Mesut Yar Zaman makinesine bininiz!
HABERİ PAYLAŞ

Zaman makinesine bininiz!

Biraz da sinema dünyasından bahsetmek isterim. Tüm zamanların en çok izlenen filmi olan “Düğün Dernek” gişedeki rekoruna 30 dakika daha ekleyerek cilalama devrine girmiş bulunmakta... Filmin yayınlanmayan 30 dakikalık bölümünün de üstüne katılarak vizyona giren yeni hali ciddi bir izleyici kitlesini yine sinema salonlarına çekecektir... Bu arada yoğun siyasi gündem arasında kaybolan bir film var ki, kaçırılacak cinsten değil. Memleketin unuttuğumuz naifliğini yüzümüze tatlı bir şaplak gibi çarpan “Zaman Makinesi 1973” aralarda kaybolup gitsin istemem... Türk Sineması’nın efsane yönetmenlerinden Aram Gülyüz ustalık döneminin sıkı işlerinden birini ortaya çıkarmış... Hikaye de bir hayli orijinal. Yaşadığınız zamanla yaşamak istediğiniz zaman arasında bir tünel açarak sizi samimi bir yolculuğa çıkarıyor. İzleyin lütfen!

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Bir berber adresi vereyim!

Öncelikle hünkarımıza bir berber adresi vereyim. Süleymaniye meydana girmeden ilk sağda bizim keskin makas Recep var; sakaldır, bıyıktır adamakıllı düzeltiyor... Malum eğer makas vurdurmazsa Kanuni’nin “Muhteşem Yüzyıl”daki (Star TV) sakalları ekranın dörtte üçünü kaplayacak kıvama geldi... Eh sakal dediğin kıldan bir yumak, insanın yüzünü kapatınca izleyici oyunculuk denen sanattan da mahrum oluyor. Süleyman’ın fantastik rüyalarıyla idare etmek zorunda kalıyor ki, vallahi hem yetmez hem de hayır! Aynı meydanın hemen bir arka paralelinde bıçak bileyicileri vardır ki, Şehzade Bayezıd o sokağa Atmaca’yı bir koşu yollayıversin de dövüş sahnelerinde palaların ucunda bir damla da olsun kan görelim. Ne o kör bıçakla orduyu doğramak; oldu yedik, teşekkürler!

Dikmen’e geri mi dönse?

“Ankara’nın Dikmen’i” (Kanal D) isimli dizideki temel sorun meselenin Ankara ile İstanbul arasında bir statü terazisi haline getirilmesi... Aslında “başka bir dünya” olarak resmedilen İstanbul’daki kent hayatıyla Ankara’nın kent hayatı arasında herhangi bir makas yok. Banliyöleri, arka sokakları, caddeleri bile aynı. Hatta Ankara, İstanbul’a iki de tur bindirir... Hâl böyle olunca köyden indim şehre hali yerine, bizzat Ankara sokaklarında kent kültürlerinin değil de harbi Ankara mizahının kapıştığı meselelere girseler Dikmen keyfinden yenmeyecek bir dizi olabilir... Bülent Emrah Parlak’ın Dikmen’i kiminin eleştirisine göre bir Recep İvedik havasından çıkıp, çoktandır ekranda “Behzat Ç.” tadı özleyen kitleye de elini uzatabilir. Bunu bir kenara not alın...

Haberin Devamı

Ne çekeceksin be Yusuf?

“Oliver Twist” dünya klasikleri içinde önde gelen eserlerden biridir. Bilmiyorum bizde ilköğretime önerilen 100 temel eser arasında yerini aldı mı? Almadıysa da zahmete gerek yok. Çünkü Fox TV yarından itibaren 100 küsur yaşındaki Oliver’i Yusuf olarak ekrana sürecek... Yusuf, şu sıralarda ekranda bulunan sevimli çocuk yüzlerine en iddialılarından biri olarak katılacak... Tabii ki her sevimli çocuk gibi onun da boynu bükük olacak. Bir iki bölümden sonra “Düşler ve Umutlar” adlı dizi “ne çektin be Yusuf” kıvamına gelecek ki, hikayenin aslından hareketle böyle olması lazım. O değil de sanırım bir cumartesi akşamları ekranda çocuk sempatisi üzerinden yürünebilecek iş yoktu. En azından İlker Ayrık haber önüne geçtiğinden beri... İşte o eksiği Fox TV giderecek. Dün demiştim hatırlarsanız; bu yıl kendisi küçük efekti büyük dizilerin yılı olacak diye, olacak vallahi!

Haberin Devamı

Canavardan korkmuyor musun Okan?

Vallahi insan sormadan edemiyor, “ne çektin be Okan bu program isimlerinden?”. Sevgili okurum biliyorsunuz Okan Bayülgen iki haftada bir bu köşeye uğrar oldu... Bu yıl özellikle değişen kanal, gün, yayın saati ve isimleriyle meşgul etti harflerin bütününü. Okan’ın denizi hâlâ durulabilmiş değil... Mesela önceki akşam Habertürk TV’de “Medya Canavarı” isimli programla izleyicinin karşısına çıktı. Oysa o kanaldaki programların son ve kararlaştırılmış ismi “Okan Bayülgen Sunar” olarak belirlenmişti... Makine ile başlayarak Sunar’a kadar evrilen isim değişiminin içine bir de Canavar kaçmış oldu haliyle. Eh ama korkuyoruz be Okancığım...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder