Mesut Yar Eser West'in bıraktığı eser...
HABERİ PAYLAŞ

Eser West'in bıraktığı eser...

Haberin Devamı

Seksenli yıllarda “Go West” diye bir şarkı vardı. Pet Shop Boys söyler, biz piste fırlardık. Önceki gece Survivor’da (tv8) Eser West’in elendiğini duyan ciddi bir kalabalık gibi...

Eser West iddiaya göre açlık dolayısıyla sinir krizi geçirip kendini kaybetmiş. İddia dediğime bakmayın, görüntüler gerçek bir krizdendi, bir yoksunluk krizi olduğu açıktı... Acun Ilıcalı işini hafife almayan bir televizyoncu.

Belli ki o krizin arkasındaki büyük kasırgayı beklemeden önlemini aldı... Vicdanen rahat olduğunu düşünüyorum çünkü sosyal medyadaki yorumlara bakarsak izleyicide de aynı rahatlık vardı... Eser’in yarışmada provokatör gibi bir duruşu vardı.

Zayıf sinirlileri çığırından çıkarıyordu. Ama belli ki kendi sinirleri de giydiği bu gömleği kaldırmadı. Ve gitti! Kimler üzüldü bilemem ama şu bir gerçek adadan iyi bir yarışmacı eksildi. Büyük olasılıkla hır gür de öyle. Hayırlısı artık...

BİR BASKI MI VARDI?

Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel Salt, Renkli Sayfalar (Kanal D) defterini önceki gün kapattı. İkisinin de veda konuşmasında altını çizdiği bir durum vardı...

“Biz yola birlikte çıktık ve bu masaya başka birinin daha oturmasını istemedik.” Anladığım kadarıyla programda üçüncü sunucu için bir baskı altında kalma durumu var... İnsanı ekranından edecek kadar güçlü bir baskı kimden gelir acaba? Ortada pazartesi yayına başlayacak üç aday var. Masada ağırlıklı olanı görünce “üçüncü kişinin kim olduğunu” anlayacağız...

KURTLAR VE KAMU EKRANI!

Yanılmıyorsam kamu ekranında ‘Kurtlar Vadisi’ne ilk kez rastladım. Dizinin sinemaya aktarılan “Kurtlar Vadisi Filistin” isimli bölümü önceki akşam TRT 1’de yayınlandı...

İsmi bir süre politik polemiklerle anılan Kurtlar Vadisi’ni tartışmalar noktalandıktan hemen sonra kamu ekranında görmek aklıma malum soruyu getirdi? “Yoksa yoksa Kurtlar’ın yeni ekranı TRT mi oluyor?”. Merak bu işte. Bir kurt pençesi gibi insanın zihnine takılıyor...

EH YANİ REKOR MU DEDİNİZ?

Haberler çok net. Recep İvedik 5, 1400 salonda gösterime girmiş. Basit bir özetle karşısına rakip çıkarmamış. Bu durumda hâlâ “kendi kırdığı gişe rekorunu egale edecek mi?” diye sormak biraz abesle iştigal gibi geliyor bana...

1400 salonda gösterimde olup da rekor kıramazsa, serinin son filmi olacağı nettir. O yüzden bu kez filme ilk ve son halkayı izleyeceğim hissiyle gideceğim. Kısmeti açık olsun!

HOCAM İYİ MİSİNİZ?

Yerli dizilerde saflık ve aptallık kavramlarının iç içe geçişine hayretle bakıyorum. Yani aradaki ince çizgi kabulümdür ama dizilerde gördüğümüz profil o çizgiyi de iyiden iyiye silmiş durumda...

İçimdeki Fırtına (Star TV) dizisinde Deniz, üvey kız kardeşi Ezgi ve üvey annesinin kendisine kötü davranmalarına karşı tuhaf bir güler yüzlülükle durabiliyor... Aynı saf (!) durum Adını Sen Koy (TRT 1) dizisinde de Zehra karakterinden üvey annesi Sevim’e doğru bir sahiplenme halini alıyor. Kadın bildiğin zalim ama Zehra’da çıt yok.

Eh, Kalbimdeki Deniz (FOX) dizisinde de Deniz’in durumu ortada. En yakın arkadaşı Hülya’nın seri ayak oyunları Polyanna Deniz’i hâlâ yıldıramadı... Vicdanımız kötüleri savunan iyilerin gerçekten iyi niyetli olduğuna inanmak istiyor ama zihnimizdeki görüntü net; “arkadaşların akli durumlarında sıkıntı var!”...

BİR KARAKOL GEREKİYOR...

Güvenlik güçleri yine Müge Anlı’nın stüdyosunu (atv) ziyaret etti. Yengesine kezzaplı saldırıyla suçlanan delikanlıyı programdan alıp götürdüler... Bu ziyaretler bugüne kadar kaç kez yaşandı bilemiyorum?

Ama bir hayli sık olduğunu hatırlıyorum... Bu durumda Müge’nin stüdyosunun kapısına bir mobil karakol konuşlandırmak gerekmiyor mu?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder