulayanlar kendi psikolojik sorunlarını çözememiş kimselerdir. Bir başka deyişle, sizin ilişkiye verdiğiniz değerin, emeğin ya da sevginizin boyutunun bununla hiçbir ilgisi yoktur. Sizin yaptıklarınız ya da yapmadıklarınız etki etmez. Düzelir diye ummak ise beyhude bir bekleyiştir. Kendinizi duygusal anlamda baskı altında hissediyorsanız en iyi yol bu ilişkiyi bitirmektir.

Haberin Devamı

DUYGUSAL ŞİDDETİN 10 BELİRTİSİ

1-Aşırı kıskançlık

Kıskançlığın sevgiden kaynaklanmadığını bilmelisiniz. Hayır, sizi çok sevdiği için kıskanmıyor, aksine kendini çok sevdiği için böyle davranıyor. O, egosal anlamda tatmin yaşarken sizi baskı altında tutarak duygusal erozyona uğramanıza neden oluyor.

2-Şefkat eksikliği

Kişi, sevdiği insanı incitemez. İncitiyorsa, bunun nedeni de sizi aşırı tutkuyla seviyor olması değil, şefkat eksikliğidir. Şefkati sağlayan şey, merhamettir. Merhameti olmayan insan da acımasızdır ve şiddete eğilimlidir.

3-Küçümseme ve alay

İşinizi, eğitiminizi küçümseyen, yaptığınız şeylerle alay eden, hatta bunu ulu orta herkesin içinde yapan kişi, size saygı duymuyor demektir. Bunu size “Şaka yaptım” diye açıklayabilir ama inanmayın. Saygının olmadığı yerde bir ilişki devam edemez.

4-Önemsenmeme

İlişkinizle ya da herhangi başka bir şeyle ilgili fikirleriniz, sevgiliniz tarafından önemsenmiyorsa duygusal şiddetle karşı karşıyasınız demektir. Sizi, başka biri için ilginç yapan şey, farklı düşüncelerinizdir. Bunların önemsenmemesi kişiliğinizin yok sayılması anlamına gelir.

Haberin Devamı

5-Ayrılık tehdidi

En küçük bir tartışmada bile sizi terk edeceğini ima ediyorsa durum vahim. Duygularınızı sömürüyor. Sizin ona karşı olan duygusal zaafınızı kullanıyor. Merak etmeyin, çekip gitmesi dünyanın sonu değil. Üstelik bir süre sonra kendinizi çok iyi hissedeceksiniz.

6-İntihar tehdidi

Ayrılmak istediğinizde sizi engellemek için intihar edeceğini söyleyebilir. Bu blöfe pabuç bırakmayın. Ayrılmayı kafanıza koymuşsanız yapın. Endişe ediyorsanız ailesini, arkadaşlarını ve hatta kolluk kuvvetlerini durumdan haberdar edin.

7-Mesaj ve telefon

Gün içinde neredeyse dakikada bir mesaj atmak, atılan mesajın cevabını talep etmek, olur olmaz anlarda aramak, cevap vermediğinizde kızması ya da küsmesi, duygusal şiddetin başka bir örneği. Buna izin vermeyin ve sınırlarınızı kendiniz çizin.

8-Sürekli suçlama

Karşılaştığı tüm olumsuz durumlardan dolayı sizi suçlayabilir. O gün hava sıcak ama işe kazakla gitmişse bile “Niye beni uyarmadın?” diye bunun sorumlusu olarak siz gösterebilir. Bu suçlamalar bir süre sonra “Ben işe yaramazın tekiyim” diye düşünmenize yol açar.

9-Ekonomik kısıtlama

Bütçeniz ortak olabilir, parayı sevgiliniz yönetebilir. Ancak bu yönetim şeklini “Tek söz sahibi benim” noktasına getirmemesi gerekir. Sizi ekonomik baskı altında tutarak aslında fiziksel anlamda da kontrol etmeye başlar.

10-Sosyal kısıtlama

Sizi sosyal çevrenizden uzaklaştırıp, buna da “Biz bize yeteriz” bahanesi bulur. Yani sizi izole eder. Böylece hayatta güvenebileceğiniz tek kişi olarak kendisinin kalmasını sağlamayı amaçlar. Sizi kendisine bağımlı hale getirmeyi düşünür.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder