Bir yerlerde çaldığı zaman bağıra bağıra eşlik ettiğimiz, o güzelim rock ritmiyle zıplaya zıplaya dans ettiğimiz, Barış Manço’nun ‘Kara Sevda’ şarkısını bilmeyeniniz yoktur herhalde. Gerçek anlamda kara sevda için bu şarkıdan daha iyi bir tanımlama bulunamaz bence. Çünkü tüm belirtiler, şarkının sözlerinde gizli. “İçim içime sığmıyor”, “O deli dolu, neşe dolu kişi ben değilim”, “Dışarısı buz gibi, lapa lapa kar var, benim içim yanıyor”, “Eksi 40 derece soğuk suda bile yüzerim”, “Nuh’un gemisinde tek başınayım” gibi sözler bir kara sevdalının yaşadığı duygusal dalgalanmaların tam anlamıyla bir özeti. Şarkı eğlenceli, ama aslında sözleri tam bir dram. Kim böyle bir durumda olmak ister ki? Ama zaman zaman kendimizi böyle bir ruh hali içinde bulabiliyoruz. Öncelikle şunu bilmeniz gerekiyor, ‘kara sevda‘ aşk değildir. İkisi arasında devasa farklar vardır. Birine duyulan aşkın karşılıksız kalması sonucu ortaya çıkan duygusal karmaşaya ‘kara sevda‘ denir.
MELANKOLİ DE VAR
Ancak bazen aşkımız karşılık bulsa da ilişkinin içinde ‘kara sevda’ya düşebiliriz. Batılıların ‘melankoli‘ diye tanımladığı duygudur bu. Hani Nükhet Duru›nun şarkısında olduğu gibi, “Ne bir dost ne bir sevgili, dünyadan uzak bir deli, beni sarar melankoli...“ Efsane aşk öyküleri hep ‘kara sevda’ üzerine yazılmıştır. Mecnun’un Leyla için çöllere düşmesi, Ferhat’ın Şirin için dağları delerken heba olup gitmesi, Kerem’in Aslı için kendini yakması, sağlıklı bir aşk olarak tanımlanamaz. Aslında bu öykülerde kara sevdanın ‘saplantı’ya dönüşmüş halini görürüz. Bu üç öyküde de taraflar birbirine kavuşabilse, belki efsane olmayacaklardı; mutlu, mesut yaşayıp gideceklerdi. Tabii tek seçenek ‘kavuşma’ olmayabilir. Yani kavuşamasanız bile kara sevda sizi hayatınızdan bile vazgeçeceğiniz noktaya sürüklememeli. Kara sevdanın içindeyken çılgınca şeyler yapma isteği önüne geçilemez bir duygu olarak ortaya çıkar. Oysa bu durum geçicidir. Biraz beklerseniz, kendinizi azıcık frenlerseniz böyle olduğunu görebilirsiniz.
NASIL BAŞA ÇIKILIR?
1- TANIMAYA ÇALIŞIN
Kara sevdaya düştüğünüz kişiyle daha yeni tanışmış olabilirsiniz, ya da hiç tanışmadınız, sadece uzaktan görüyor ve gizli gizli bu duyguları besliyorsunuz. Sonuçta o kişiyi iyi tanımıyorsunuz. Yani duygularınız henüz yüzeysel. Belki de onu tanıdığınızda hissettiklerinizin gerçekliğinin olmadığını anlayacaksınız. O yüzden ne yapıp edin, tanımanın yollarını bulun.
2- KUSURSUZ DEĞİL
Kara sevdaya düşen kişi için, bu duyguyu beslediği insan kusursuz olarak görülür. Oysa herkesin kusurları vardır ve hiç kimse mükemmel değildir. Kusur olarak sadece fiziksel özelliklerden söz etmiyorum. Davranış şekli, yaşam biçimi, sosyal çevresi belki de sizinle hiç uyumlu değil. Bunları fark edip algılamanız gerekiyor. Bunu da ancak o pembe gözlükleri çıkararak yapabilirsiniz.
3- BAŞKA ŞEYLERE ODAKLANIN
Aklınızda hep o var. Nereye baksanız onu görüyorsunuz. Bu durum da sizin işinizi, eğitiminizi engelliyor. Arkadaşlarınızla, ailenizle ilişkinizde problemler yaratıyor. O zaman başka şeylere odaklanmanız şart. Kendinize bulacağınız yeni hobiler, kitaplar, spor etkinlikleri hatta çılgın partiler... Zaten kendinizi onu düşünmekten alıkoyamaz bir hale geldiyseniz terapiye de ihtiyacınız var demektir.
SAPLANTI MESELESİ
Gelelim kara sevdanın en tehlikeli boyutuna... Bu duygudan kurtulmak için çaba göstermiyorsanız muhtemelen kara sevda ‘saplantı’ya dönüşmek üzeredir. Hele hele kendinize güveniniz azsa, kaygılı bir kişiliğe sahipseniz bu tehlike sizin için daha da olası bir hale gelir. Duygularınız karşılıksızsa o kişinin sizi sevmesi için elinizden gelen her şeyi deneyebilirsiniz. Mantıksız davranmanın yanı sıra onu, istemediği şeyleri yapmaya zorlayabilirsiniz. Bunun bazen kriminal bazı olaylara sebep olduğunu söylememe gerek yok herhalde...
GERÇEK AŞKA DÖNÜŞÜR MÜ?
Evet, mümkün. Ancak bunun için karşı tarafın da size karşı duygularının olması gerekiyor. Yani bu iş zorlayarak yapılmaz. Diyelim ki onu, “Bana bir şans ver” diyerek ilişkiye zorladınız. O da biraz acıdığı için bunu kabul etti. Bu durumun karşılıklı aşka dönüşmesi imkansız. Yani yine hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Aşık olduğumuz zaman gerçeklikten uzaklaştığımızı unutmayalım. Ama bu durum geçicidir. 6 ay ile 3 yıl arasında bir sürede karşımızdaki kişinin kusurlarını görmeye başlarız. Böylece daha sağlıklı bir aşamaya geçeriz. Ama kara sevdaya düşmüşsek, ne kusur görebiliriz ne de kendi duygularımızın ne olduğuna dair net kararlar verebiliriz.