Mehmet Yalçınkaya Önünde şapka çıkardığım 'Hayata Sarıl Lokantası'nın ilham veren hikayesi
HABERİ PAYLAŞ

Önünde şapka çıkardığım 'Hayata Sarıl Lokantası'nın ilham veren hikayesi

Hepimizin bildiği lokantalardan değil Hayata Sarıl. Hayata; inançla, tutkuyla ve yılmadan sarılan bir kadının örnek hikayesinden doğdu. Sokakta kalmış, çaresiz ve tutunacak dalı olmayanlara el uzatan Ayşe Tükrükçü, tüm çabalarını önce derneğe sonra da bir lokantaya dönüştürmüş. Önünde şapka çıkarıyorum ve sizi onun örnek hikayesi ile baş başa bırakıyorum.

Önünde şapka çıkardığım Hayata Sarıl Lokantasının ilham veren hikayesi

Bize hayat hikayenden bahseder misin?

1967 yılında Gaziantep’te doğdum. Annemle babam, 1969’da Almanya’ya işçi olarak gitti, biz de üç kardeş babaannenin yanında kaldık. Ben çok küçüktüm. Babam, 1974 yılında gelip bizi Almanya’ya götürmek üzere aldı. Ebeveynlerimi ilk defa yedi yaşında tanıdım. 1976 Türkiye’ye geri döndüm. Yaz aylarıydı amcamlarla birlikte Antalya’daydık. Bir süre sonra öz amcam bana tecavüz etmeye başladı ve aylarca çocuk bedenimi sahiplendi. Sezon bittiğinde Gaziantep’e dönüş yapmıştık. Gaziantep’teki evimizde de tecavüzler devam etti. Aynı yıl Almanya’ya geri döndüm.

Haberin Devamı

Almanya’ya dönünce neler yaşadın?

“Babam da aynı şeyi yapar” korkusuyla itaatsizliğe yöneldim. Örneğin; su istese bile götürmek istemiyordum çünkü o da aynısını yapacak diye korkuyordum. Bu saygısızlıklarımdan dolayı dayak yiyordum. O dönem Almanya’da eğitimime yeniden başlamıştım. Spor derslerinde vücut hatlarımı belli eden kıyafetler giymekten kaçınıyordum. 27 derece sıcakta bile boğazlı kazak giyiyordum. Bu davranışlarım öğretmenin çok dikkatini çekmiş. Beni takip etti ve lavaboya kadar geldi. Orada üstümü başımı düzeltirken boğazımdaki darp izlerini fark etti. Böylece neler yaşadığımı anlattım ve beni çocuk esirgeme kurumuna koydular. Beş buçuk sene kurumda kaldım.

Çocukluğundan hatırladığın güzel anın hiç yok mu?

Açlık ve sefaletle de geçse babaannemin yanında çok mutluydum. Saçımı tarayan, beni koynunda yatıran bir babaannem vardı. Almanya’da çocuk esirgeme kurumundaki günlerim de çok güzeldi. Hak aramayı, insan olduğumu, insanlıktan ziyade çocuk olduğumu orada fark ettim. 1982-1983 yıllarında aileme geri dönüş yaptım. Annem bir gün kuruma gelip “Eve dönmezsen baban kardeşlerini Türkiye’ye gönderecek” dedi. Kardeşlerim için eve döndüm mecburiyetten. Almanya hükümeti ve sosyal hizmetler 90 gün süre vermişti, bana şiddet uygulanırsa kuruma geri dönebilecektim.

Haberin Devamı

İLK KEZ DOKUZ YAŞINDA MUTFAĞA GİRDİM

İlk yemek yaptığın anı hatırlıyor musun?

Dokuz yaşındaydım mutfağa girdiğimde. İlk misafir yemeğini 11 yaşında yaptım. Evet, misafir ağırladım o yaşta. Doğu’nun kültürü budur. O yaşta; Antep usulü lahmacun, kuru fasulye, pilav, kek bile yapmıştım.

GENELEVE SATILDIM, ŞİDDET GÖRDÜM, EVSİZ KALDIM AMA HEP HAYATA SARILDIM

Nasıl bir kadınsın? Kendini nasıl tanımlarsın?

Hayatımın çalınmıştı. Geneleve satıldım, şiddet gördüm, evsiz kaldım ama hep hayata sarıldım. Ayakta kalmak için mücadele eden bir kadınım. Yetişkin bir insanın bedeninde yaşayan bir çocuğum ben. “Kimsesiz mezarlığına gömülmek istemiyorum” demiştim. Ailem, benim üzerimdeki yükleri, yaşadıklarımı asla sahiplenmiyor, sahiplenmeyecek de. Geçen hafta annem Almanya’dan Türkiye’ye gelmiş ama beni görmeye tenezzül bile etmedi.

Haberin Devamı

Önünde şapka çıkardığım Hayata Sarıl Lokantasının ilham veren hikayesi

HAYATA SARIL LOKANTASI SOKAKTA YAŞAYANLARA ÇORBA DAĞITMAKLA BAŞLADI

Onca yaşanmışlığa rağmen seni güçlü kılan neydi?

İnadımdı. Sokakta yaşadım, açlığın, toplumda yok sayılmanın ne demek olduğunu biliyorum. O yüzden hep ayakta durdum ve durmak için de mücadele ediyorum. Artık çok büyük bir ailem var. Türkiye’nin her yerinde kapım olduğunu biliyorum. Kanada’da, Almanya’da, Çin’de, Malezya’da ailem var. Ailenin illa biyolojik olmasına gerek yok, manevi ailem çok. Hayata Sarıl Lokantası’nı da evsizliği, sokakta yaşamanın ne olduğunu bildiğim için kurdum. Sokakta yaşayanlara çorba yapıp dağıtmayla başladık. 2017 Şubat ayında Hayata Sarıl Derneği’ni kurduk. İhtiyacı olan insanlara iş, aş vererek onları yeniden topluma kazandırmak istedim.

EVSİZLERE 87 BİN TABAK ÜCRETSİZ YEMEK VERDİK

Hayata Sarıl Lokantası’nı nasıl kurdunuz?

2017 Kasım ayında Hayata Sarıl Lokantası kapılarını açtı. Yedi ay bağış ve sponsorların desteğiyle ancak açabildik. Lokanta ilk açıldığında, evsiz dostlarımız arasında çalıştırdığımız iki arkadaşımız ve ben vardım. “İş imkanı, psikolojik destek, mutfak, bütçe ve hijyen eğitimi vereceğiz” diye panomuza bile yazdık. Amacımız kaybettiğimiz psikolojimizi geri kazanmaktı. 2020’ye kadar yedi evsiz dostumuzu topluma kazandırdık. 2 Kasım 2017 tarihinden 10 gün öncesine kadar 87 bin tabak ücretsiz yemek verdik. Temel İhtiyaç Derneği aracılığıyla atık olacak gıdaları katık yaptık. Akşam pazarından aldığımız ucuz sebzelerle Temel İhtiyaç Derneği’nin bizi eşleştirdiği marketlerden aldığımız gıdalarla yemek yaparız. İşte “Atığı, katık yapmak” dediğimiz budur. 8 tondan fazla malzemeyi bu şekilde geri kazandırdık, dünyanın kısıtlı kaynaklarını hor görmedik.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder