Murat Çelik Bayram

HABERİ PAYLAŞ

Birkaç notum var bayramdan. Harçlık problematiğiyle başlayayım. Yetişkinler olarak bu bayramda ciddi bir ‘bayram harçlığı sorunsalı’mız vardı. Bayramda herhangi bir çocuğa el öptürdüyseniz beni siz anlarsınız. Eminim aynı gerginliği yaşadık şu son dört günde. Çocuklara elimizi, aklımızda o soruyla uzattık: “Kaç lira harçlık vereceğim ben şimdi bu ufaklığa?” Bayram harçlığı önemlidir çünkü çocuklar için. O günlerimizden biliriz, küçük yüreklerdeki büyük heyecandır bayram harçlığı. En mutlu edeni de tedavüldeki en büyük banknotunu almaktır harçlık olarak. Şöyle gıcır gıcırından. Katlanmamış…

Haberin Devamı

Bahsettiğim sorunsal işte tam bu noktada başlıyor. Bugün en büyük banknot 200 TL. Peki, dürüst olun, bu devirde hangi çocuğu mutlu eder 200 lira bayram harçlığı? Ne alacak o çocuk 200 TL ile? Hadi diyelim şanslı bir çocuk ve aile büyükleriyle eş dosttan, toplamda beş yetişkinin elini öptü. Hepsinden de 200’er lira harçlık aldı. Bayram harçlığı hasılatı bin lirayı buldu. Hayal ettiği spor ayakkabıyı alabilir mi o çocuk bin liraya? Ya da istediği uzaktan kumandalı oyuncak otomobili?

İşin diğer tarafında da biz varız. Yetişkinler yani… Dürüst olayım; bizim zamanımızdaki gibi bir anlam ifade etmesini istiyorsak, bayram harçlığının bugün minimum 500 TL olması gerekiyor. Aynı hesaptan devam edeyim… Dört günlük bayramda beş çocuğa el öptüren bir yetişkin için toplam 2 bin 500 TL harçlık vermek demek bu. Gerçekçi olmak gerekirse az bir rakam değil bu da. 200 verseniz çocuğa haksızlık, 500 size yük. Gelin, çıkın işin içinden.

Bayram

TRAFIK VE RADARLAR

İkinci ‘bayram notu’m karayollarından… Yoğun bayram trafiğine bu yıl ‘radar’ enflasyonu damgasını vurdu. Otoyollarda neredeyse her 25-30 kilometrede bir, polis ya da jandarmanın hız tespiti yapan radarları vardı. Sosyal medyada insanların isyan ettiği bu durumla ilgili çoğunluktan farklı düşünüyorum. Artık birçok noktada, zemine sabitlenmiş küçük bir direk ya da ayak üzerine tutturulmuş küçük bir kamera var. Polis ya da jandarma aracından bağımsız radarlar yani. Fosforlu ve çakarlı ekip aracı görmeyince ‘radar’ gibi algılamıyorsunuz tabii. Tamam, elbette radarlar gizlenmemeli. Uyarı levhaları olmalı. Adeta pusu kurar gibi hız tespit cihazı kurmamalı devlet kurumları. Ama çok sayıda radarın sürücüler üzerinde etkili ve caydırıcı olduğunu düşünüyorum. Yollarda gördüğüm de bu oldu.

Haberin Devamı

İnsanlar en azından güzergâhlarındaki dinlenme tesislerine yaklaşırken hız sınırlarına riayet ediyorlardı. Çünkü genellikle o tesislerin çıkış noktalarında oluyor radar. Bu sene geçmiş yıllara kıyasla daha az kaza meydana geldi yollarda. Dolayısıyla da daha az insan yaralandı, daha az insanımızı kaybettik trafikte. Sonuç böyle olacaksa varsın rahatsız olalım radar ve trafik kontrollerinin yoğunluğundan. Biz toplum olarak maalesef kibar uyarılardan değil, sert ve kararlı uygulanan cezalardan anlıyoruz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder