Giriş
“Kuklagiller” isimli yarı animasyon haber bülteni Show TV ekranına geçince “Kukla Tipler” adını aldı. Bu normal, aynı isimle başka bir kanala geçebilen çok az iş var... Açıkçası içerikte önemli bir değişiklik yoktu. Eskiden nasıl eğlenerek izliyorsam birkaç dakikalık bülten içerisinde yine aynı duyguyu yaşadım... Ancak küçük bir detayı da gözden kaçıramadım. “Kukla Tipler”in tanıtımında kullanılan korkusuz, patavatsız, pervasız gibi tanımlamaların yanında bir de “umarsız” sıfatı bulunuyordu... Sanırım tanıtım metnini yazanlar bunu “umursamaz” anlamında kullanmışlardı. Çok sık yapılan bir hata olduğu için ben de onların nezdinde düzeltme ihtiyacı hissettim... “Umarsız” çaresiz anlamına gelir. Yani umursamaz filan değil, bildiğin çaresi olmayan kişi ya da meseleleri tanımlamak için kullanılır. Not düşüle!
[[HAFTAYA]]
Güldür güldür bunaltmaya doğru!
“Güldür Güldür Show”un aslında yılın başında yayından kaldırılacağını bilmeyen yoktur sanırım... Artık ne olduysa programa devam kararı alan Show TV bunun ekmeğini, balını, kaymağını neredeyse haftanın her günü yemeye başladı... Programın orijinal yayın günüyle tekrar yayın günleri arasında makas kapandı. Hangi bölüm yeni, hangisi daha eski kestirebilen yok sanırım... Hadi bunu da koyun kenara. Yaklaşık üç ekran değiştiren programın eski yayıncıları da bu kaymaklı reytingi görünce programın tekrarlarına asılır oldu... Dolayısıyla birden fazla ekranda oynayan “Güldür Güldür Show’”u aynı anda izliyoruz. Mesela FOX kısa bir ömür verdiği şovun tekrarını birkaç gün içine yaymaya başladı... Eh mevcut kanaldaki tekrarları da üzerine eklerseniz; program güldür güldür bunaltmaya gitmek üzere... Birilerinin “arkadaş bu işin suyunu daha fazla çıkarmayalım, şu tekrar yaygarasını bitirelim ” demesi şart oldu azizim...
Bitse de gitsek psikolojisi mi?
“Survivor” (Star TV) adasından yürüyelim. İngiltere karşısında seksenli yıllarda sekiz gol yiyen Milli Takımımız yüzünden o gün bugündür maça gitmiyorum. Ben tövbe etmiş bir futbol taraftarıyım. Artık durum içimde nasıl bir tahrifat yaratmış düşünün... Şimdi kendimi “Survivor” adasındaki gönüllülerin yerine koyunca; arkadaş ödül oyununu 10- 0 skorla kaybetmek de neyin nesidir? Anladık ki adada herkes bir “bitse de gitsek” havasına bürünmüş. Bu yüzden kendilerini fiziki kuvvet yerine zihni stratejilere veriyorlar... Eh bu durumda eğlenceli oyunların da hiçbir albenisi kalmıyor. Maçı kaybedeceği belli olan takımı kim izler ki? O değil de şu fare var ya, hani takıldı gözümüz bir kere. Gelecek yıl onu mutlaka ünlüler takımının içinde yarışırken görmeliyiz. Yavrunun performansının onda biri yarışmacılarda yok... Hem ödülü yarışmacıların elinden kapacak kadar da çakala bağlamış. Fareden başka her bir şey olmuş müdürüm, affedersin!
nedir bu Bahar’ın çektiği?
“Beni Affet” (Star TV) dizisinin Bahar’ının başına gelenleri burada yazmaya kalksak sanırım on haftalık pehlivan tefrikası gibi bir şey çıkar ortaya. O yüzden geçelim...Efendim bir de adaşının izinden yürüyen bir hanım kızımız daha var artık. O da FOX’ta pazar geceleri yayınlanan “O Hayat Benim” isimli dizide feleğin şamarını sağdan soldan yemeye devam ediyor. Buna rağmen gık çıkarmıyor, iyi mi? Anlaşılan ekranda Bahar ismi biraz lanetlenmişliğin sıfatı oldu. Dünya iyisi olacaksınız ama gelen giden tekmeyi koyacak. Bari “Sonbahar” deyip meseleyi isminiz üzerinden kurtarsak. Bu ne hazan mevsimidir yani? Ha unutmadan, yakın çevremde Yeşim Ceren Bozoğlu’nun oyunculuğunu işaret eden insanlar ciddi bir şekilde çoğalmaya başladı... Hatta dizilerle arası son derece bozuk olan kayınpederim bile “O senin arkadaşın dizide çok fena döktürüyor” deyince kendisine övgüleri iletmek farz oldu. Aynen devam!
Beni de al Kadir!
Beyaz TV’de yayınlanan “Geldim Gördüm Yedim” isimli programı, ekibiyle birlikte sunan Kadir Çöpdemir eğer bu hafta ürik asit krizine girmezse daha da girmez sanırım... Bir saatlik program boyunca İstanbul’un hemen her yanında “döner” yiyen Kadir belli ki programın bölümlerini aynı gün çekmişti... Kadir Çöpdemir’in ekrana yansıttığı iştahı görmenizi isterdim. Sabahın erken saati döner krizim tuttu kendi adıma. Ve fakat beni çileden çıkaran o değildi!.. Kadir’in ekibinde yönetmenlik yapan iki kardeş bir de kameraman var; hemen her sofraya oturuyorlar, artık nereye giderlerse... Üç dal gibi adam Kadir dükkan sahibiyle görüşürken sofraya bir yumuluyorlar ki, o gün beş adreste de 24 saattir açmış gibi dönerlere giriştiler... Hayır arkadaşım, o kadar yemeği nerene yiyorsun bir, hadi Kadir yediğinin lezzetini bir şekilde gösteriyor sen neden istifini hiç bozmuyorsun iki, yahu Kadir bir tur da benimle atsana üç!
