Mehmet Coşkundeniz YENİ YILDA YENİ AŞKLARA
HABERİ PAYLAŞ

YENİ YILDA YENİ AŞKLARA

Haberin Devamı

2013 bazılarımız için aşk açısından kötü geçmiş olabilir. Geçmişe takılıp kalmak yerine bu yıl mutlu bir aşk, düzgün bir ilişki için çaba göstermek gerekiyor. Aslında bu, çok da zor değil. Geçmişimizle hesaplaşmak, bilinçaltımızda bizi aşktan uzak tutan her şeyi silip atmak gerekiyor. Peki geçmişin izlerinden nasıl kurtulacağız? İşte yolları...

Aşk hepimizin içinde potansiyel olarak vardır. Dönem dönem birine yönelir, dönem dönem içimizde saklı kalır. Bu nedenle herkesin bir gün aşık olma ihtimali bulunmaktadır. Aşksızlığın en büyük nedenlerinden biri ‘korkular’dır. Aşık olmaktan niye korkulur? Korkulan şey aşkın kavram olarak kendisi olmasa bile, getirebileceği sonuçlardır. Acı çekmek, ayrılık yaşamak, ihanete uğramak, aileyle, dostlarla bozuşmak gibi... Daha önce yaşadığı aşkta acı çekenlerin yeniden aynı şeyi tatmamak için kendilerini aşktan uzak tutmalarına sıklıkla rastlanır. Kaybettiğimiz her şey bize acı verir. Aşk, sahiplenme duygusunun en yüksek olduğu durumdur. Sevgilinize sahip olduğunuzu düşünürsünüz. Ve böylesine bağlı olduğunuz kişiyi kaybettiğiniz zaman müthiş bir boşluk duygusu içine girersiniz. Onu bir daha görememe hissi, bir daha aynı şekilde yaşayamam hissi sizi deliye döndürür. Hele hele artık onun bir başkasıyla olabilme ihtimali acınızı daha da katlar. Aşk acısı ölüm acısına benzer. Kişi giden bir ilişkinin ardından büyük bir kayıp duygusu yaşar.

BU ACI NE KADAR SÜRER?

Sevilen bir kişinin kaybı karşısında yaşanan yasın bir süreci vardır. 6 ay içinde bu yas sürecinden mutlaka çıkmak gerekir. 6 ay sonra halen kişi ıstırabını azaltamadıysa, hayatını doğal biçimde sürdüremiyorsa, o kişinin psikolojisinde bir sorun olabilir. Ancak bu acının izleri kadınlarda 3 yıla, erkeklerde 5 yıla kadar kalabiliyor. Bir başka deyişle insan acıya alışarak yaşamayı öğreniyor.

NE ZAMAN DENEMELİ?


Yaşanılanların unutulması mümkün değildir. Hepsi bir sızı olarak kalacaktır yüreğinizde. Ama siz bu sızıyı göz ardı etmeyi öğreneceksiniz. O sızıyla yaşamayı öğreneceksiniz. Zaten bir süre sonra o sızıyı hiç hissetmediğinizi göreceksiniz. Siz hayatı daha yaşanılır kılmak, mutluluğu tatmak için yeniden bir ilişkiye girmelisiniz. Kendiniz için yapmalısınız bunu. Önemli olan sizin duygusal ihtiyaçlarınız.

Her zaman kendinizi mutlu etmeyi amaçlayın. Bu yüzden sizi gerçekten mutlu edeceğine inandığınız insanlara yüreğinizi açın. Öncelikle aşkın sizi mutlaka bulacağına inanmanız gerekiyor. Geçmişte ne yaşadıysanız yaşadınız. Ama onlar geçmişte kaldı. Kötü biten ilişkiniz kendinize olan güveninizi epey zedeledi. Bunu yeniden kazanmalısınız. Beğenilmek duygusu çok önemli. Ciddi olmayan ve kimsenin kimseden bir şey beklemediği randevular size iyi gelir. Biriyle çıktınız diye ille de bir ilişkinin başlamasına gerek yok.

