Giriş
“Survivor Ünlüler Gönüllüler” yarışmasının kahramanları yarın yola çıkıyorlar. Yolculuk öncesi konuştuğum ünlülere bavullarında ne olduğunu sordum... Hemen hepsine verilen liste aynıymış. Birkaç parça tişört, birkaç tane şort, aynı şekilde iç çamaşırı ve mayo. Bunun dışında ne ünlüler ne de gönüllüler adaya hiçbir şey götüremeyecekler. Geçen yıl helikopterden atılarak adaya ulaşan elemanların bu yıl nasıl bir taktikle adaya gönderileceğini kimse bilmiyor. Fakat yanlış görmediysem gönüllüler içinde de ünlüler var. [[HAFTAYA]]En azından ben “Camoka” olarak da bilinen Hasan Yalnızoğlu’nu tanıdım. İyi bir dansçı, son zamanlarda da dövüş gösterilerinin aranan adamıdır kendisi. Dilerim yanlış görmüşümdür. Hasan oradayken adadan tek parça çıkmak bir hayli zor olacak çünkü!
Abdülhamit’in de girecek mi? haremine
“Muhteşem Yüzyıl” (Star TV) dizisinin senaristi Meral Okay önceki gece NTV’de yayınlanan “45 Dakika” programına katıldı. Mehmet Barlas’ın sorularını yanıtlayan Okay, tarih uzmanlarından yoğun eleştiri alan dizi için “Harem sahneleri benim kurgumdur” savunmasını yaptı önce. Ardından da müjdeyi verdi; “Ama gelecek sezon kurgu yok, sadece yoğun bir kan var.” Anladığımız kadarıyla Harem içindeki çekişmeler yeni sezonda yerini şehzadelerin tarihe geçen kanlı taht kavgasına bırakacak. Bu arada sanırım herkesin gözünden kaçmıştır. Meral Okay yeni projesinin de Osmanlı hakkında olacağını söyledi. Tarihimizin en tartışmalı padişahlarından 2. Abdülhamit, Meral Okay’ın kaleminden gelecek gündeme. Ve sanırım belge çoğunluğu dolayısıyla Meral Okay en azından bu yeni işinde daha az eleştiriyle muhatap kalacak. O değil de iyi gördüm kendisini, hastalığını alt etmiş havası verdi bana. Peşinen geçmiş olsun dileklerimi not düşüyorum...
Kimler yıkandı?
“Muhteşem Yüzyıl” dizisinde (Star TV) kafalara takılan meseleler aynı. Mesela bir tanesi dizideki hijyen sorunu. Dizi başından beri hamama kimler girdi saydınız mı? Hürrem, Mahidevran, Nigar Kalfa ve Pargalı dışında yıkanan pek olmadı. Olduysa da bir iki cariye filandı. Yani Avruya’ya hijyeni öğreten Osmanlı da “Su kesintisi en azından saray tarafında olmamalıydı ” diyorum... Görüntü ortada, haksız mıyım?
HAYAT STRESLE DEVAM EDİYOR!
“Hayat Devam Ediyor” dizisinin (atv) her sahnesinde aksiyon var artık. En baba aksiyon filmlerinde bile birkaç dakikalığını dinlendirilir izleyici. Ama sanırım “Hayat Devam Ediyor”un yönetmenidiziye serilik katmak için bu konuda ayarsız davranmaya devam edecek. Etsin etmesine de, bu strese izleyici dayanır mı; orasını kestiremiyorum. Zaten hayat yeterince ağır değil mi hepimiz için. Böyle stresli devam etmese diyorum!
Çocuklar ve görüntüler harika...
“Suskunlar” (Show TV) dizisinde oyuncular izleyeni büyülüyor neredeyse. Hepsine bir şekilde aşinayız zaten. Ama ilk kez karşılaştığımız çocuk oyuncuların hali ne öyle? İddia ediyorum, mesele dün ile bugün arasında gidip geldikçe on yıl sonra kimlerin dergilerde kapak olacağına dair çok önemli ipuçları veriyor dizi. O çocukların hepsi potansiyel bir jöndür gözümde. Bir de artık görüntü yönetmeni kimse bir çift sözüm var, “Neredeydin kardeş bugüne kadar?”... Bir dizi mi yoksa sinema filmi mi izlediğimizi kestiremiyoruz sayende. Aman sakın kaybolma ortalardan!
Kanıt’a yakışmaz...
Söz yine okurda. Bu kez Nihal Gügercin yazmış; “Benim çok severek izlediğim ‘Kanıt‘ dizisinde böyle bir diziye yakışmayacak hatalar olmaya başladı. 27 Şubat’taki bölümde şüphelilerin fotoğrafını yapıştırdıkları ve altında isimleri yazan bir tahtaları vardı. Fotoğrafın altında iki isim yazıyordu. Neden iki isim yazdığını düşündüm ancak bulamadım ilk bakışta. Dizinin ilerleyen dakikalarında, belki yarım saat sonra o kişinin ikinci bir kimlik kullandığını öğrendi kahramanlarımız. Ama çok ileri görüşlülükten herhalde tahtada daha ilk dakikalarda bile iki isim vardı. 5 Mart’taki bölümde ise cinayet alanına tekrar giden kahramanlarımız yağmur altında incelemeye başladılar. Bir adım atıp sokağa çıktıklarında artık yağmur yağmadığı gibi yer kuruydu. Ben çok dikkatli bir seyirci değilimdir. Ama devamlılık hataları artık seyircinin gözüne sokuluyor, bilginize”...
Aylin’in saçlara dikiz!
Söz biraz da okurda. İstanbul’dan Fatoş Berk yazmış; “Son dizisini beğenerek izliyorum ama son 2 haftadır tabiri caizse kabak tadı verdi. Sürekli aynı şeyleri izletip duruyorlar. Mesela Halil ile Alev’in tanışma sahnesini iki ayrı bölümde, iki kere sil baştan izledik. Ayrıca reklam arası bitince kaldığı yerden değil 1 ila 2 dakika önceden başlatıyorlar. İzlediğimiz yeri bir daha izliyoruz. Bir de dipnot düşeceğim, Nehir Erdoğan’a (Aylin) birisi saçlarını güzelce taramasını ve biraz daha günün trendlerine uygun giyinmesini söyleyebilir mi? Göz zevki diye bir şey var değil mi?”...
