Mehmet Yalçınkaya Çayınıza limon alır mıydınız?
HABERİ PAYLAŞ

Çayınıza limon alır mıydınız?

Çay içmek kültürel bir alışkanlığımız. Osmanlı’dan başlayarak günümüze gelen bu alışkanlık, pek çok tartışmaya, çayın nasıl tüketileceğine dair yorumlamalara açık bir konu olarak gündemimizde yer tutuyor. Kahvaltılarda güne çay içerek başladığımız, sohbetlerimize “Çay içersin değil mi?” diye devam ettiğimiz, en sıkıntılı anlarda “Kızım çayın altını yak?” diye derdimize ortak ettiğimiz çay, sahiden limonla mı içilmeli?

Kişisel kanaatim, limonun çayın lezzetini bozulduğu yolunda. Ben çaya şeker koymayı da sevmiyorum doğrusu. Çayın en has lezzeti böyle eklemelerle bozuluyor.

Haberin Devamı

Çay dediğin, cam bardakta, buram buram tüten kokusuyla burunda, ne şeker ne de limonla karışmamış en saf haliyle güzel.

Çayınıza limon alır mıydınız

ÇAYIN BAŞINA GELENLER

Tarihsel süreçte de şifa, iyileşme aracı olarak görülen çaya sadece limon sıkılmıyor. bazı kültürlerde süt, bazen bal, zaman zaman  nane gibi farklı aromalar eklenebiliyor. Örneğin; Hindistan’da ve İngiltere’de sütle servis edilen çay, Fas’ta nane ile içiliyor.

ÇAYIN HASI NEDİR?

Bence çayın hası, limon, şeker gibi eklemelerle aroması bozulmayandır. Dostlar, ben çayın doğal lezzetinin bozulmasına karşıyım. Kaldı ki, çayın fincanla içilmesi de hoşuma gitmiyor. Cam bardakta, demini görebildiğim, sıcak servis edilmiş, ikram edilirken dudak payına dikkat edilmiş bir çay bütün yorgunluğu alır.

ÇAY İLE İLK BULUŞMA TANZİMAT DÖNEMİ’NDE

Coğrafyamızın çayla ilk buluşması 16. yüzyıla dair dokümanlarda görülüyor. 1839’da Tanzimat’ın ilanıyla çay, yavaş yavaş kahvaltılarda belirmeye başlamış. Çay tarımı ise ilk kez Sultan II. Abdülhamid döneminde denenmiş. Modernleşme sürecinin devamı olarak II. Abdülhamid döneminde tarımda yenilikler, Avrupai denemeler yapılmaya başlanmış. Ekilen biçilen ürünlerin kalitesi artırılırken diğer yandan Osmanlı topraklarında yetişmeyen yeni ürünler de gündeme alınmaya çalışılmış.

Çay bu ürünlerden biri olarak, o zaman hayatımıza girmeye başladı. Uzak Doğu'dan ithal edilen çay tohumu ve fidanları ilk olarak İstanbul, Bursa ve Selanik gibi bölgelerde yetiştirilmeye çalışılmış. Japonya’dan getirtilen çay tohumları, iklimsel koşullar yüzünden Bursa’da başarısız olmuş. İstanbul’da da başarısız olunca Osmanlı’da yetişen ziraatçılar en uygun ve elverişli iklime sahip yöreleri belirlemeye başlamış. İmparatorluğun pek çok farklı yerinde üretim denenmiş. Doğu Karadeniz’de var olan üretimin desteklenmesine kadar geçen süreçte hemen her yerde çay üretmeye çalışmışız.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder