Mesut Yar Düşe kalka geçen bir ekran haftası!
HABERİ PAYLAŞ

Düşe kalka geçen bir ekran haftası!

Haberin Devamı

Bir hafta nasıl geçti yine bir analizle bakalım mı? Bu haftaya damgasını vuran iş sanırım Kanal D’de yayınlanmaya başlayan “Arkadaşım Hoşgeldin” isimli içerik oldu. Tolga Çevik şimdi gişede yakaladığı başarının bir benzerini ekrana taşıyarak Kanal D için ciddi bir umudun sinyalini çaktı...

[[HAFTAYA]]

Kanalın yeni işlerinden “Kaynana Gelin Seda’ya Gelin” yukarı doğru bir grafik çizerek Kanal D’nin tüm gün reytinglerinde kıpırdanmayı sağladı. Yeni başlayan dizi “Cinayet” ise bir yandan “Çalıkuşu”nu geç saate iterek tepki topladı, öteki yandan ise polisiye dizi için iyi sayılabilecek bir reytingi sepetine koydu...

İki Dünya Arasında sürprizi!

Fox TV ise Star TV’den transfer ettiği “Benim Hâlâ Umudum Var” dizisiyle bir bakıma “Umutsuz Ev Kadınları”nın çaresizliğine düştü. Dizi yeni kanalında bekleneni vermediği gibi Fox Haber’in ivmesini de frenleyiverdi... Haftanın en iyi çıkışı bir Türk filminden geldi ve Şahan Gökbakar’ın başrolünde oynadığı film Star TV’yi rakipleri karşısında sürpriz bir zafere taşıdı. Ama “O Ses Türkiye”nin boşluğunu kaç filmle daha doldurabileceğini kestiremiyorum...

Bu arada “İnadına Yaşamak” (Kanal D) dizisi sessiz ve geç saatli bir final yaparken yılın ilk “Kurtlar Vadisi Pusu” bölümü reytinglerde yeni bir rekora imza attı... Yine de haftanın bana göre en sıkı kazananı tüm bu parlak işlerin arasından sıyrılan günlük dizi “İki Dünya Arasında” (STV) oldu ki, gözden kaçırmamız imkansızdı... Sanırım önümüzdeki hafta reyting grafiklerinde çok daha ciddi değişimler yaşanacak. Ben “Sevdaluk” (Show TV) ve birinci yılına girdiği gün kendini yeniden toparlayabilen “İntikam” (Kanal D) dizilerinin akıbetine odaklanacağım. O hatta bir hareketlilik olacağı kesin!

*

Nazara mı geldi?

Ekran kimi zaman içindekileri kamuya mal ediyor. Bu anlamda evliliğinden ilk çocuğunun doğumuna kadar izleyicinin şahitliğinde bir hayat yaşayan sevgili kardeşim Esra Erol kimilerinin nazar kimilerinin ise kötü enerji dediği şeyin mağduru oldu sanırım... Önceki gün rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Esra bebeğini yitirdi. Esra’nın iyi gönlünü ve samimiyetini çok iyi bilirim. İçi ile dışı birdir. Gizli saklı işi yoktur. Acısını da göz önünde, sevincini de keza, öyle yaşar... Taktir Allah’ın; kişisel bir tavsiye olarak kabul ederse, bundan sonra kendisini biraz izole etsin derim. Yeter derecede nazar mıknatısı var üzerinde. Çok üzüldüm, Allah sabır versin...


*

Gözlükler çıktı ve...


TRT 1’de yayınlanan “Süper Dadı” isimli pedagojik ağırlıklı realty formatı için fikrimi daha önce beyan etmiştim... Gözde Erdoğan kardeşimiz son bölümlerde keskin çizgili gözlüğünü çıkarıp hafif de bir makyaj yaparak hatlarını bir hayli yumuşattı... Daha önce kendisine biraz kaygıyla yaklaşan çocuklarda sıkı bir değişim olduğunu da böylece görmüş olduk. Vallahi iyi oldu... “Süper Dadı” korku filminden sıcak bir aile filmine geçiş gibi bir duygu yarattı bende. Ve daha da önemlisi reytingleri benim diyen programlarla yarışır hale geldi... Uzatmayalım, ekranda küçük bir değişiklik kimi zaman artı hanesinde büyük bir değişikliğe neden oluyor işte. Hayırlısı...

*

Gel de çık işin içinden!


“Benim Hâlâ Umudum Var” (Fox TV) dizisinde Umut ve Ozan evlendi. Ancak Ozan’ın eski sevgilisi Melis ondan hamile kaldı... “Merhamet”te (Kanal D) Narin ve Fırat evlendi ama eski sevgili Irmak, Fırat’tan hamile kaldı... “Fatih Harbiye” (Show TV) dizisinde Macit’in zengin babasının karısıyla arası iyi değil ve genç sevgilisiyle aynı şirkette ayrıca gizli aşk yaşıyor... Yine “Benim Hâlâ Umudum Var” dizisinde Ozan’ın zengin babasının da eşiyle evlilik hayatı iyi değil ve aşk yaşadığı genç sevgilisini şirkete aldırıyor...


PES YANİ HAKİKATEN PES!

“Benim Hâlâ Umudum Var” üzerinden devam edelim. Dizide Umut’a aşık olan Hakan karakteri hapse düşüyor ve tesadüfe bakın Umut’un üvey ağabeyiyle aynı koğuşta. İkisi de birbirinden nefret ediyor... Yıllar önce yayınlanan “Yaprak Dökümü”nde ise Şevket, kız kardeşlerine aşık olan ve nefret ettiği Oğuz karakteriyle aynı koğuşa düşmüştü, hatırlarsanız. Sanki cezaevinde başka yer yokmuş gibi... Saymaya yerimiz yetmez ama daha birçok yerli dizide aynı sahneler var. O çok övündüğümüz dizilerimiz aynı hikayeyi başka karakterlerle izlettirmeye çalışıyor... Hani yılın ilk günlerinde dağıtmıştık; 2013’ün Çürük Domates Ödüllü günlük dizisi Aşkın Bedeli’nin “kötü kalpli kadını” Betül’ün 24 saat tekrarladığı sözleriyle; “Pes yani hakikaten pes” dedirtecek durum değil midir bu?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder