Giriş
Bayram tatili bitti. İlginç olan şey tatilde TV izleme oranlarında dramatik bir düşüş yaşanmaması. Bir o kadar daha ilginç olan bir ayrıntı da bayramda Türk Sineması’nın beyazcamda yaşadığı müthiş patlama... Öncelikle şunu söylemeliyim ki eğer yeni bir dizi konsepti aranıyorsa çıkış yolu Türk Sineması’nın içinden geçiyor... “Hababam Sınıfı”, “Kolpaçino”, “Sümela’nın Şifresi”, “Bana Bir Soygun Yaz” son dönem gişede üzse de ekranda mutlu eden işler. Dizileri çekilir mi, bilemem? Ama hani biri davranırsa, reytinglerin bize anlattığına göre, eli boş kalmaz...
DİPNOT DUANIN GÜCÜ
Vahe Kılıçarslan yeni kanalında (Kanaltürk) dün izleyici karşısına çıktı. “Vahe ile Dekodizayn” daha yayına girmeden Vahe ekibiyle 20 küsur evi baştan aşağı yenilemişti... Anladığım kadarıyla adresi değişse de Vahe’nin mimari ve mobilya sektörü üzerinde ciddi bir rica gücü var. Yoksa hiç yayınlanmamış bir program için 20 küsur evi A’dan Z’ye yenileyecek malzemeyi nasıl bulabilirdi ki? Mesele o değil. Mesele, 20 yıldır ekranda olan Vahe’nin bir şekilde dua toplayacak işler yapıyor oluşu. Belki de bu yüzden hiçbir zaman ekransız kalmıyor. Buna biraz da duanın gücü demeliyiz sanki, haksız mıyım?
[[HAFTAYA]]
CUMA GECESİNİ İYİ OKUMAK LAZIM
“Ben de Özledim” ilk bölümüyle cuma gecesi Star TV ekranında vizyona çıkıyor. Yayın saati aslında selefi “Leyla ile Mecnun”un yayın saatiyle yakın duruyor... Ama daha önemli bir ayrıntı var ki bu yeni dizi cuma gecesine rezerv koyan “Beyaz Show”un (Kanal D) tam karşısına denk geliyor... Genç kitlenin “Leyla ile Mecnun” sevgisini bildiğim için bu devam dizisinin de ilgi göreceğini az çok kestirebiliyorum. En azından sosyal medya üzerinden karşısındaki rakiplerini vuracağı kesin... Bu durumda son programlarında sosyal medyaya ayrı bir özen gösteren Beyazıt Öztürk’ün bir önlem alması şart. Keza daha çok genç kitleye hitap eden tüm rakiplerinin de...
GÖZDEN KAÇMADI Masa başına taşındı...
Nagehan Alçı’nın Kanal D ekranında yaptığı “Bırakın Konuşalım” isimli programın reytingleri iç açıcı değildi... Program üzerinde dolaşan kara bulutların dağılması için ekibin elini çabuk tutması gerekiyordu. Sanırım uzun bayram tatili bu işe yaradı... Dün izlediğim kadarıyla Nagehan, Müge Anlı (atv) benzeri koltuk muhabbetini bırakmış, biraz haber kanalı havası veren masa başı muhabbetine geçmişti... Daha pratik sorunlar üzerinden giden program, daha önce bağlantısı olmayan konuları da işleyince bana göre akıcı oldu. Ama kalıcı mı, onu elbet reytingler bilir...
BİR TAVSİYE Herkesi kendine getirecek!
Sanırım tüm şovmenlerin daha doğrusu ekranda klasikleşebilmiş talk şovcuların kendilerine çekidüzen vermesi gerekiyor... Öyle ki Star TV’de isim değiştirerek “3 Adam” olarak anılmaya başlanan ve yapımcılığı Endemol şirketinden Acun Ilıcalı’ya geçen şov kendini yenilemeyen kim varsa silip atacak cinsten bir performans sergiliyor... Programda Acun’un ağırlığını biraz diğer işlerin havasını stüdyoya taşımasından anlıyorsunuz. Mesela program geçtiğimiz gün karikatür bir “Yetenek Sizsiniz Türkiye” formatıyla ekrandaydı... Eser’e izleyici alıştı. Programın sürpriz ismi İbrahim çıktı. Oğuzhan biraz daha topa girerse; üç genç adam bir çok tek adamın pabucunu dama atacaktır...
Aduket bir yetenek midir?
Mortal Kombat gibi Uzak Doğu dövüş sporları içeren oyun konsolu işleri arasında Aduket ismiyle karikatürize edilen bir sürü oyun var... Ben hiç ilgilenmiyorum ama Aduket ömrünün önemli bir bölümünü internet başında geçiren gençler için bir hayli bilindik bir deyim... Kişisel olarak ekranda ne zaman bir Uzak Doğu filmi görsem doğal olarak bana da Aduket çağrışımı yapıyor ama mesele bu değil... Önceki akşam “Yetenek Sizsiniz Türkiye”ye (Star TV) katılan Güven kardeşler harika bir Aduket resitali sundular. Ama savaş sanatlarının bir yetenek olmadığından çok da haberdar değillerdi... Sanırım programın daha elemelerde yetenek ayrımını iyi yapması gerekiyordu. Yoksa koltuk altıyla yellenme sesi çıkaran (özür dilerim) adam bile yetenekliyim diye o sahnede salınacak, ne dersiniz?
