Giriş
Bir dönem adını kadınlardan alan diziler popülerdi. Aliye en akılda kalanı. Benzer alışkanlıklar sürüyor. Ömre Bedel ise (Fox) en yenisi...
Önceki akşam ikinci bölümünü izledim dizinin. Genel olarak yavan buldum. Hani bir sonraki bölüm için çıtayı yükselten dizilerden değildi. Geçer belki zamanla... Takıldığım mesele hikayenin sonunun tam da başından belli olması. Ömür isimli esas kız, ablasının katili olduğu düşündüğü adamın gerdek odasından kurtarılıyor. Ve sevdiğiyle evleniyor...
Fakat anladığım kadarıyla esiri olduğu adamla bir cinsel ilişki yaşanmış. Onun travması yeni kocasıyla geçirdiği balayında da sürüyor. Kızda sürekli bir düşünce hali. Belli ki bir çocuk yolda. Soru da net; kimden acaba?
Bu noktada bir dostumun uyarısı giriyor devreye. Ertesi gün hapı diye bir şey var piyasada. 72 saate kadar alınırsa istenmeyen gebeliği önlüyor. Alsa kurtulacak Ömür...
Ha o zaman dizi ne olacak; ömrünü kapatacak. Bu yüzden sanırım, yani akıldışı olduğu için, uzayıp duruyor diziler. Ve sevilemiyor elbette!
BU NEDİR? MEYVE AÇILIMI!
Kollama uzun bir süreden beri STV ekranında devam eden bir dizi. Kim kimi kolluyor karıştırdım. Ama tarafların birbiriyle diyalogları çok yaratıcı...
Mesela hapishanedeki hasmına gözdağı vermek için bir ayva ikram ediyor adam. Ayvayı alan beriki “Yemesini bilene bu da nimet” diye dişliyor ayvayı...
Ayvacı bozuluyor işe. “Bilseydim armut getirirdim” diye ekliyor ardından. Meyve düşkünü kibarca reddediyor; “Onu senin gibiler sever”... Düşünüyorum da, günümüzde hazır açılımlar popülerken, tehdit mevzularında da yeni bir açılım olabilir bu; meyve açılımı...
Artık düşmanınıza ayva mı yedirirsiniz, armut mu siz karar verin. Belki muzu siz yiyip, kabuğunu ayak altında tutarsınız. Üstüne basar, ayağı kayar ve kafasını kırar hasmınız... Hem karnınız doyar hem hırsınız körelir; ne dersiniz?
RAMAZAN’IN BİLİNMEYENELERİ
Ramazan ayı boyunca ekranda boy gösteren din adamlarını bir kenara koyarsak, mübarek ayın alışkanlıklarını, doğru yapılanlarını, yanlış bilinenlerini en iyi Star’ın Papatyam isimli dizisi özetledi önceki akşam... Her şeyden önce 11 ayın sultanının bir irade sınavı olduğu kadar, bir dayanışma şansı yarattığını kasap Necati’nin rızkını mahalle esnafıyla bölüşmesinden anladık...
Bir de önce davulu, daha sonra kapıları çalan davulcu esnafının zorla bahşiş istemesinin geleneklerin çok dışında kaldığını öğrendik. İlk orucun bünyede yarattığı tatlı sabırsızlığı, sahur beslenmesinin önemini filan da idrak ettik...
Yeni sezona alıştığımız “eğitici lisanıyla” başladı yine Papatyam. Üstelik eğitirken, bağırıp çağırmadı. Korkutup, irkiltmedi. Çiçek gibi dizi oldu anlayacağınız...
RUMELİ AHALİSİ ORADAYDI
Çok yakında Show TV ekranında boy gösterecek Balkan Düğünü. Tanıtımları bana Emir Kusturica filmlerini hatırlattı. Öyle bir afacan hali var dizinin...
Ama dikkatimi daha önemli bir detay çekti. Dizide Elveda Rumeli’nin (atv) yedek kulübesinin neredeyse tamamı rol alıyor. Baytar efendi, Bulgar isyancı, papaz efendi filan ilk gördüklerim... Biraz araştırınca Elveda Rumeli’nin yapımcılarının elinden çıktığını öğrendim dizinin. Üstelik yönetmeni yapımcılıktan tekrar yönetmenliğe soyunan Serdar Akar usta.
Doğal olarak ekipte onun sevdiği oyuncular var... Dizi Makedonya’da çekildiği için plato da hazır. Bir taşla iki Balkan dizisi vuruyor Adam Film anlayacağınız. Dilerim modern Balkanları da eski Balkanlar kadar severiz... Önce bir izleyelim, notunu elbet düşeriz!
PATRONUNU BEKLİYOR
Saba Tümer yeni kanalı CNN Türk’teki ilk programında resmen gövde gösterisi yaptı. Birand’dan Beyaz’a, Kurtlar Vadisi karakteri İskender Büyük’ten susmak bilmez papağan Yakup’a kadar sayısız konuk resmi geçitteydi... En çok kahkahalarını hatırlatmaya çalıştı Saba. Ve her iki kelimesinden biri “Yeni yuvamda çok mutluyum” oldu. Hatta kendi yönettiği kanaldaki canlı yayınlara katılmayan Mehmet Ali Birand’ı bile ikna etti konukluğa. Hitabı da göz kamaştırıcıydı; “Buraya da bekleriz sevgili patronum!”...
