Mehmet Coşkundeniz İlişkinin bitmemesi bazen iyi değildir
HABERİ PAYLAŞ

İlişkinin bitmemesi bazen iyi değildir

“Ne olursa olsun” diyerek bir ilişkiyi sürdürmeye çalışmak, o ilişkiyi ayrılıp barışmalarla değersiz hale getirmek kimse için iyi değildir. İlişkiye insanın ruhunu tüketmeden nokta koyabilmek önemli bir meziyettir. İki hafta önce bu köşede aktardığım hikaye, “Masum bir dans aldatma mıdır?” adını taşıyordu. Yıllardır görüşmediğim arkadaşım Kaan’la bir eğlence mekanında karşılaşmış, keyifsiz olduğunu görünce de sorunun ne olduğunu anlatmasını istemiştim. O da bana mekana bir kadınla geldiğini, masumca dans ettiklerini, aynı yerde bulunan birinin bu durumu sevgilisine ilettiğini söylemişti bana. Sevgilisinin de aldatıldığını düşünerek kendisine mesaj üstüne mesaj yağdırdığını anlatmıştı... Kaan o gece yanımdan “Gideyim de sevgilimin gönlünü alayım” diyerek ayrılmıştı.

Haberin Devamı

GÖNLÜNÜ ALMAYI BAŞARMIŞTI

Ben o hikayeyi, “Belki birkaç ay, belki de birkaç yıl sonra Kaan’ı gördüğümde sanki bu olay hiç yaşanmamış gibi davranacak, yine birbirimizin hatırını sorup ayaküstü sohbet edecek ve yollarımıza gidecektik” diye bitirmiştim. Ama hayat garip tesadüflerle dolu, yazdığım gibi olmadı. Kaan’la iki hafta sona bu kez bir lokantada karşılaştık.

Yanında bir kadın vardı, beni fark edince selam vermeden geçmenin ayıp olacağını düşünerek yanlarına gittim. Kaan bana sarıldı, yanındaki kadını “Kız arkadaşım” diyerek tanıştırdı. Kafam karışmıştı, bu kadın, iki hafta önce Kaan’ın gönlünü almak için uğraştığı sevgilisi miydi yoksa o ilişki bitmiş, kendine yeni birini mi bulmuştu.

Pot kırmaktan da korkuyordum açıkçası. Kaan benim tedirgin halimi görünce anladı durumu, gülerek, “Geçen akşam dedikodusunu yaptığımız sevgilim” dedi. Demek ki sevgilisini, o dansın aldatma olmadığına inandırmış ve gönlünü alabilmişti. Kadın (biz ona Leyla diyelim), “Beş dakika da olsa bizimle birlikte oturur musunuz, size sormak istediklerim var” deyince Kaan’ın yanındaki sandalyeye oturdum.

GERÇEĞİ SÖYLEMELİYDİM

İkisi de gergin değildi ama nedense ben o masada kendimi rahat hissetmiyordum. Leyla bana mekandaki o geceyi sorarsa ne cevap verecektim? Ben Kaan’ı herhangi biriyle dans ederken görmemiştim ama bunu söylersem bana inanacak mıydı? “Arkadaş arkadaşın yalancısıdır” sözünün üniversite yıllarında geçerli olduğuna inanırdım.

Haberin Devamı

Ama artık bunun büyük sıkıntı veren bir anlayış olduğunu biliyordum. Yani Kaan’ı biriyle görseydim, bunu gidip sevgilisine yetiştirmezdim elbette ama sorulursa söylerdim. Neyse ki Leyla o konuya hiç girmedi. Fakat sorduğu soru daha da garipti; “Bir dargın, bir barışık yürüyen ve iki tarafın da bitirmeye cesaret edemediği ilişkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?” Leyla belli ki; kendi ilişkisini sormuştu. Kaan’la yaşadığı şey tam da böyle bir şeydi. Ayrılıp barışıyorlar, sonra yine ayrılıyorlar, dayanamayıp bir araya geliyorlar ama ilişkiyi belli bir dengede tutmayı başaramıyorlardı.

AYRILIK DEĞERLİDİR

Benim bu tür ilişkilerle ilgili düşüncem ve gözlemlerim netti. “Bir ilişkinin sorunlu olup olmadığını anlamanın en etkili yolu ayrılıp barışmalardır. “Tamam, ayrılalım” deyip ertesi gün ya da bilemediniz birkaç gün içinde tekrar barışıyorsanız ve bunu yapmayı artık adet haline getirmişseniz o ilişkiden hayır gelmez. Ayrılık ‘değerli’ bir olgudur.

Haberin Devamı

Yani bir karardır ve her karar gibi onun da değeri vardır. Siz aldığınız kararı uygulamak yerine sürekli değiştirirseniz artık hiç kimseyi kendinize inandıramazsınız. Yani ayrılık değersizleşir, sizi de değersizleştirir. ‘Tamam bitti’ dediğiniz zaman sevgiliniz size inanmaz, ‘Nasılsa yarın yine beraber oluruz’ deyip barışmak için çaba bile harcamaz.”

OLUMLU CÜMLEM YOKTU

Sözlerim masaya bomba gibi düştü. Leyla da Kaan da benim yüzüme bakıyordu. “Ama...” diye devam etmemi, bir iki olumlu cümle kurmamı bekliyorlardı. Bense, “Hepimiz bir ilişkiyi ne olursa olsun sürdürmenin en iyi yol olduğunu düşünürüz. Oysa ilişkinin bitmemesi bazen iyi değildir. Her iki taraf için de...” diye bitirdim.

Sonra da izin isteyip kalktım masadan. Kendi masama geçerken Kaan’ın benimle bir kez daha karşılaştığında artık “Merhaba” bile demeyeceğini düşünüyordum. Sonra da Sezen Aksu’nun “Ne senle böyle ne de sensiz, yazık yaşanmıyor çaresiz” sözlerini içiren şarkısının adını hatırlamaya çalıştım. Şarkının adı ‘Tükeneceğiz’di. Bazen tükenmeden ilişkileri bitirmek gerektiğini bir kez daha hatırlattı bana...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder