“Demokrasi dünyanın en narin çiçeğidir”

“Demokrasi dünyanın en narin çiçeğidir. Onu yaşatan hoşgörüdür, uzlaşıdır, diyalogdur.” Bu sözler usta gazeteci Mehmet Ali Birand’a ait. Tıpkı bundan yıllar evvel olduğu gibi bu narin çiçek dört yıl evvel yine incitilmeye ve yok edilmeye çalışıldı. Türk siyasi tarihi demokrasiye en ağır yaraları açan darbe girişimleri ile dolu iken bundan dört yıl evvel Türkiye’de darbeler tarihinin kapıları bir kez daha aralandı. 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dört yıl geçti fakat o güne dair yaşanan acılar hala ilk günkü gibi taze.

Düşmana uzanan eller halka uzandı

Çeşitli ülkelerde özellikle islam toplumlarını ve devletleri kendi menfaatleri için kullanan Fethullahçı Terör Örgütü’nün, hain darbe girişiminin üzerinden tam dört yıl geçti. Bu topraklarda, bu ülkenin askerleri namlularını gözlerini kırpmaksızın halka doğrulttu. Düşmana sıkılan kurşunlar Türkiye tarihinde ilk kez halkı hedef aldı. Düşmana uzanacak eller bu kez darbeye karşı koyabilmek için canını ortaya koyan o masum canlara uzandı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü kapatan darbeci subaylar tanklarını o gece milletin ve onun iradesinin üzerine sürdü. Ankara’nın kalbi Kızılay’dan yola çıkan zırhlı birlikler milli iradenin merkezini Türkiye Büyük Millet Meclisini bombaladı. Havalanan uçaklar bu ülkenin Cumhurbaşkanına hedef aldı. Türkiye o karanlık geceyi bugün hala dün gibi zihinlerinde ve yüreklerde taşıyor. O kanlı gecede 251 canı yitirdik. Acı, gözyaşı ve minnetle.

Demokrasi bayrağı dalgalanmaya devam ediyor

Demokrasi bayrağının bir kez daha indirilmeye çalışıldığı hain darbecilere ve kurdukları tuzağa karşı koymak için bir an olsun düşünmeden ellerinde taş ve sopalarla, ayaklarında terlikleriyle ve yüreklerine sığmayan inançlarıyla kendilerini sokağa atan bir halkın, direnişin ve zafere uzanan bir kahramanlığın öyküsü olarak tarihe geçti 15 Temmuz. Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana işgale, darbeye ve her türlü ihtilal girişimine karşı üstün bir seferberlik ruhu ile sıkı sıkıya kenetlenerek bu güne dek her türlü engeli aştığımız gibi dört yıl evvel bugün yine aynı inanç ve umutla kadınından erkeğine gencinden yaşlısına bu birlik ve beraberlik öyküsünü yazdı tarih yaprakları. Dün tüm Türkiye şehitlerine, gazilerine ve kaybettiklerine ağladı. 15 Temmuz şehitleri ülkenin dört bir yanında düzenlenen törenlerle anıldı. Kimi eşini, kimi evladını kimi babasını kaybetti demokrasi bayrağı dalgalanmaya devam etsin diye göklerde.

Bugün 16 Temmuz. Dört yıl evvel o korkunç gecenin sabahına uyandığımız o karanlık gün. Dilerim ki tarih bir daha o karanlık gün ve geceyi bu ülkeye göstermesin.