Mesut Yar Adındaki gibi mutlu olabilecek mi?
HABERİ PAYLAŞ

Adındaki gibi mutlu olabilecek mi?

Haberin Devamı

Adı Mutluluk (FOX), geçen sezonun sürpriz dizilerinden Aşk Yeniden’in yerini alan ve yaz aylarının romantik komedi sağanağı içinde selefinin boşluğunu kaptırmamaya çalışan bir diziydi... Ne yalan söyleyelim, başarılı da oldu diyebiliriz. Ancak yerin sahibi geldi ve salı akşamlarına yerleşiyor. Adı Mutluluk ise çarşamba akşamlarına taşınıyor. Çok yakında Poyraz Karayel (Kanal D), Diriliş (TRT 1) gibi sağlam rakiplerin karşısında olacak... Star TV’deki Çilek Kokusu da bu diziyle yaklaşık olarak benzer temaları işliyor. Dilerim adı gibi mutlu olur ama yeni gününde bir parça zorlanacak gibi...

[[HAFTAYA]]

PAZARTESİNDEN BAŞLAYARAK HER GÜN!

Anladığım kadarıyla TV’deki büyük hesaplaşma pazartesi akşamı yaşanacak. Paramparça (Star TV), Güneşin Kızları (Kanal D), Kırgın Çiçekler (atv), Ne Münasebet (Show TV) ve zayıf halka da olsa Şehrin Melekleri (FOX)... Paramparça’dan reyting çalacak işler belli; Güneşin Kızları ve Kırgın Çiçekler. Peki ya diğer günler? Kurtlar Vadisi’nin (Kanal D) karşısında Kösem Sultan (Star TV) girişimi az bir şey mi? Henüz günü belli olmasa da Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz (atv) karşısına geçtiği rakip ya da rakiplerinin içini ürpertmeyecek mi? Fena, haftanın ilk gününden son gününe kadar fena bir rekabet olacak. Elbet TV izleyicisinin oranı yükselirse. Eylül oldu neredeyse ama baksanıza rakamlar hâlâ yerlerde...

TV fazla masum kaldı...


Show TV önceki gün Kuveyt asıllı İrlandalı turisti buldu ve konuşturdu. Hani şu Aksaray esnafının korkulu rüyası olan ve bizde inceden bir utangaçlık hissi yaratan... Adam, “Yapılı olduğum için yere yıkılmadım, yoksa boksör filan değilim” dedi. Dayak yiyen esnafın arkadaşı öteki bültenlerde, “O yumruğun üstüne sokağa çıkacak hali kalmadı” diye demeç verdi. Ve bir yumrukla dünyaya silkelendik, o oldu... Bir de Amerika’da bir manyak sokak röportajı yapan gazeteci ve kameramanı öldürürken görüntüleri kayda alarak internetten dağıttı. Amerika, toplumsal çılgınlığın vardığı son nokta karşısında dünya çapında bir utanç yaşadı... Uzatmak istemiyorum. Artık TV ekranlarının yerini sosyal medyada dolaşan görüntü öbekleri aldı. Ve tüm bu değişim içinde “bizi uyutmakla itham ettiğimiz” TV aygıtı çok masum kaldı... Ben bir dönem o çok eleştiri alan Reha Muhtar’ın her gün ekrana getirdiği insan sirkini özledim. En azından kurguydu ve can acıtmıyordu, haksız mıyım?

Bir sıkılgan daha...


Süleyman Ülgen isimli okurumuz da bir “sıkıldım listesi” hazırlamış, bakın: “Sıkıldım, dizilerde her telefon konuşmasını dinleyen birinin olmasından (gizli bilgiler hep böyle öğreniliyor). Sıkıldım, her dizide bir holding olmasından ama bu holdingin ne işle meşgul olduğunu hiç bilmemekten. Sıkıldım, o holding toplantılarında tek olayın toplantının son anında gelişen bir diyalog veya dosya imzalamak olmasından. Sıkıldım, şirket entrikaları olarak hisselerin bir o tarafa, bir bu tarafa gitmesinden... Ve sıkıldım, gereksiz yanlış anlamalardan! Sıkıldım, sıkıldım, sıkıldım!”...

Kaçak göçek bir küpe!

Okurumuz Tuğçe Bozkurt bir kuyum ustası gibi dikkatle paylaşmış; “Merhaba Mesut Bey, Samanyolu TV’de oynayan Çınar’ın Gölgesi isimli dizide gördüğüm bir yanlışlıktan bahsedeceğim... Pazartesi günü oynayan bölümde Çınar adlı karakter savcının odasında Zuhal karakteriyle konuşmasında takmadığı küpeyi beş dakika sonra dışarı çıkarken takmış bulunuyor... Kadının başında onca dert var, ne zaman küpe takma fırsatı oldu? Üstelik bir defa da değil... Devamında karakoldan çıkarken yine olmayan küpesi karakola geri girdiğinde yeniden kulağında duruyor. Hani anlamıyorum küçük bir küpe de değil ki, koskocaman. Dikkat yahu azıcık dikkat”.

Eli sopalı kim olacak?


TV8’de En Zayıf Halka isimli yeni bir yarışma başlıyor. Bir dönem sosyolog Hülya Tanrıöver’in sunumuyla ekrana gelmiş, o dönemin yarışmacılarını yarışmaya katıldığına pişman etmişti. Hülya hoca, tıpkı Canan Karatay hocanın kilolu insanlara yaptığı gibi yarışmacıları aşağılıyor ve kendini mümkün olduğunca antipatik hale getiriyordu. Bilmem şimdi yarışmayı kim sunacak? Geçen yıl POSTA Gazetesi yazarı Candaş Tolga Işık’ın ismi zikredilmişti ama Candaş “ben yokum” dedi. Bu durumda yeni “eli sopalı” sunucuyu merak etmeden duramıyorum. Sahi kim acaba?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder