Giriş
Haftanın başında, asap bozucu bir hale gelen “Misafir Ol Bana” (Show TV) yarışmasının sonuna geldik. “Yemekteyiz” (FOX) isimli formatı andıran ve bu haliyle de özellikle orijinal yapımcı firmanın tepkisini alan program, tüm bu gürültüye rağmen istediği reytinge ulaşamadı... Belki bizim izleyici artık masa başında dönen samimiyetsiz polemiklere artık itibar etmediği için. Belki de yaprak sarmanın içinde üzüm olduğunu görünce isyan eden tiplere “gıcık kaptığı” için. Nedeni ne olursa olsun, dileğim “Misafir Ol Bana” ekranda sinir bozan son format olsun! Bu arada Star TV’de yayınlanan ve çocukların yarıştığı “İnan Bana” (Star TV) isimli yarışma da son bulmuş. Ben kendi adıma Serhat Kılıç’ın sunumuna ve çocukların samimiyetine bayılıyordum. Bak bu veda hakikaten fena olmuş!
[[HAFTAYA]]
Tesadüfün iğne deliği
“Kurt Seyit ve Şura” (Star TV) dizisinde malumunuz memleket itilafçıların işgali altında. Birçok milletin askeri birleşmiş üstümüze yürümüşler... Ancak Kurt Seyit ve Şura’yı ayırmak için İngiliz Yüzbaşı Billy, yakın arkadaşları Rus Petro, otelde çalışan hizmetçi Ayşe ve neredeyse tüm işbirlikçiler güçlerini birleştiriyor... Yani Kurt Seyit ve Şura aşkının karşısına neredeyse Birleşmiş Milletler bile dikiliyor be birader. Sürekli bir aşıkları bertaraf etme çabası. Ne çektiler yahu? Neyse. Hatırlarsanız “Aşkın Bedeli”nde (Star TV) Sedef ve Alper’in beraber kaçtığı ve aşklarını yaşayacağı haberi Poyraz’a üflenmişti... Halbuki Sedef kaçırılmış, Alper ise ölüme terk edilmişti. Malumunuz bahsini ettiğimiz dizide de Barones Lola kaçırıldı, Kurt Seyit ölüme terk edildi... Böylece ikisinin de “aşklarını doyasıya yaşamak için(!)” kaçtığı imajı verildi. Ayrıca “Güneşi Beklerken”de (Kanal D) Zeynep; “Kurt Seyit ve Şura”da ise Şura nikah masasında kalakaldılar. Damatlar ortalıkta yok... Eh ama bu kadar tesadüfü üst üste koyunca insanın siniri bozuluyor be sevgili okur. Orijinal hikayelerin köküne kıran mı girdi?
Ne çektiler ama...
“Karadayı” (atv) dizisinde Feride ve annesi karakolun önünde oturdular efendim. İçeride Feride’nin nişanlısı Mahir Kara gözaltına alındı malumunuz. Annesi, kızına ‘’Ömrün böyle karakol önünde mi geçecek?’’ diyerek dert yanıyordu... “Beni Affet” dizisinde (Star TV), Bahar yine hastaneye kaldırılmış, Kemal hastanede bekliyordu... Her iki dizide de maşallah sevenlerin ömrü hikayenin başından beri karakol, cezaevi ve hastanelerde geçip gidiyor. Allah kurtarsın!
Bu program dizi doğurur!
Eğer TV işinden azıcık anlıyorsam bizim uyanık televizyoncular “Süper Dadı” (Star TV) formatının içinden çok yakında bir dizi formatı çıkarır... Bir reality show olarak özellikle son bölümlerinde yakaladığı yüksek izlenme paylarını gördükçe formatın tek başına böyle yürümeyeceğini hissetmeye başladım... Kazan, TV dünyasında mutlaka bir başka kazan ya da tencere doğurur. Böylesine ballı reytingi gözden kaçıracak yapımcı da az bulunur. Yakında fantastik süper dadılar ekranı işgal ederse şaşırmayın derim. Çünkü ciddi bir başarının haklı sonucudur!
Mozaik müzesi gibi
“Sevgililer Günü Katliamı” +18, şiddet ve korku, olumsuz örnek oluşturacak davranışlar akıllı logosuyla Kanaltürk’te önceki akşamlardan birinde yayınlandı... Film korku unsurunu insanların katledilmesine dayandırıyordu. Fakat filmde öldürülen hiçbir kurban yoktu. Katil, işini bitirdikten sonra polisler geliyordu. Ortalıktaki hafif kırmızı gölgeler gibi duran kan lekeleri bile mozaiklendi. Açıkçası korkacak bir şey bulmak mümkün olmadı. Bitmedi... TV2’de “SMS Aşıkları” filmi +18, cinsellik, olumsuz örnek oluşturacak davranışlar akıllı logosuyla yayınlandı. Cinsellik içeren sahne filan yoktu. Sigara dumanı bile erotizmi çağrıştırır belki diye düşünülmüş olmalı ki, mozaikten kaçamamıştı. Bitmedi... Show TV’de “Hayalet Gemi” isimli film de aynı logolarla yayınlandı ama korku unsurları sansürlendi, kan, açık sahneler mozaiklendi... Bu acayip ve eksen değiştirten sansürler RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) korkusundan kaynaklanıyorsa neden filmler içinde bu akıllı işaretlere konu olacak meseleleri barındırmayan logolarla yayınlanıyor? Ya da şöyle soralım, neden televizyon kanalları izleyicinin zekasıyla dalga geçermiş gibi bu tür filmleri yayınlıyorlar? Biri çıkıp bunu izah etse ne güzel olacak!
Kafaya saksı mı düştü?
“O Hayat Benim” (FOX) dizisinde Bahar, kardeşi Efsun’un gerçek yüzünü görünce ona başkaldırdı, tokat attı, içindekileri haykırdı... “Aşkın Bedeli” (Star TV) dizisinde Sedef, “Artık değiştim, eski ben değilim” diyerek eski eşine, annesine, kardeşine önce rest arada da bir sopa çekti... Aynı durum “Aşkın Bedeli”nde Veda, “Bugünün Saraylısı”nda (atv) Ayşen, “Beni Affet”te (Star TV) Bahar ve Feride için de geçerli. Eğer izliyorsanız, bilirsiniz... Ezik, ağzı var dili yok, çok saf, zavallı olarak bildiğimiz kim varsa Halil Sezai şarkısındaki gibi “isyaaaaan” telaşı içine girdiler. Ne oldu, alayının kafasına saksı mı düştü acaba?