Çıkın ve tanıyın.

Kim bilir belki de gerçekten tahmin bile edemeyeceğiniz mükemmellikte bir ilişki başlar aranızda. Sizi beğendiğini belli eden insanlara kapılarınızı kapatmayın. Olasılıkları değerlendirin. İnsan bir aşk yaşarken, beğendiği, sohbetinden hoşlandığı birine potansiyel sevgili gözüyle bakmaz. Ama artık yalnızsınız. İş yerinizde sizi çok güldüren arkadaşınız, geçerken bakmaktan gözlerinizi alamadığınız karşı masadaki tatlı kız ya da okulda sizden bir kaç sıra arkada oturan yakışıklı genç neden sevgiliniz olmasın? Eğer onunla zaman geçirmek gerçekten hoşunuza gidiyorsa bir de aşkı deneyin.


*

Yeni ilişkinde bunları mutlaka yap

1) BİR ŞANS VER

Bir insanın sana acı çektirmiş olması, diğerlerinin de aynı şekilde davranacağı anlamına gelmez. Bu tür genellemeler seni yalnızlığa itmekten başka hiçbir işe yaramaz. Madem yeni bir ilişkiye başladın öyleyse unutma her şey yeni... Geçmişteki tecrübelerini bu yeni ilişkine taşıyıp, kendine ve karşındaki insana zarar verme.

2) HASSASİYETLERİNİ ANLAT
Geçmişte yaşadıklarının tamamını harfi harfine anlatmayacaksın elbette. Ama korkularını, yaralarını, seni üzecek şeyleri söyle ona. Hangi konularda hassas olduğunu anlat. Ayrıca onunla ilgili şikayetlerini de söylemekten çekinme.

3) ŞÜPHELENMEKTEN VAZGEÇ
Hayatına yeni giren insana her an her şeyi yapabilecek potansiyeli varmış gibi bakma. Olasılıklar üzerine ilişki kurulmaz. “Ya yaparsa...” diye düşünerek aşk yaşanmaz. Seni aldatabileceğini, seni üzebileceğini düşünerek geçirdiğin her an ilişkinin kalitesini düşürecektir.

4) KİŞİLİĞİNİ DEĞİŞTİRME
Bir ilişki için nelerden vazgeçebileceğini iyi hesapla. Bazı alışkanlıkların, karşındaki insanı rahatsız edebilir, onu dinle, eğer sana aykırı gelmiyorsa istediklerini yapmaya çalış. Ama kişilğinden taviz verme. Seni sen yapan özelliklerinden vazgeçme.

5) KENDİNİ FEDA ETME

Bir ilişkinin olması, yaşamındaki her şeyi bu ilişkiye göre düzenleyeceğin anlamına gelmiyor. Kendi arkadaşlarına, yaşam tarzına, insanlarla ilişkilerine, beğenilerine, hobilerine sahip çık. Unutma, seni seven bu halinle sevdi zaten.

6) FARKLILIKLARI KABUL ET
Sadece sevgiline değil, tüm insanlara karşı hoşgörülü olursan içsel huzuru yakalarsın. Hiç kimseyi kendin gibi düşünme. Senin doğruların, değer yargıların, anlayışın, yetişme biçimin, eğitimin, aile terbiyen nasıl benzersiz ve sana aitse, onunki de öyledir.

7) HAYATIN SONU DEĞİL
Öncekiler gibi bu ilişkin de bir gün bitebilir. Üstelik bu kez bitmesini sen de isteyebilirsin. İlişkini ‘bitecekmiş’ gibi yaşama ama bittiği zaman da bunu hayatın sonu gelmiş gibi algılama.

8) GELECEKTEN ENDİŞE ETME
İlişkilerde yapılan en büyük hatalardan biri de günü yaşamak yerine hep gelecekle ilgili beklentileri gündeme getirmektir. Oysa “Ne olacağız biz?”, “Nereye
gidiyor bu ilişki?” gibi sorular seni mutsuz eder.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder