Seviyorum demen kafi...

Paramparça (Star TV) dizisinde “Cihan’ın laneti” yine devreye girdi. Bu kez kurban Dilara oldu. Cihan’ın kadıncağıza “seni seviyorum” demesinin hemen ardından Dilara otobüsün altında kaldı... Bu durumda Cihan’a bir tavsiyemiz olacak. Düşmanı olarak gördüğü kim varsa hepsine bir kez olsan “seni seviyorum” demesi kafi sanırım. Mesela Harun’a içtenlikli bir sevgi gösterisinde bulunursa iki bölüme kadar ortada düşman filan kalmaz. Ya da asabını bozan kim varsa... Hadi kardeşim, kullan yeteneklerini

İsmini unutmak kolay değil

Lig TV ismi cuma gününden sonra tarihe karışıyormuş. Digitürk’ün en prestijli kanallarından biri olan Lig TV artık yeni sahibi beIN Sports ismiyle yayın yapacakmış... Türkiye’nin en büyük dijital yayın platformu el değiştirdikten sonra başlayan bu yenilenme çalışmaları içinde sanırım ismini ezber ettiğimiz birçok kanalı yeni isimleriyle telaffuz etmeye çalışacağız... Ama ne bileyim ağız ve havsalada oturmuş bir Lig TV’yi unutmak pek kolay olmayacak. Bizde isimden ziyade içerik değişiklikleri daha kolay kabul edilebiliyor. Haksız mıyım?

Hayat haber oldu!

TRT 1 Ana Haber bülteni anchormani Erhan Çelik’in kaleminden çıkan “Benim Adım Fethi Sekin” isimli klip önce ekrana sonra sosyal medyaya damgasını vurdu. Arda Turan’dan Kıvanç Tatlıtuğ’a, Demet Akalın’dan Rifat Hisarcıkoğlu’na kadar sanat, bürokrasi ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği klipte geçtiğimiz hafta İzmir’de gerçekleşen terör saldırısında şehit düşen Fethi Sekin isimli polisimizin son anları dile getirildi... Son zamanlarda yaşanan her menfur saldırı sonrasında hızla organize olabilen birliktelik halini kamu kanalının ana haber bülteninde izlemek beni bir hayli etkiledi... Büyük çoğunluğu kişisel cep telefonlarıyla çekilen fikrin sahibi ve organizasyonun öncüsü Erhan Çelik’i haberi hayatın kendisi haline getirdiği için tebrik ediyorum. Meseleye nefesini veren her bir ismi de öyle...

Herkes kebapçı Celal!

İçerde (Show TV) dizisini bir kebapçıda izleyeceğim hiç aklıma gelmemişti. Ama manzarayı özetlersem, bütün mekan toplu bir maç izliyor gibiydik... İşin ilginç tarafı servis yapan arkadaşlar “müşterilerden İçerde hoşgörüsü bekliyoruz” diye olası servis gecikmelerinin altını nazikçe çizdiler... Emin olabilirsiniz ki serviste gecikme olmadı ama sevgili garson kardeşlerimizin de eli işte gözü İçerde’deydi... O akşam hepsi birer Mestan, Minik, Davut ve Kebapçı Celal’di babam, canım kurban

Kardan iyi bir ikili çıktı

NTV’de yayınlanan, NTV Para isimli kuşak önceki gün meteoroloji yüzü Gökhan Abur ağabeyimizle gazeteci Güngör Uras’ı “İstanbul’un kar ve soğuk tarihi” başlığı altında bir araya getirdi. Bir hayli soğuk bir ortamda yapılan sunumda anlatılan her şey insanın içini ısıtacak türdendi... Bu arada geçtiğimiz yüzyılın başında yaşanan ünlü Tatavla (Kurtuluş) yangınının bir soba kazası sonucunda çıktığını, İstanbul’da kış yangınlarının nedeninin soba, yaz yangınlarının nedenininse patlıcan kızartmak olduğunu bilgi sepetimize koyduk... Gökhan ile Güngör ağabeyin para ile havayı birbirine tarihle yapıştırma hali ve kullandıkları dil hoşuma gitti... Mevzu, doların yükselmesi gibi soğuk bir eksende de olsa anlatılan hikayelerle en azından gönlümüzün yarım küresi ısındı diyebiliriz. Ya da ben fazla iyimserim!

Diziler içine kapanacak

Ve setlerden haber geldi. En az beş dizi kötü hava koşulları nedeniyle son üç gün boyunca setlerini iptal etti... Bunun ekrana yansımasını şöyle özetleyelim; önümüzdeki bir ya da iki hafta boyunca dizilerin yeni bölümleri yetişmeyecek ya da hemen hepsi kapalı mekanlarda geçecek... Ben özellikle hikayenin yarısı sokaklarda çekilen Arka Sokaklar (Kanal D) ya da coğrafik güzelliğin dibine vurulan Cesur ve Güzel’den (Star TV) nasıl bir performans çıkacağını merak ediyorum... Sizin de aklınıza gelen diziler varsa, karakterleri sokakta filan izlemeyi unutun. Allah korusun sektör zincirleme bir zatürree vakası riskini göze alamaz!