Mesut Yar Katil de maktul de Oya değil
HABERİ PAYLAŞ

Katil de maktul de Oya değil

Haberin Devamı

Şunu anladım ki Oya (Ufak Tefek Cinayetler/ Star TV) iyi bir jinekoloji uzmanı değil. Terzi kendi söküğünü dikemez misali yıllarca kendine teşhis koyamamış...

İş fakülteyi birincilikle bitirmekte değil, başka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanının “asla doğum yapamaz” teşhisini dereceli bir doktor olarak kabul etmekte...


Katil de maktul de Oya değil

Ve şunu da anladım ki Oya, Hipokrat yeminini de tersinden okumuş. Ne hikmetse hamile kalması mucizesinin üstüne, karnında bebek taşıyan bir kadının yapması gerekenlerin tersini yapıyor...

Hem kendini, hem bebeğini, hem de bir başkasını ölüm riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu arada hem ölemeyecek hem de öldüremeyecek kadar beceriksiz. Hâl böyle olunca Sarmaşık’tan ne katil ne de maktul olarak çıkmaz...

Sanem Çelik’in düşündürdükleri

“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) dizisinden bir Sanem Çelik geçti. “Kara Melek” ve “Aliye” gibi akıldan çıkmaz dizilerin direği olan Sanem Çelik’ten bahsediyorum...

Eşkıya, kabul etmek gerekir ki son birkaç sezonun en iddialı ve istikrarlı dizisi. Hatta kadrosu rüya gibi. Bu kadro içinde adil bir rol dağılımı var, buna da kabul...

Ama geçmişte çıtayı yükselterek ulaşılması güç bir yere koyan Sanem Çelik dizide bir türlü patlayamadı. (Meryem Uzerli’yi de bu kadronun içine koyalım.) Belki bu kendi tercihi, belki de senaristlerin. Benim için makul olan bu tercihin dışında, olgunluk dönemini yaşayan Sanem Çelik’in kendine alternatif bir yol bulması...

Gelip tekrar hak ettiği yere, gönül tahtına oturması. Potansiyeli yüksek, yapabilir; ah bir de kendi inansa!

Kötü kardeş mi dedin?

“İstanbullu Gelin” (Star TV) için “kötü kardeş” yaftasını biraz daha makul bir yere koyma vakti gelmedi mi? Kabul, Adem ağır bir aksiyon ve entrika bavuluyla diziye girdi...


Katil de maktul de Oya değil

Ama bir insanın iyiye doğru nasıl evrilebileceğini, bir insanı kötü yapan şartların aslında etrafında yaratılan kötü enerji olduğu gerçeğini mıh gibi fikrimize sapladı...

Ama Fikret öyle mi? Başından beri alttan alta ağabeyi Faruk ile rekabetteydi. Şimdi artık entrika ve acımasızlığın kitabını yazıyor...

Onun da haklı nedenleri olabilir ama artık dizide Adem, “kötü kardeş” yaftasını hak etmiyor. Net...

SEVGİ NEYDİ?

“Kadın” (FOX) dizisinde acayip bir kafa karışıklığı yok mu sizce de? Sarp ile Bahar hâlâ karşılaşmadı. Bahar canının ve ekmeğinin derdinde, Sarp ise alabildiğine sefanın...

Neyse beni bu dizide ilgilendiren şey finalin nasıl olacağı. Tüm zamanların en kült filmlerinden biri olan “Selvi Boylum Al Yazmalım”da Asya karakterini köşeye sıkıştıran o soru Bahar’ı da kıskıvrak yakalayacak mı? “Sevgi neydi?”...


Katil de maktul de Oya değil

Bahar “Sevgi emekti” derse makul bir final olacak. Arif modern Cemşit olarak hafızalara kazınacak. Olursa bana göre dizi böyle bir sonu hak ediyor. Ne dersiniz?

BİR İHTİMAL DAHA VAR

“8. Gün” (atv) önceki akşam final yaptı. Kaçımız biliyor, emin değilim. Dizi son iki bölümü yarımşar bölüm olarak dört haftada tamamladı. Yayın saati de bir hayli geç olduğu için son derece küçük bir reytingle aramızdan ayrılıp gitti. Mutlu bir son izledik, bu tamam...

Ama dizinin akla getirdiği bir “çıkış yolu” var ki “her şerden bir hayır doğar” özdeyişini önümüze koydu...


Katil de maktul de Oya değil

Alıştığımız uzunlukta bir dizi bölümünü ikiye bölersen, bir gece içinde iki dizi yayınlayabiliyorsun. Bu da demektir ki kanallar bir ortak kararla bu yayın politikasını benimserse öyle üç bölümde yayından kalkan dizilerle tanış olmayacağız. Rekabet sayısal olarak artacağı gibi içerik olarak da yükselecek! Gecede yarımşardan iki dizi. Ya da doğru tabirle yıllar öncesinin yayın politikasını düşünürsek bir geceye iki dizi...

Kurtulacağımız yakınmaları da iliştirelim; “dizi süreleri çok uzun”, “bazı oyuncular astronomik ücretler talep ediyor”, “ekip sayısı arttığı için maliyet de artıyor”, “dizilerde boş beleş dolgu klipleri izlemek zorunda kalıyoruz” vs...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder