Giriş
Ülke olarak sıkıntılı ve zorlu günler yaşadığımız şu günlerde bize doğru gelen çok daha tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız. Son günlerde askeri ve diplomatik sahadaki hareketlilikten ötürü gündemimiz onu konuşmaya el vermeyecek kadar yoğun olsa da, o tüm hızıyla ilerleyişini sürdürüyor. Neyden mi bahsediyorum? Tabii ki COVID-19’dan.
Gelir mi’ler bırakılsın, asıl soru "Nasıl korunurum?"
Açık konuşmak gerekirse pek çoğumuz tehlikeyle bu kadar kısa sürede burun buruna geleceğimizi tahmin etmiyorduk. Çin’in Vuhan kentinde 12 Aralık’ta ortaya çıkan koronavirüs salgını, önüne geçilmeyecek bir şekilde yayılışını sürdürdü. Önce Çin, ardından Avrupa ülkeleri, sonrasında Arap ülkeleri derken, virüs son bir haftada sınırımızın dört bir yanını sardı. İlk olarak İran, ardından Irak, Yunanistan, Gürcistan derken, dün itibariyle Azerbaycan’da görüldüğü haberlerinin yayılmasıyla Türkiye sınırlarında güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarıldı. Dışarıda hal böyleyken içerideyse kafalar karışık. ‘Koronavirüs çoktan bize geldi’ diyen de var. Yapılan açıklamalara kuşkusuz güvenip panik olmak istemeyen de. Bana kalırsa doğru soru şu: Gelmesi halinde nasıl korunurum?
Sağlık Bakanlığı da halk arasında yayılan bilgi kirliliğinin farkına varmış olacak ki hazırladığı bilgilendirme kitapçığını kamuoyuyla paylaştı. Bu kitapçıkta neler yer alıyor? Nelere dikkat edilmesi konusunda uyarılar var? Birlikte bakalım.
İlk bölümde yeni tip koronavirüs 'COVID-19' hakkında küçük bir bilgilendirme yapılıyor. Yeni virüsün solunum yolları enfeksiyonu olarak ortaya çıktığı belirtiliyor. İkinci kısımda nasıl bulaştığına ilişkin şu ifadeler yer alıyor:
Hasta kişilerin öksürme ve hapşırmayla ortaya saçtığı damlacıkların ortamdaki diğer bireylerin ağız, burun ve gözlerine temasıyla damlacıkların bulunduğu bölgeye temas edilip ağız ve burun çevresine dokunulmasıyla.
Bir sonraki bölümde virüsün belirtilerine yer verilen bir kısım var. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı olarak ifade ediliyor. Şiddetli vakalarda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm riskinin görülebileceğinin altı çiziliyor. Buna ek olarak yeni tip virüsün kuluçka süresinin 2-14 gün arasında olduğu belirtiliyor.
Virüsten korunma yolları şöyle sıralanmış:
- Öksürme ve hapşırma durumunda ağız tek kullanımlık mendille kapatılmalı. Mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılmalı.
- Tokalaşma ve sarılmadan kaçınılmalı.
- Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak durulmalı.
- El hijyenine önem verilmeli. Eller 20 saniye boyunca sabun ve bol suyla yıkanmalı ve gerekli durumlarda alkol içerikli el antiseptiği kullanılmalı.
- Kapalı alanlar sık sık havalandırılmalı.
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli. Ve yiyecekler tüketilmeden önce güzelce yıkanmalı.
