Mehmet Coşkundeniz Sonu böyle olmamalıydı
HABERİ PAYLAŞ

Sonu böyle olmamalıydı

Haberin Devamı

İyi bir sevgiliydi, beni hep mutlu ederdi. Üzerime titrer, bir an bile yalnız bırakmazdı. Ama bir başkasını daha idare ediyordu ve sürekli bana yakalanıyordu. Kaç kez affettim, kaç kez bir şans daha tanıdım ama hepsinde aynı sonla karşılaştım.

Üniversiteyi de ailemden ayrı bir kentte, Balıkesir’de okudum. Akşamları eve gidince internette vakit geçirirdim. Mete ile bir sosyal paylaşım sitesinde tanıştım. Aynı şehirdeydik, ve hemen ertesi gün buluşmaya karar verdik.

İlk randevumuz bir kır kahvesindeydi. İnsancıl tavırları, bakışları, samimiyeti o kadar etkileyiciydi ki bir anda beni kendine hayran bırakıverdi. Kısa sürede sevgili olduk. Her anı birlikte geçiriyorduk. Arkadaşlarımla da tanışmıştı. Askeriyede görevliydi, kısa süre sonra beni ailesiyle tanıştırdı. Her şey yolunda gidiyordu ama beynimi kemiren bir şey vardı. Telefonunu sürekli kaçırırdı benden. Buna bir anlam veremezdim. Bir gün dayanamayıp karıştırdım telefonunu. Bir kadından açık saçık mesajlar vardı. Bir başka kadından da aşk sözcükleriyle süslü mesajlar... Anladığım kadarıyla bu kadın eski sevgilisiydi.

‘HER ŞEYİ BİLİYORUM’

Bunu ona söylememeye niyetliydim ama dayanamadım. Karşıma aldım, “Mete ben tüm mesajları biliyorum. Eğer düzgün bir hayat istiyorsan ben varım ve sonuna kadar seninle birlikteyim. Ben senin sadece vakit geçireceğin bir kız olmak istemiyorum. Sana 1 hafta süre. Git düşün ve kararını ver. Ben böyle bir ilişkiyi kaldıramam” dedim.

Gitti ve 1 hafta sonra ellerinde çiçeklerle kapıma geldi. Yanında bir yüzük getirmişti, parmağıma takıp “Bu bizim söz yüzüğümüz olsun. Telefon numaramı değiştirdim. Bir daha asla böyle şeylerle karşılaşmayacaksın” dedi.

Hayatımın en güzel günleri başlamıştı. Derken okul yaz tatiline girdi ve ben İzmir’e gittim. Mete’den ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşıyordum. Neyse ki gün içinde ve akşamları internet üzerinden mesajlaşıyorduk. Ben Balıkesir’e döndüğüm zaman birlikte tatile gitmenin planlarını yapıyorduk. Nihayet okula döndüm. Bir gün Mete’yi yine eski sevgilisiyle konuşurken yakaladım. Bu olayla yüzleşme zamanım gelmişti. Kıza telefon ettim. Kız bana, “Ben hep sizin hayatınızda olacağım, Mete beni asla unutamaz” dedi. Mete’yi çektim karşıma, “Anlat” dedim. Mete kız ile 6 yıl birlikte olmuş. Askere gittiği zaman kız Mete’yi aldatmış. Aldatınca da Mete onu terk etmiş. Bütün hikaye buydu işte...

ARADA SOĞUKLUK VARDI

Ne yapacağımı bilemez bir haldeydim. İşin garip tarafı Mete bana çok sevgi dolu davranıyordu. Gerçekten harika bir sevgiliydi. Hastalandığımda portakal ve greyfurt sıkardı, sabah uyandığımda sıcacık harika çörekler hazırlardı. Hafta sonları benimle alışverişe gelir, yemek yapardı. Bulaşıkları bile birlikte yıkardık. Her şey hayal edebileceğimin ötesinde güzeldi. Ama Mete’nin eski sevgilisi aklımdan hiç çıkmıyordu. Mete bazen dalıp giderdi, o anlarda “Acaba eski sevgilisini mi düşünüyor?” derdim kendi kendime.

Derken üniversite hayatı bitti. Ben öğretmen olarak Karadeniz’de bir kente atandım. Aynı sıralarda Mete de işini bıraktı ve memleketi Adana’ya gitti. Aramızda 13 saatlik bir mesafe vardı. Birbirimizi çok özlemiştik, sonunda Mete 13 saatlik yolu göze alıp beni görmeye geldi. Görev yaptığım okulun kapısında buluştuk. Onu o kadar özlememe rağmen gördüğüm ilk an ilginç bir soğukluk hissettim. Eskiden ona sımsıkı sarılmayı çok severdim ama bu kez sarılamamıştım doğru dürüst. İşin ilginç yanı onda da bir soğukluk vardı ki eski samimiyeti bulamadım. “Uzun süredir görüşmediğimiz içindir” diyerek avuttum kendimi.

BİR KEZ DAHA YAKALADIM

Bir kafede oturduk, tuvalete kalktığında gayri ihtiyari telefonunu karıştırdım ve yine eski sevgilisine gönderdiği bir mesajı yakaladım. “Aşkım telefonu kapıyorum merak etme” yazıyordu mesajda. Gözümden sicim gibi yaş boşanıyordu. Mete’nin suratına tükürmek istiyordum. Yanıma geldi, “Anlat” dedim yine...

Adana’ya gittiğinde kızla görüşmeye başlamışlar. Benimle olan ilişkisinin sürmeyeceğini düşünmüş. Söz yüzüğümü çıkarıp başına fırlattım ve “Geldiğin gibi git buradan. Bir daha da asla karşıma çıkma” dedim.

1 hafta geçti, mesajlar, mailler yollamaya başladı. Barışmak istiyordu, hata ettiğini söylüyordu. Dayanamadım, affettim. Hatalarından ders almış olabileceğini düşündüm. Bana söz yüzüğümüzü geri gönderdi, yanına bir de tek taş yüzük eklemişti. Ayrıca bizim fotoğraflarımızdan oluşan bir de albüm yollamıştı. Fakat yok olan güven bir daha yerine gelmiyor. Ne ben eskisi gibiydim ne de o.

Sonunda ayrıldık. Önceleri bu ilişki bittiği için mutluydum ama sonra acılar çıktı ortaya. Her gece ağlayarak uyudum, her sabah ağlayarak uyandım. Sırf onu unutmak için birini soktum hayatıma. Ama olmadı, yapamadım.

KİMSEYİ SEVEMEM ARTIK

2 hafta sonra dayanamayıp aradım Mete’yi. Yaşadığım tüm acıları anlattım Mete’ye, ağlıyordu. İnsanlara hep acı verdiği için kendinden nefret ettiğini söylüyordu. O an evlenme teklif etti bana Mete. Ama ben o defteri kapatmıştım. Yani amacım onunla yeniden birlikte olmak değildi. Aramızda güven yoktu evlenemezdik. Ertesi gün o kız bir mail gönderdi bana, Mete ile zaten hiç ayrılmadıklarını her zaman birlikte olduklarını söyledi. Kendime acıdım, zamana acıdım...

Artık ağlamıyorum bile, zaten kimseyi sevebileceğimi de sanmıyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder