Mehmet CoşkundenizRomantik klişeler işe yarar mı?

HABERİ PAYLAŞ

Romantik klişeler işe yarar mı?

Ah o romantik filmler... 'Pretty Woman', 'Notting Hill', 'Sleepless in Seattle', 'Notebook' ve daha niceleri... İzlerken hayallere kapıldığımız, yalnızsak filmdeki gibi bir aşk dilediğimiz, hayatımızda biri varsa, filmdeki sahnelerle kendi ilişkimiz arasında benzerlikler aradığımız, müzikleriyle bizi bazen gülümseten, bazen ağlatan romantik filmler... Elbette hepsi klişelerle doludur ama o klişeleri izlemek bizi rahatlatır, keyifli birkaç saat geçirmemizi sağlar. Peki o klişeleri gerçek hayatta başımıza gelse ya da bilinçli şekilde uygulasak işe yarar mı? Filmdeki gibi bir aşk yaşamamızı mümkün kılar mı?

Haberin Devamı

Romantik klişeler işe yarar mı

1- AYRI DÜNYALARIN İNSANLARI

Birbiriyle hem yaşam biçimi hem kültür hem de maddi olanaklar açısında tamamen uyumsuz iki kişinin bazı tesadüfler sonucu tanışmasıyla başlayan aşk... Filmde genellikle fakir kadın, zengin adama uyum sağlamak için çabalar ama genellikle bunu başaramaz. Zengin adamın çevresi kadınla hem alay eder hem de kendi içlerine almaz. Ancak zengin adam filmin sonunda çevresini de ailesini de reddeder ve o fakir kadınla hayatına devam eder.

(Film önerisi: Maid in Manhattan, Jennifer Lopez-Ralph Fiennes)

Gerçek hayatta iki kişi arasında bu kadar büyük farklılıklar varsa ilişkinin sürmesi (elbette istisnalar vardır ama) pek mümkün değil. Başta bu farklılıklar ikisinin de hoşuna gitse bile bir süre sonra birbirlerinin yanında kendilerini rahatsız hissedeceklerdir. Konuşacak konu bulamayacaklar, aynı eğlence anlayışına sahip olamayacaklardır. Ve ne yazık ki filmdeki gibi bir sona ulaşamayacaklardır.

Romantik klişeler işe yarar mı

2- ÇEKİNGEN, ÖZGÜVENSİZ ERKEK

Filmlerde çok sevimli görünür. Aşık olduğu kadını görünce eli ayağına dolaşır, sakarlık yapar, nasıl davranacağını bilemez. Kadın, erkeğin bu hallerini çekici bulur. Çünkü o zamana kadar hep ukala ya da küstah erkeklerle takılmıştır. Bu yeni erkeğin saf halinden etkilenir. Bir süre sonra birbirlerine uyum sağlarlar, mutlu, mesut yaşarlar.

(Film önerisi: Notting Hill, Julia Roberts-Hugh Grant)

Kabul edelim ki gerçek hayatta bu tür erkeklerin pek şansı yoktur. Kadınlar genellikle olmuş, tamamlanmış erkeği tercih eder. Giyimiyle, konuşmasıyla, davranışıyla, bilgisiyle kendini kanıtlamış bir erkek, saf-sakar bir erkeğe göre daha öndedir. Bu çekingen davranışı aşk taktiği olarak kullanmak istiyorsanız işe yaramaz.

Haberin Devamı

Romantik klişeler işe yarar mı

3- NEFRETLE BAŞLAYAN AŞK

Klişe şöyledir: Kadının ya da erkeğin iş yerine, mahallesine, okuluna yeni biri gelir. Bu kişinin hayat anlayışı, davranışları kendisine hiç uygun değildir. Sürekli çatışırlar. Sonra ya bir kavga anında aniden öpüşürler ya da birinin başına bir felaket gelir, diğeri yardıma ilk koşan olur ve aşk filizlenir. Sonra bakarız ki, uyumlu bir şekilde ilişkilerine devam ederler.

(Film önerisi: The Ugly Truth, Katherine Heigl-Gerard Butler)

Maalesef o iş öyle olmuyor. Birinin tavrını, tarzını sevmemişseniz, aranızda oluşan şeyin adı sadece ‘cinsel çekim’ oluyor. Sonra cinsellik bitiyor ve o uyumsuzluğun sizi asla bir araya getiremeyeceğini anlıyorsunuz. Hele ki şiddetli bir kavganın ardından onu öperseniz, gününüzün polis merkezinde biteceğine emin olun.

Haberin Devamı

4- ARKADAŞLA SEVGİLİ OLMAK

Sürekli birbirleriyle görüşen iki arkadaş. Birbirinin her şeyini bilen, birbirlerine destek olan, aşk acısıyla başlarını birbirlerinin omuzuna yaslayıp ağlayan o en iyi arkadaş. Filmde ikisi de bakar, başkasıyla mutlu olamıyorlar. Sonunda müthiş bir aşka başlarlar.

(Film önerisi: My Best Friend’s Wedding, Julia Roberts-Dermot Mulroney)

Bakın bu imkansız değil ama arkadaş arkadaştır, sevgili de sevgilidir. Biri sizin en iyi arkadaşınızsa onu zaten hiç sevgili olarak düşünmemişsinizdir. Yalnızlık korkusuyla “Madem anlaşıyoruz, sevgili de olabiliriz” dersiniz ama birbirinizde keşfedeceğiniz hiçbir şey kalmamıştır. Oysa ilişki keşif sürecidir.

Romantik klişeler işe yarar mı

5- ORTAYA ÇIKAN ÜÇÜNCÜ KİŞİ

Filmde kadının ya da erkeğin uzun bir ilişkisi vardır. Hatta evlenmek üzeredirler. Sonra gittiği bir yerde birini görür ya da hep gördüğü ama umursamadığı kişi birden ilgisini çekmeye başlar. Evleneceği kişiyle, bu yeni duygular beslediği kişi arasında kararsız kalır. Bu evliliği neden yapmak istediğini sorgular ve derken... Filmlerde her zaman aşk kazanır ve evlilik iptal olur.

(Film önerisi: Just Go With It, Jennifer Aniston-Adam Sandler)

Gerçek hayatta bir başkası için düğünü iptal eden, nikah masasında “Hayır” diyen birini göremezsiniz. Uzun ilişkisi olan kişilerin kafası karışabilir. Stres, kafa karışıklığını artırabilir ama sonunda aile, sorumluluklar ağır basar. O imza atılır, o evlilik yapılır. Azıcık yürek hoplatan o kişi de tatlı bir anı olarak kalır.

BONUS: İŞE YARAYANLAR

* Elbette tüm romantik film klişeleri gerçek hayatla uyumsuz değildir.
* Yıllar sonra bir mezunlar buluşmasında karşılaştığınız lise flörtünüzle bir aşka başlayabilirsiniz.
* Bir kafede, tesadüfen karşılaştığınız biri hayatınızın aşkı haline gelebilir.
* Yanlışlıkla atılmış bir mesaj, bir mail de harika bir ilişkiyi başlatabilir.
* Yıllar önce birbirinizi üzmeden, şartlar gereği ayrıldığınız eski sevgilinizle de yeniden deneyebilirsiniz.

 

Sıradaki haber yükleniyor...
holder