Dengeler altüst oldu

Muhteşem Yüzyıl Kösem (FOX) daha başlamadan gün değiştirdi. Doğal olarak kanalındaki dengeleri de değiştirmiş oldu... Daha önce pazartesi akşamı yarışına gireceği söylenen dizi o cehennemin karne notlarını gördükten sonra dümeni daha sakin görünen cuma gecesine doğru kırdı... Önümüzdeki haftadan itibaren dizinin yeni bölümlerini cuma geceleri izleyeceğiz. Bu arada yerinden ettiği Bana Semeyi Anlat isimli dizi ise pazartesi gecelerine taşındı.

Bunun meali çok net, kendisinden önceki Rüzgarın Kalbi gibi fena bir akıbete uğramak... Açıkçası FOX dizileri içinde daha saygın bir yerde tuttuğum bu diziyi aynı duyguyla uğurlayacak gibi hissediyorum... Son sözü reytingler söylese de gönül reyting filan dinlemiyor işte...

İçerde neler oluyor?

Önceki gün bir internet sitesinde İçerde (Show TV) isimli dizinin ana öyküsü deşifre edildi. Yani dizinin başında kurulan çatının kiremitleri tek tek sosyal medya takipçilerine gösterildi... Açıkçası deşifreyi okuyunca mantığa uygun birçok ayrıntıyı gördüğüm kadar, izlediklerimizle örtüşmeyen birkaç bilgiye de denk geldim...

Kendi adıma okuduklarımı unutarak bu deşifre işine tepki koydum. Unuttum çünkü bana göre bir dizi aynı zamanda bir fabrikadır. İşçisiyle, ustabaşıyla, müdürüyle, patronuyla yüzlerce kişiye aş ve iş sağlayan bir fabrika... Dizinin senaryosunu açık etmenin o fabrikanın temeline konulan bir dinamitten farklı olmadığını düşünüyorum... İzleyiciyle zeka oyunları oynayan bir işin çözüm anahtarını yayınlamak bana çok da ahlaki gelmiyor.

Ne olacağını ekleyerek bitireyim... Okuduğum o deşifre yüzünden ana yapı baştan aşağı değişecek. Durduk yerde fazladan mesai. Peki, yayınlayan ne yapacak? Yaptığıyla kalacak tabii ki. Eli boş ve kirli olarak...

İpek'in olgunluk çağı!

Baba Candır (TRT 1) dizisinde İpek Tuzcuoğlu farkını daha yeni fark ettim. Dikkatle izlediğim birkaç dizi arasında bulunan bu sevimli işe İpek, canlandırdığı Prof. Dr. Elif karakteriyle farklı bir kafa getirmişti. Zaten kafa doktoruydu, daha doğrusu ihtisas alanı beyindi... İpek’i yaptığı her işte sevenlerdenim.

Asmalı Konak’tan beri kurtulmaya çalıştığı bir yazması vardı ki yıllar içinde yaptığı işlerle zor da olsa bize o karakteri unutturdu... Şimdi uzun bir aradan sonra döndüğü oyunculukta, bir dönem yaptığı sohbet programındaki “beyin” performansını sergiliyor. Ben gözden kaçırmıştım ama hatırlattığınız iyi oldu sevgili okur!

Bir yenilik olarak Kerimcan

Ne Giysem Yakışır isimli moda programı önceki kanalı Kanal D’de gördüğü ilgiyi TV8 ekranında görmedi. Hâl böyle olunca da yayından kaldırıldı... Açıkçası Cengiz Abazoğlu sakin tavrıyla ekranda alışık olduğumuz agresif ve kibirli tiplere hiç benzemiyordu. Bu saygınlığın da alıcısı vardı elbet ama belli ki hepsi geçmişteki adreste kaldı...

Şimdi stil yarışması boşluğunu “Bir daha asla o işe girmem” diyen sevgili dostlarım Nur Yerlitaş ile Kemal Doğulu’nun da içinde bulunduğu İvana Sert ve Kerimcan Durmaz’lı yeni jürisiyle “İşte Benim Stilim” dolduracak... Ve bilin bakalım geçtiğimiz yılın skandal dolu stil işini kim sunacak? Evet, o isim; yanılmadınız, Öykü Serter elbette...


Zahide o siyah elbiseleri giyme!

Zahide Yetiş’le (Show TV) sabah kuşakları içinde bir yıldız gibi parlıyor. Açıkçası Zahide Yetiş, renkli dünyaları anlatan karşısındaki birkaç yapıma birden tek başına kafa tutuyor... Anlattığı gerçek hayat ve çabası da o hayatı sağlıkla uzatabilme olunca Zahide’nin bu tek tabanca hali benim için daha değerli bir hale geliyor...

Programı bir süredir daha iştahla takip ediyorum. Ama bir şerhle. Zahide’ye belki de başından beri öyle alıştığımız için beyaz önlük ya da açık renk kıyafetler çok yakışıyor. Geçtiğimiz sabah Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu ile dışarıda yaptığı çekimde giydiği siyah gece elbisesi kardeşimizi yastaymış gibi gösteriyordu... Mesele de bu ya zaten. Zahide’yi izlerken bizi alan yaşama sevinci kötü bir kıyafet seçimiyle yerini karamsarlığa terk edebiliyor. Zahide o siyahları giyme lütfen!