Bugün sizleri bir başarı hikayesinden haberdar edeceğim. Karadeniz’in hırçın, tutkulu insanının birer uzantısı olan dört şahane kız kardeş, insanın isterse neler başarabileceğini bir kez daha bize kanıtladı. ‘Fındık Ocağı’ markasının yaratıcısı ve dört kardeşin en büyüğü Seyyare Sungur’la tanışın hikayesi sizlerle...
Hikayeniz nasıl başladı?
Dedemiz fındık ticareti yapan bir esnaf. Hasat dönemi şenliklerine kız kardeşlerimle birlikte şahit olarak büyüdük. Hepimiz kendimizce en çok fındığı toplamaya gayret eder ve o fındığı dükkanda satarak harçlığımızı kazanırdık. Her yıl yapacağımız hasat ile alacaklarımızın hayalini kurardık. Kazandığımız parayla istediğimiz şeyi alabilme kıymeti bizde çok küçük yaşlarda başladı.
FINDIK SEKTÖRÜNÜN GERÇEK KAHRAMANI KADINLARDIR
İdeallerinizi gerçekleştirmek için neler yaptınız?
Üniversiteden mezun olduğumda babamın ortak olduğu fındık fabrikasında işe başladım. Üniversite mezunu bir çaycı oldum. Babamın beni yurt dışına gönderme imkanı olmasına rağmen kendi paramı kendim kazanmak istedim. Fabrikadaki çalışma sisteminin yüzde 80’i kadınlardan oluşuyordu.
Onlar olmazsa sistemin nasıl çökeceğini çok net analiz ettim. Fındık sektöründe arka plandaki kahramanlar hep kadınlar ama yönetimde ve ticarette hiç fındıkçı kadın yok. Kız kardeşlerimin de mezun olduktan sonra hepimizin en iyi bildiği fındık işini beraber yapmaya karar verdik. Amacımız, Karadeniz’in incisi olan, kadınların kahraman olduğu bu sektörde, dört kız kardeş olarak bir marka oluşturmaktı.
Marka olmak fikri nasıl gelişti?
Babamın şirketinden istifa ettiğimde, babam bana “Delisin” dedi ve benimle bir müddet konuşmadı. Marka oluşturup fındığa yeni bir vizyon getirmemiz ona anlamsız geliyordu ama kızlarına dayanamayan her baba gibi pes etti ve dördümüz bu savaşı kazandık.
Babamı bir marka kurma yolundaki kararımıza ikna ettik. 2015 yılında ‘Fındık Ocağı’ markasını kurarak yola başladık. Amacımız; fındığı, evrensel dil olan çikolata ile buluşturarak dünya markası yaratmaktı. Bunu Karadeniz’deki kadınların başarısıyla ve destekleriyle yapmaktı.
KADINLARIN İSTEYİNCE NELER YAPACAĞINI TÜM TÜRKİYE’YE GÖSTERDİK
O halde biraz da ‘Fındık Ocağı’ndan bahsedelim.
Fındık Ocağı, bizim yörede birkaç daldan bir araya gelen fındık ağaç sistemine denir. Fındık dallarının her biri, kendi ocağına ayrı güç ve verim katar. Biz de fındıkçı bir ailenin kızları olarak kendi ocağımızı kurduk. Bunu sadece bir iş gibi görmedik. Gelecekte bizim gibi hayalleri uğruna savaşanlar için bir rol model olmak istedik ve en önemlisi tüm Türkiye’ye kadınların isteyince neler yapabileceğini gösterdik.
Kadınlara istihdam imkanı da sağlıyorsunuz, değil mi?
Birçok kadın üreticiyle anlaşmalı workshop’lar düzenliyoruz. Hedefimiz daha çok kadın girişimci oluşturmak. Ürünlerimiz tüm Türkiye’ye e-ticaret ile aktif olarak satış yapılarak dağıtılıyor. İnanıyoruz ki bu coğrafyaya bahsedilmiş bu güzellik çocuklarımızın ve vatanımızın geleceğidir. Ona, dört elle sahip çıkmalıyız.
DÜNYADA HİÇ DENENMEMİŞ ÇİKOLATALAR YAPIYORUZ
Karadeniz’de kadın girişimci olmak zor olmadı mı?
Yaşadığımız coğrafya zor ve insanlar önyargılı olduğu için kabul ettirmek çok zor oldu ama biz de inatçı Kradeniz kızlarıyız. Bu yörenin kültürüyle, insanıyla büyüdüğümüz için her zorluğa direncimiz yüksek. Fındık ağacı bile görmemiş birçok insana bahçelerimizi açtık.
Workshop’lar yaparak topladıkları ürünlerini çikolataya çevirme imkanı sağladık. Bunu yaparken kültürümüzü, yemeklerimizi, kıyafetlerimizi de misafirlerimize yaşatıp tanıttık. Dükkanımızda sadece fındık değil, yöreye ait birçok değeri çikolata ile buluşturarak sunuyoruz. Dünyada hiç denenmemiş çikolata çeşitleri yaparak ilklere imza atıyoruz ve bölgemize değer katıyoruz.
SÜSLEME TEKNİKLERİ ÖNEMLİ
Güzel ve lezzetli bir yemeğin yada tatlının sunumu en az pişirmek kadar değerlidir. Bugün size tuil’den bahsetmek istiyorum. Tatlıları ve yemekleri süslemek için sıkça bahsi geçen tuil’, aslında Fransızcada kiremit anlamına geliyor. Tuil, yemekler şık görünsün ve tekstür versin diye ekleniyor.
Yaptığınız yemekleri süslemek ve daha profesyonel görünmesini sağlamak isterseniz tuil yapmanızı tavsiye ederim. Tuil, su oranı çok olmayan meyve ve sebzelerin püresinden elde edilebilir. Kullanılan sebze ve meyveye göre un miktarında azalma, çoğalma olabilir. Gıda boyası kullanmak istemiyorsanız ve aroma katmak istiyorsanız püre kullanabilirsiniz.