Giriş
‘Artiz Mektebi’nin (Kanal D) ilk gösterimine davetli olduğum halde oturup evde izlemeyi tercih ettim. Doğal olarak sıradan bir TV izleyicisi değilseniz, sıradanın duygularını paylaşamazsınız... Neyse, ilk duygumu söyleyeyim; yaz işi olmuş. Bir Türkiye’nin Yıldızları havası yok. BKM Mutfak performansının da çok altında. Ha izlenir mi, elbette! Yıllar önce Kandemir Konduk ustanın kaleminden dökülmüştü Artiz Mektebi. Şimdi bir yarışma ve jüri üyeleri filan da var... Müjde Ar’ın ekranda olmasını seviyorum.
[[HAFTAYA]]
Sinan Çetin’in ekran arkasında olmasını bir de. Nurgül Yeşilçay’a gelince; yakın geçmişinde hiçbir tiyatro çalışması olmamasına rağmen reyting kadrosundan oralarda belli ki... Haldun Dormen ve Osmantan Erkır’a diyecek laflar hazırlıyorum. Ama ilkin günahı olmaz diyerek pas geçme hakkımı kullanıyorum...
İkizlere dikkat!
Bizim Yenge’ yakında atv’de yol almaya başlayacak. ‘Canım Ailem’ dizisinden tanıdığımız Meliha yani Şebnem Bozoklu bir kez daha yengemiz olacak... Ama beni asıl meraklandıran resim erkek karakterlerin yüzleriyle ilgili. İlker Aksum ve Yetkin Dikinciler iki kardeşi canlandıracak dizide. Ve dikkatle bakarsanız hakikaten birbirlerini ikizmiş gibi andırıyorlar... Dizi için bir başka önemli ayrıntı olarak altını çizeceğimiz mesele de TMC tarafından çekiliyor oluşu. Bugüne kadar aile dizisi çalışmalarında teklemeyen tek yapım şirketinin elinden çıkıyor. Yazın en sıcak işlerinden biri olacak, eminim...
‘Serbest Atış’a bayıldım!
TRT Türk ilginç işlerle sesi gür çıkan rakiplerine fark atmayı beceriyor. Önceki gün kanalda üç dakikalık bir programa denk geldim. Evet; üç dakika. Adı Serbest Atış. Canan Evcimen sunuyor. Program bizim Beşiktaş Çarşı’nın içine kurulmuş bir büfede sıradan vatandaşa gündem hakkında 45 saniye kadar yorum yapma şansı veriyor... Bir nevi demokrasi kürsüsü.
Görüntülerden ağzı olanın değil, fikri olanın konuştuğunu ve kelimelerinin sansürlenmediğini anlıyorum. Kamu televizyonlarının bu tip özgürlükçü yaklaşımı siyasetçilerden çok daha etkili... Sokaktaki adamın fikrini duymak sıradan insanlardan çok sıradanı yönetenler için çok önemli ipuçları almak anlamına geliyor. Ne diyelim, bravo TRT hakikaten bozuyorsun ezberi!
Canınız sağ olsun...
‘Babam Sağolsun’ (atv) veda ediyor ekranlara. İlk izlediğimde ‘En Son Babalar Duyar’ dizisinin yeni jenerasyonudur diye not düşmüştüm. Giderken de fikrim değişmedi hiç... Benim anlamadığım ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinde aldığı riski neden almadı Birol Güven acaba? Tekrarları hâlâ izlenme rekoru kıran efsane dizinin karakterlerini neden topa sokmadı yeniden? Bir başka riski alıp eski bir hikayeye yeni yüzleri kattı. Bir Melek Baykal, bir Settar Tanrıöğen “cover” işlerde harcanacak isimler değildi. Hakikaten yazık oldu!
Biberimle oynama...
Geçtiğimiz günlerde ‘Doktorum’ (Kanal D) programına katılan bir uzman elinde benim ünlü Samandağ biberimi tutarak “Zayıflama işleri biberle olacak şey değil” diye saydırıyordu... Gülümseyerek izledim. Akademik hayata yıllarımı vermiş biri olarak farklı bir alanda da olsa bir bilim adamının zavallılık seviyesine inen bu hali, “okumak cehaleti alır mı hakikaten?” sorusunu getirdi aklıma. Neyse... İki gündür Prof. Dr. Mehmet Öz, Türkiye ekranlarında dolaşıyor. Dünyanın en saygın doktorlarından biri olduğunu söylememe sanırım gerek yok...
Gerek ‘Her Şey Tadında’ isimli programda gerekse de ‘Siyaset Meydanı’ (Show TV) isimli bir diğerinde biberin insan metabolizması üzerindeki olumlu etkilerini sayıp, bir gıda takviyesi olarak zayıflatıcı etkisinin de altını çiziyor... Sanırım yaşayan bilir diyerek deneyimlerimizi halkla paylaşmak kilo üzerinden rant sağlayan birilerini rahatsız etti. Olabilir... Demek ki doğru yoldayız!
Siyah beyaz yıllardan
Vasfi Uçaroğlu’nu yitirdik. Kamuran Akkor ablamın eşi olmasının dışında milli baterist diye bir kavramı hayatımza sokmuştu. Bateri denen enstrümanı kitlelere sevdirmişti... Siyah beyaz televizyon yıllarından hatırlarım kendisini. Hep bir gülümseme hali vardı yüzünde. Son olarak uzaktan bir selam atmıştım kendisine. Tanımazdı beni ama olsun; sevdiğim insanlara selam vermek ruhumu zenginleştirir... Şimdi artık bagetlerini bir başka alemde konuşturacak. Ama şu kadarını söyleyeyim; tüm bu hayat şalalası içinde o gülen yüzü hiç unutulmayacak!
