Ezel'den bir ders; askıda ekmek!

Ezel’de akılda o çıldırtan soru kaldı; “Azad, Kenan Birkan’ın kızı mı?”. İlk bakışta Kenan’ın evindeki sırlar odasından çıkan, hikayenin düğümünü çözecek mektuptan böyle bir izlenim edindi izleyici. Ama son tahlilde “bir baba kızını, üstelik karnındaki çocuğuyla öldürtür mü?” diye sorduk ister istemez... Ezel işte böyle ansızın gelen soru ve erken verilen yanıtların dizisiydi. Geçen yıl hemen her bölümde böyle bir gerilime imza atıyordu. Bu sezon ise çok az yaşandı bu mesele... Pazartesi akşamı yayınlanan bölüm, uzun bir zaman sonra baştan sona izlenen bir Ezel bölümüydü.

[[HAFTAYA]]

Ve yalan söylemeyeyim; ilk kez mesleki bir zorunluluğun dışında izlemek durumunda kaldım Ezel’i. Ne güzel... Yazıyı bitirmeden Ezel aracılığıyla öğrendiğim bir yardımlaşma modelini de not düşeyim. Fırınlarda “askıda ekmek” diye bir deyim varmış... Durumu iyi olan insanlar parasını ödeyip istediği kadar ekmeği bir kenara ayırtıyor, akşam saatlerinde fırına uğrayan fukaranın “askıda ekmek var mı?” sorusuyla da bu ekmekler ihtiyaç sahibini buluyor. Bir elin verdiğini ötekinin bilmemesi bu değil de nedir sahi? Hakikaten çok etkilendim...

Ne bekliyordunuz bir mehdi mi?

Yetenek Sizsiniz (Show TV) isimli yarışmada finale kalan İranlı Aref isimli genç illüzyonistin sıra dışı gösterisini konuştu dün Türkiye...

Çeşitli haber sitelerinde Aref’in yapmış olduğu gösterinin sırrı ifşa edildi. İddiaya göre Aref gösterisinde sihirbazlar için özel dizayn edilmiş bir makine kullanıyordu. Bu ortaya çıkarıldı ve Aref kimileri tarafından izleyiciyi yanıltmakla suçlandı...

Akşam meseleyi CNN Türk’teki beşN birK programında görünce dayanamadım artık. Ve sordum içimden. “Ne bekliyorsunuz, yetenek yarışmasında finale kalan bir mehdi mi? Elbette çocuk bir sihirbaz. Üstelik işini çok iyi yapan bir sihirbaz. Oyununu ifşa edip bu genç yeteneği recmetmek de nedir Allah aşkına?”... Mesleken bir hatırlatma yapmakta büyük fayda var. Şu televizyon dediğiniz baştan aşağı bir illüzyon aracıdır zaten. İçinden mucize filan çıkmasını beklemek, kimse kusura bakmasın ama hakikaten safdillik olur!

Dizilere çamaşır makinesi verelim...

Dizilerde kıyafeti hiç değişmeyen adamlar takılıyor mu gözünüze? Mesela Ezel’in Temmuz’u iki sezondur aynı giysiyi giyiyor... Behzat Ç. amirimiz montunun altına hep aynı kazağı giyiyor. Bir kez bile gömlekle görmedik kendisini. Yardımcıları Akbaba ile Hayalet’in durumu daha da korkunç. Onlar çoraplarını bile değiştirmediler henüz... Mesut Komiser Arka Sokaklar’da taktığı kepi bir kez olsun yıkamadı. Ya da Feriha’nın babasına farklı bir süveter giydiremediler. Bir de Küçük Sırlar’da Ayşegül’ün malum ruj rengi var; acayip kırmızı. O da hiç çıkmadı dudaktan... Bölümler, hikayeler hatta oynayanlar bile değişti ama şu kıyafetleri bir değiştiremedik, haksız mıyım?

Kanıt hayat kurtardı...

Arka Sokaklar (Kanal D) ekibinin bağlı bulunduğu bir masa yok. Hemen her olaya takım olarak müdahale ediyorlar. Narkotik, cinayet ya da siyasi ayrım gözetmeden... Oysa ekrandaki yeni dönem polisiyeler içinde saflar giderek belirginleşiyor. Kanıt ve Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi sadece cinayet masasına odaklanmış öyküler anlatıyor mesela... Üstelik diğer birimlerle aralarındaki mesleki farkların altını kalın çizgilerle çizerek. Hal durum böyle olunca Arka Sokaklar’dan da benzer bir uzmanlaşma bekliyoruz. Biliyorum çok geç ama bekliyoruz işte... Bu arada lafa polisiyeden girmişken önceki akşam Kanıt bu ülkede en büyük sorunun cehalet olduğunu gözümüzün içine soktu. Büyücü ve üfürükçülerin cahil vatandaşı hangi yöntemlerle kandırdıklarını netlikle gözler önüne serdi... Cinayet gibi sıra dışı sonuçlarla biten her olayın altında ciddi bir cehalet duruyordu ve eğer izlemişse safsata konusunda bilgisiz olan birçok izleyicinin hayatını kurtardı o bölümle. Tebrik etmeden geçmeyelim...

Ameliyat büyük sinek küçük

Unutma Beni (Fox TV) günlük yayınlanan diziler içinde en itibarlı işlerden biri. Çok iyi bir izleyici kitlesi var. Reyting listelerinde ilk on program sıralamasından hiç düşmüyor. Hikayesi iyi, anlatımı çok daha iyi... Belki de bu yüzden çok önemli bir beyin ameliyatı geçiren Adalet karakterinin ojesi çıkarılmamış elleri ilk bakışta hemen sırıtıyor... Bu hikayeleri gerçeğe çok yakın durduğu için izliyor seyirci. Basit bir apandisit ameliyatında bile çıkarılan ojeleri iyi hazırlanılmış bir beyin ameliyatında tırnaklarda görmek için değil...