Bir acayip zorlu iş!

İddia o ki Seda Sayan’ın programından Zuhal Topal’ın programına transfer olan damat adayı bir Truva atıymış. Daha doğrusu Zuhal Topal’ın reytingleri düşsün diye Seda Sayan’ın erkek arkadaşı tarafından para verilerek programı provoke etmesi istenmiş... Hani biraz bu işlerle ilgimiz olmasa bundan şahane bir dizi öyküsü çıkar der ve meseleyi geçiştiririz. İyi de dikkat ettiniz mi; Seda Sayan’ın program saatiyle Zuhal Topal’ın saati arasında ciddi bir fark var...

İki program ancak yarım saat kadar karşılıklı dövüşüyorlar. O yarım saatte gelecek olan reytingin Seda’ya hayrı, kaçacak olan reytingin de Zuhal’e kaybı olmaz. Haberin uydurma (ya da haberi yayanın kendinden söz ettirme amaçlı) olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu işin hayırlı bir tarafı yok... Peki, izdivaç formatları neden böyle haberlerle gündeme geliyor? Galiba yapımcıların en çok bunu düşünmesi gerekiyor. İnsan insanın kurdudur tamam da, bu türden programlar birbirini yiyince kaybeden seyirci olmuyor. Aman dikkat

Tuzcu Baba’dan sonra

Müge Anlı’yı (atv) önceki gün o saatte açık olan her 3 televizyondan bir tanesi izlemiş. Neredeyse dizileri geride bırakan bir reyting almış... Programın bir bölümünde izleyicinin kayıp papağanını bulduğunu hatırlıyorum. Reytingler oralarda uçuşa geçmiş. Müge bu ülkenin kayıp bürosu gibi çalışıyor... Çok yakında kaybettiğimiz ne varsa kendisine havale edeceğiz gibi. Eskiden rahmetli anneannem bir şey kaybolduğunda “Tuzcu Baba” isimli evliyanın ruhuna Fatiha okur, bir şekilde kaybettiğini bulurdu... Bu durumda Müge Anlı da yaşarken az dua almıyor. Çünkü reytingleri böyle söylüyor!

Beterin beteri varmış

Arkadaş gidişat o ki bu dizileri izledikçe kardeşimizden soğuyacağız. Dikkat ettiniz mi neredeyse tüm dizilerde kardeşler birbirini yiyor. Üvey olsa hani biraz izah edebilirsin de bizzat öz kardeşten gelen tekme izleyeni afallatıyor... Bu ülke “Canım Kardeşim”, “Abimm” gibi efsane filmler gördü ve sevdi. Böyle kardeş hesaplaşması izleyince ayarlarımız bozuluyor... Buraya kadarı tespitti. Buradan sonrası şaşkınlık. Kara Sevda’da (Star TV) beter Emir’in kardeşi, kendisine de şantaj yapan Asu çıktı iyi mi? Dizi resmen Karanlık Sevda oldu! Beterin beteri varmış a dostlar; yetişin!

Akıl karı değil

Sabahın yedisinde gazeteler kesilmiş, inanılmaz bir fikir trafiği yaşanıyor. Bende afyon daha patlamamış. Elifnağme’nin (360 TV) hazırlık odasında öylece kalıyorum...

Neden sonra program başlıyor da biraz kendime geliyorum. İyi paslar alıyorum ve topu kaleye doğru ortalıyorum. Sonlara yürürken de ister istemez bir enerji patlaması... Tüm bu iklim değişikliklerini 2 saat içinde yaşıyorum sevgili okur. Ve bakın not düşüyorum, sabahları magazin programı yapmak öyle söylendiği gibi kolay değil, yapanlar da öyle göründüğü gibi normal değil. Elif Güvendik, Tayyar Işıksaçan ve Elifnağme ailesini tebrik ediyorum. Sabahları masalarda ne olursa olsun gündem yorumlayanları tebrik ediyorum. Maşallah yani

Bu maratona katılın

Önceki akşam Okan Bayülgen’in yönettiği Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’na konuk olduk... Açıkçası kimse beni tabak ve çatal seslerinin arasında kusursuz bir tiyatro performansının çıkacağına inandıramazdı. Okan çok iddialı konuşunca yerinde izlemek istedim... Size şu kadarını söyleyeyim cidden çok eğlendim. Hatta gerildim de. Tüm bu duyguları yaşarken leziz yemekleri mideye nasıl bir hızla indirdiğimi fark edemedim bile. Perhizi biraz bozdum...

Ama olsun. Yönetmeninden senaristine, oyuncusundan konuk oyunculuk yapan müşterilere kadar herkes kusursuz bir maratonun içindeydi... Bu tip işler anlatmakla olmaz. Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası her çarşamba Sahne İstanbul’da oynanıyor. Ve oyunun sonunda dikkatli izleyiciler bir hayli pahalı sayılacak hediyenin sahibi oluyor. Sürprizi bozmayayım; gidin, yiyin, için, izleyin, oynayın ve kazanın!