Mesut Yar Pisi psikopatım!
HABERİ PAYLAŞ

Pisi psikopatım!

Haberin Devamı

Sanırım yerli dizilerin yeni sloganı “Yaşasın Kötülük” oldu şu günlerde. Bakınız, O Hayat Benim (FOX) dizisinde, Bahar’ın kendisini cezaevinde kadın mahkumlara dövdürdüğünü zanneden Efsun, sonunda bir evrim geçirerek ağır bir psikopata bağladı... Güneşin Kızları’nda erkek kardeşini bile vurabilecek yapıda olan Haluk, Hatırla Gönül dizisinde Tekin, Kara Sevda dizisinde Emir ve final yapan Aşkın Bedeli dizisindeki Emir psikopatların yüz akı olarak dizilerde klişe karakterler takımına katıldı. Ha bu arada Aşkın Bedeli’ndeki Emir ve Kara Sevda dizisindeki Emir hem aşık psikopatlar hem de telefon zil sesleri aynı. Ey Allah’ım el alem deliye hasret, biz akıllıya. Nasıl olacak bu işler?

O AĞACIN ALTINI...


Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde (atv) Çakırbeyli ailesinin gölgesinde piknik yaptığı o güzelim çınar ağacı bundan birkaç yıl önce sinemada içim eriyerek izlediğim ve ismini o ağaçtan alan Çınar Ağacı filminin aynısı değil mi? Aynısı! Böylece dizilerdeki gösterişli mekanların yanında el kalan son gösterişli doğa parçaları da birkaç ayrı mecrada halka açılmış oluyor. Değerini bilsek bari!

Yoksa gözden çıkarıldı mı?

Süper Dadı isimli TV programı gün değiştirdi. Daha önce Paramparça dizisinin hemen ardından yayına girerek pazartesi geceleri iyi reytinglere imza atan yapımın yeni gününde nasıl bir performans sergileyeceğini kişisel olarak ben de merak ediyorum. Yazdım ve yazmaya devam edeceğim. Oturmuş bir işin takvimiyle oynamak, o iş kişisel ajandalara “kaçırılmayacaklar” listesinden girmiş olsa bile beraberinde ciddi bir gözden düşüşü getiriyor. Sahi kanal gözden çıkarılanlar arasına mı koydu acaba Süper Dadı’yı?

Fatih Harbiye ruhu mu hortladı?


Kara Sevda (Star TV) dizisinin ilk bölümünde Nihan yani Neslihan Atagül tekneden suya düşüyor ve Kemal onu kurtarıyor... Ama bu sahne birebir Fatih Harbiye’de yine Neslihan Atagül’ün oynadığı karakterle Kadir Doğulu’nun oynadığı karakter arasında geçen bir sahneydi. Macit, Neriman’ı kurtarıyordu. Bitmedi; Neslihan Atagül orada da ressamdı, Macit’in resimlerini yapıyordu, burada da ressam ve yine esas oğlanın resmini yapıyor. Yetmezmiş gibi, Neriman ve Macit’in aşkını simgeleyen meşhur “sekiz şeklinde” sonsuzluk kolyesi vardı ve Macit Neriman’a hediye ediyordu kolyeyi. Ve o kolye Fatih Harbiye’nin birden fazla bölümünün konusu olmuştu. Aynı sonsuzluğu bu sefer kollarına sekiz yaptırarak yine kullanıyorlar Kara Sevda’da. Hatta Fatih Harbiye’de Macit zengin ama potansiyel fakirleşecek bir karakterdi. Burada da Kemal fakirken potansiyel zengin; herhalde Nihan da zenginken potansiyel fakir karakter olacak. Bitip gitmiş bir diziyle hayatımıza yeni girmiş olan dizinin bu manasız rekabeti; dur bakalım ne olacak dedirtiyor! (Teşekkürler Ayşem Can)

Aman senaryoyu bozmayın!

Ali Başar isimli bir kişisel gelişim uzmanı, kadınlara yönelik “özgüven” terapilerine, daha ilk bölümü iki hafta önce yayınlanan Eve Dönüş dizisinin hikayesini de almış. Bir kadının kendini eğiterek ve görünümüne de dikkat ederek toplumsal algısındaki değişimin altının çizildiği dizi böylece kişisel gelişimcilerin örneklem listesine en hızlı giren dizi oldu sanırım. Dilerim esinlenme de olsa, hikayenin akışı bozulmaz da kişisel gelişmek yerine hüsrana düşmek olasılığını yaşamaz esas kızımızı örnek alanlar...

Son türküsü güldürmedi!


Türkücü Ankaralı Namık önceki gün intihar ederek aramızdan ayrıldı. Kendisini birçok programda ağırladım. Hayat dolu bir insandı. Ürettiği türküler yaşadığı coğrafyanın etnik melodileri değildi ama yaşadığımız toplumun hiciv örnekleriydi... Bir sanatçının topluma tuttuğu aynadan gördüklerimize hep beraber üzülmek yerine eğleniyorsak Namık, en azından müzikal illüzyon ustasıydı diyebiliriz. Hayat dolu bir adamın daha 39 yaşındayken aramızdan istekli bir şekilde ayrılışını ben yüksek ihtimalle bir şöhret sonrası travması nöbetine bağlıyorum. Ekranlarda 15 dakikalık şöhretten geçilmediği şu dönemde, defterin kapandığı dönemi de hesaplamak gerekiyor bence. Sevgili kardeşim Namık, “kaybolmuş bir ruh” olmamasına rağmen kaldıramadı sanırım bu görmezden gelinmeyi. Allah rahmet eylesin!

Ve fakat ama ancak!


“Karagül dizisindeki felaket zincirlerinden sonra hayatımdaki olumsuzluklara şükreder hale geldim. Annem sıkı takipçisi olduğu için ev ahalisi olarak izlemek zorunda kalıyoruz diziyi... Çarpık ilişkilerden tutun da Kendal Ağa’nın ortamlarda korkusuzca gezmesi ve hatta Jandarma’nın bile aileye hizmet veriyor oluşu aklımı karıştırıyor. Bu arada dizideki her karakter şiddet eğilimli birer hastaya dönüştü. Bu arada Özlem karakteri hem hanım ağa hem de evde sürekli topuklu ayakkabı ve abiyelerle dolaşıyor. Acayip çelişkilerin iç içe girdiği bir dizi oldu Karagül. Ve anne zoruyla da olsa ilk bölümden beri izlediğim inandırıcılığını önemli ölçüde yitirdi. Bizde yapımcılar hikayeyi bitirmek yerine gereksiz gerilimlerle neden sakız gibi uzatmayı tercih ediyor acaba, anlayabilmiş değilim”... (Teşekkürler Aylin Türker)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder