Mehmet Coşkundeniz Sosyal medya flörtü nasıl kabusa döndü?
HABERİ PAYLAŞ

Sosyal medya flörtü nasıl kabusa döndü?

Sosyal medyanın insanların başına ne büyük dertler açabileceğini biliyoruz hepimiz. Küçük bir flörtleşmede bile yazdığımız her şey, gönderdiğimiz her fotoğraf bizim için sonucu asla tahmin edilemeyecek bir kabusa dönebiliyor. Bu haftaki hikayemiz tam da bununla ilgili. Sosyal medyada sadece mesleki paylaşımlarda bulunan mimar bir kadının (biz ona Lale diyelim) başına gelenleri anlatmak istiyorum size.

Evet, sosyal medyadaki mesleki paylaşımlarıyla ilgilenen bir erkekle (biz ona da Yusuf diyelim) tanışınca hayatı değişti Lale’nin. Evliydi, eşini (adı Uğur olsun) çok seviyordu. Ya da öyle sanıyordu. Çünkü Lale’nin Yusuf’la önceleri sadece mesleki bilgi alışverişi olan yazışmaları bir süre sonra flört içeren bir şekle dönüşmüştü.

Haberin Devamı

Lale “Aman canım, nasılsa görüşmeyeceğim, bu da benim küçük sırrım olarak kalsın” diye düşünüyordu ama bir süre sonra iş çığrından çıktı. Merak, heyecan ağır bastı ve buluştular. Bir gündüz buluşmasıydı, yemeklerini yediler ve sonra... Yusuf’un evine geçtiler, birlikte oldular. Lale, ‘aldatma’ eşiğini daha ilk buluşmada aşmıştı.

Sosyal medya flörtü nasıl kabusa döndü

EŞİNİ ÇOK SEVİYORDU

Kendine inanamıyordu Lale, bunu “Çok seviyorum” dediği eşine nasıl yaptığını bir türlü anlayamıyordu. Yusuf’la tüm iletişimini kesti bir süre. Ama dayanamadı, çok geçmeden tekrar mesajlaşmaya başladılar. İkinci buluşma da pek gecikmedi zaten. Bu kez eşinin bir iş seyahatinde olmasını fırsat bildi, Yusuf’la buluştu ve o gece eve dönmedi.

İşin çığrından çıkması bununla kalmayacaktı. Ertesi gün gelen bir mesaj Lale’nin başına dünyayı yıktı. Sahte bir sosyal medya hesabından atılan mesajda, Yusuf ile bütün yazışmaları, birbirlerine gönderdikleri erotik içerikli fotoğraflar, kısacası ‘ihanet’e dair tüm deliller vardı. Mesajı gönderen kişi, “Yusuf’la yaşadığın her şeyi biliyorum. Buna bir son vermezsen yazışmaları ve fotoğrafları eşine göndereceğim” diye bir not eklemişti.

DURUM ÇOK CİDDİYDİ

Lale hemen Yusuf’u aradı, durumu anlattı ve bu kişinin kim olduğunu sordu. Yusuf da bilmiyordu. Lale, “Bu mesele bitmeli, bir daha görüşmeyelim” dedi. Çok korkmuştu, hem eşi Uğur’u kaybetmekten hem de ‘aldatan kadın’ damgasını yemekten... İki-üç hafta sorunsuz geçti. Lale, eşine karşı daha yakın olmaya başladı.

Haberin Devamı

Toparlandı, kendini işine verdi. Tam her şeyin düzeldiğini düşündüğü anda gelen bir mesaj, Lale’nin hayatını kararttı. Mesajı aynı kişi atmıştı ve bu kez para istiyordu. Artık konu şantaja dönmüştü. Lale tekrar aradı Yusuf’u, “Bulmalıyız bu insanı, yoksa hayatımı mahvedecek” dedi. Bir yandan da ne yapabileceğini düşünüyordu.

Bilgisayar korsanlarıyla irtibata geçmeyi, mesajların atıldığı sahte hesabın kime ait olduğunu tespit etmeyi düşündü ama hayatında hiç ‘hacker’ tanımıyordu. Sonra birden aklına iki yıl önce evinin dekorasyonunu yaptığı yazılım uzmanı geldi. Aradı, durumu üstü kapalı olarak anlattı. Aldattığını söylemedi elbette, sadece rahatsız edildiğini belirtti. Yazılımcı müşterisi “Bir bakalım” deyip birkaç gün izin istedi.

ESKİ SEVGİLİSİ

Lale o birkaç günü eli kalbinde geçirdi. Her an yeni bir mesaj geleceği endişesiyle yaşıyordu. Neyse ki beklediği telefon tam da birkaç gün sonra geldi. Yazılım uzmanı, yeteneğini konuşturmuş, o sahte hesabın kime ait olduğunu belirlemişti.

Haberin Devamı

Bir kadındı ve sosyal medyada kendine ait bir hesabı da vardı. Lale, kadına mesaj attı, kim olduğunu, ne yaptığını bildiğini söyledi. Devam ederse de polise şikayetçi olacağını anlattı. Kadın bu mesaja hiçbir cevap vermedi. Lale bu kadının kim olduğunu merak ediyordu, Yusuf’u aradı, kadının sosyal medya hesabından aldığı fotoğrafları gönderdi.

Yusuf, “Eski sevgilim” dedi. Yusuf, bu kadından ayrıldıktan sonra sosyal medya hesaplarının şifresini değiştirmemişti. Kadın da bildiği şifrelerle canının istediği zaman Yusuf’un hesabına giriyor ve tüm yazışmaları okuyordu. Yusuf, “Gerisini ben hallederim, merak etme” dedi ve telefonu kapattı.

İTİRAF ETMEDİ

Bu, Lale ile Yusuf’un son görüşmesi oldu. Bir daha ne o kadından mesaj aldı, ne de Yusuf ile irtibat kurdu. Yaşadığı bu olayı eşine hiç anlatmadı. Anlatsaydı, af dileseydi, affedilir miydi, bilmiyorum. Lale’ye bunu sormadım çünkü yaşadığı olayın etkisini henüz atlatmış değil.

Bana hikayesini anlatırken “Olayların bu noktaya varabileceğini asla düşünmedim” dedi. “Evet hep öyle olur” diye cevap verdim, “İnsan böyle bir şeyin içine girdiğinde bir sonraki adımı hesaplayamaz. Çünkü mantık devrede değildir. Hormonların seni yönlendiriyordur sadece...”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder