Mesut Yar Kaçak Gelinler geliyor...
HABERİ PAYLAŞ

Kaçak Gelinler geliyor...

Ve Kanal D cephesinde yeni bir kalabalık kadrolu dizi hazırlığına girildi. Şimdilik “Kaçak Gelinler” ismini taşıyan bu yeni projede en belirgin şey söylediğim gibi kalabalık bir oyuncu kadrosu olacağı. Bir miktar gülmece barındıracağını da bilgi dağarcığınıza ekleyebiliriz... Açıkçası son dönem dizilerinin böyle fazladan oyuncu kadrosuyla riski böldüğüne inanmaya başladım. İzleyici karakterlerin birinde mutlaka kendinden bir ayrıntı bulabiliyor... Elbette “Kaçak Gelinler” için bir şey söylemek adına şimdilik erken. Ama isminin bir dönemin kült filmi “Kaçak Gelin”i hatırlattığını düşünürsek yüzümüzde bir Julia Roberts gülümsemesi oluşacağına eminim!

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Program iyi de saati ı-ıhh!

Cem Yılmaz’ın eski eşi tasarımcı Ahu Yağtu NTV ekranına geçti. Geçenlerde tanıtımını izledim. İlk bakışta yemekten modaya kadar yaşamın içinden bir sürü renk ekrana taşınacağa benziyor... Ahu Yağtu, Cem Yılmaz ile evlenmeden önce de kendi sektöründe bilindik bir isimdi. Şimdi çok daha popüler bir kimlikle yer alacağı NTV ekranında dikkat çekeceğine inanıyorum... Sadece programın saatinde sıkıntı var. Güneşli bir pazar günü 15.00’te insanlar hayatı ekrandan izlemek yerine sokağa çıkıp bizzat yaşamayı tercih eder; ne dersiniz?

Fıs fıs konuşmayın ama...

Eğer Şehzade Bayezit’in çığlıklarını saymazsak “Muhteşem Yüzyıl”a (Star TV) ciddi bir sessizlik çöktü diyebiliriz... Dizinin ilk bölümlerini hatırlarsanız ortada herkesin bir diğerine yüksek tondan konuştuğu bir ses kalabalığı vardı. Önceki akşam ise saray bildiğin fısıltılar koğuşuna dönüştü... Hani meseleyi bilmesek birazdan kapıların biri açılacak ve Hürrem’in hayaleti “böö” diye orta yere fırlayacak sanırdık... Bu fısıltılı konuşmaların iki yan etkisi var. Birincisi insanı huzursuz etmesi yani sürekli bir gerilim filmi izliyormuş hissi vermesi... İkincisi bazı kelimeleri sarf edenlerin bile ne dediklerini duymamaları. Ekrana bardak dayayıp izleyecek değiliz ya diziyi, yine fısıldaşın ama en azından anlaşılabilir olsun. Korkacak bir şey de yok hem; bakınız Hürrem Sultan aranızdan ayrıldı... Hürrem demişken; o mezar oldu mu şimdi? Böyle görkemli bir portreyle resmettiğiniz kadının öyle ayakkabı büyüklüğünde mezarı içinize sindi mi?

Haberin Devamı

Kenan Işık dönecek!

İlk sunumu Zafer Ergin yapacak. Yarın akşam Kenan Işık’ın “Kim Milyoner Olmak İster?” (atv) isimli yarışmasının koltuğuna oturacak. Zafer Ergin, Kenan Işık’ın tiyatro yıllarından çok yakın arkadaşı. Dolayısıyla bu en samimi dostun en zor sunumu olacak... İkinci sırada Halil Ergün var. O da “Kim Milyoner Olmak İster?” yarışmasını bir başka gece sunacak. Ardından yine en az Kenan Işık kadar karizmatik isimler sorgucu koltuğuna oturacak... Taa ki Kenan ağabey ayaklanıp, “beyler teşekkürler koltuğumu alayım ben” diyene kadar. İşin bu tarafında büyük umudum var, Kenan ağabey iyileşecek... Bu arada anlattığım bu jest yıllar önce Mehmet Ali Erbil’in “Çarkıfelek” yarışmasını sunduğu zamanlarda da yapılmıştı. Mali’nin aniden hastalanması üzerine, tüm dostları önce şifa dileyerek yarışmanın sunuculuğunu üstlendiler... O dilekler tuttu. O jest unutulmadı. İnşallah şimdikiler de tutacak ve bir unutulmazımız olacak...

Haberin Devamı

Atv de sahne işine giriyor!

Atv de son dönemde seyircinin ilgisine mazhar olan sahne performansı işinden kaçamadı. “İntikam” dizisinde yıldızı iyiden iyiye parlayan Engin Hepileri’den “Doksanlar”ın (atv) sevimli oyuncusu Pelin Öztekin’e kadar uzanan geniş bir kadroyla bu kanal da sahnede güldürü işine giriyor... “Arkadaşım Hoşgeldin” (Kanal D), “Güldür Güldür” (Show TV) ya da “Kim O!” (Star TV) gibi örneklerden farklı olarak işin bir pazar eğlencesi tadında olduğunu söylemeliyiz. Bu yeni işte skeçler, oyunlar, yarışmalar filan iç içe geçecek... Açıkçası bu sene performans işi tuttu. Bu topa girmeyen kanal bir atv’ydi. O da girdi. FOX’un da eli kulağında bir hazırlık içinde olduğunu not düşerek haberimizi bitirelim...

Öyle kenardan olmaz!

“Kurt Seyit ve Şura İstanbul”a (Star TV) anlatıcı olarak katılan Nermin Bezmen tiplemesinin hikayenin hakikatini arttırdığını düşünüyor musunuz? Ben açıkçası biraz nötr kaldım... Nermin Bezmen karakterine hayat veren Zerrin Tekindor’u görmenin pozitif bir etkisi var elbette. Öte yandan dizinin bitiş jeneriği başlarken tekrar diziye dönüp anlatıcının ayrıntılarına girmek bana biraz tuhaf geldi... Malumunuz bizde son kare ekranda donduktan ve yönetmenin ismi yazdıktan sonra uzaktan kumanda hemen el değiştirir. Bu yüzden dizinin bu ekleme bölümünün izleyici kaybına uğradığını düşünüyorum... Nermin Bezmen karakterinin bir şekilde tam anlamıyla “zamanda gidiş gelişlerle” hikayenin içine girmesinin gerektiğine inanıyorum. Yoksa kör noktada kaybolup gidecek bir ayrıntı olarak belleğimizde kalabilir!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder