Mehmet Coşkundeniz Susarsak kalbimiz kurusun
HABERİ PAYLAŞ

Susarsak kalbimiz kurusun

Gazetecilik yapmak meşakkatlidir bu ülkede. Hele hele gerçekleri çarpıtmadan yazan taraftaysanız...

Hükümetler sevmez sizi. Çünkü hükümetler hep yaptığı iyi şeylerin aktarılmasını ister. Yanlışları yazdığınızda ‘düşman’ ilan ederler sizi. ‘Vatan haini’ ilan ederler, hatta ‘terörist’ ilan ederler.

20 yıldır bünyesinde çalıştığım ‘Doğan Medya Grubu’na, bir gazetenin en küçük bir dayanağı olmayan haberleriyle ‘terör’ soruşturması açıldı. Akılları sıra korkutup susturacaklar bizi...

Oysa bilmiyorlar ki; baskılar gerçekleri yazma aşkımızı körükler. Televizyondan, köşelerinden salladıkları ölüm tehditleri de ‘vız gelir tırıs gider.’

Haberin Devamı

Susarsak kalbimiz kurusun. Asıl susarsak öldürmüş oluruz kendimizi.

Şezlongsuz, şemsiyesiz plaj

‘Melekler Şehri’ Los Angeles’tayım. Alabildiğine uzanan, git git bitmeyen plajları var bu kentin. Long Beach, Seal Beach, Huntington Beach, Balboa Island, Venice Beach, Santa Monica bu plajlardan gezebildiklerim.

Denize girenler, girmeyip güneşlenenler, sörf yapanlar, kısacası ortam cıvıl cıvıl. Ama o kilometrelerce uzanan plajlarda bir tek şezlong ve şemsiye kiralayan yok. Bir tek büfe yok.

İlle güneşten korunmak isteyen kendi şemsiyesini getiriyor. Kuma da havlusunu serip öyle güneşleniyor. Bizim Ölüdeniz’i düşünüyorum. Buraya oranla küçücük diyebileceğimiz Belce Kız Plajı’nda şemsiyeler ve şezlonglar yüzünden deniz görünmüyor.

Rant büyük. Şezlong ve şemsiye ihalelerinde milyonlar dönüyor. Amerika aptal olmalı...

O kilometrelerce uzunluğundaki plajları şezlong ve şemsiyecilere kiralasalar paranın dibine vuracaklar ama akıl yok işte...

Şaka bir yana, Los Angeles’taki plajların girişinde “Bu plaj sizindir” diye yazıyor. Yani halkın... Bizdeki sahiller ise halkın değil rantçıların...

KURALLAR ÜLKESİ

Amerika’da kurallar çok keskin. Tartışamazsınız. Santa Monica’da ünlü Bubba Schrimps Co. adlı karidesçiye giderken arabamızı otoparka iki çizgi arasına çok düzgün olarak park ettik.

Yemeğimizi yiyip döndüğümüzde arabanın camında bir ceza makbuzu vardı. 53 dolarlık bir ceza yemiştik. Bu cezanın neden kesildiğini bulmaya çalışırken kaldırımdaki direkte bulunan tabela dikkatimi çekti.

Haberin Devamı

Tabelada “Buraya sadece aracınızın ön tarafıyla girerek park edebilirsiniz” yazıyordu. Bizse geri geri girerek park etmiştik. “Yok artık buna da ceza yazılır mı?” dedim ama itiraz edilecek bir durum yok.

Kural kesin. Ülke varlığını böyle koruyor demek ki.

TATİL KEYFİ

Kurban Bayramı tatili bugün başladı. Tatilin 9 güne çıkarılmasını eleştirenler var, hoş karşılayanlar var. Pek fazla tatil yapamayan biri olarak her zaman ‘Tatilin iyisi kötüsü olmaz’ derim.

Sonuçta bir yere gidilmese bile evinde oturup dinlenebilir insan. Ama ben bunca yıldır ilk kez hükümetin 2.5 günü birden tatil ilan ettiğini görüyorum. Daha önce 1.5 gün tatil ilan edilmiş en fazla. Peki neden?

Sadece turizm canlansın diye mi? Tatilden yeni dönmüştü herkes, öyle büyük bir turizm hareketliliği olacağını düşünmüyorum. Bence hükümet bir süreliğine ülkeyi kapattı.

Evet evet, bildiğiniz anlamda kapatıldı ülke. Kepenkler indirildi. Terör nedeniyle duyulan tepki, ekonomi nedeniyle duyulan tepki, baskılar nedeniyle duyulan tepki bir süreliğine de olsa rafa kalksın, halk tatille oyalansın diye ülke kapatıldı.

Haberin Devamı

Tatil dönüşü de seçim telaşı başlayacak zaten. Seçim demişken, kamuoyu anketleri 1 Kasım seçiminden, 7 Haziran’da olduğundan farklı bir tablo çıkmayacağını gösteriyor.

Ama bu kez koalisyon görüşmelerini tıkayan liderin siyasi hayatı biter diye düşünüyorum. Seçim akşamı yapılacak açıklamalar da siyaseten intihar edecek olan liderin kim olacağını bize gösterecek.

Tekrar tatile dönersek, tadını çıkarın. Çocuklara harçlık vermeyi unutmayın.

İyi bayramlar.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder