Giriş
“Murat Bey, ‘ekonomik suça ekonomik ceza’ ilkesinden hareketle karşılıksız çeke hapis cezası öngören 27 yıllık uygulama 2012’de kaldırılmıştı. 2016 yılında karşılıksız çek düzenlemek yeniden hapis cezası ile cezalandırılan bir eylem haline geldi.
Çeki karşılıksız çıkana bir çekten dolayı 3 yıl, birkaç çekten dolayı toplam 5 yıla kadar hapis cezası var.” Ankara Barosu avukatlarından Dr. Serkan Ağar’dan gelen mesaj böyle başlıyor. Şöyle devam ediyor:
“Türkiye bir süredir adı tam olarak konulamayan bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 9 Kasım’da Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğinde ‘zorlayıcı sebep’ tanımı yapılmış. Bir suç ve cezası, onu yaratan şartlardan bağımsız düşünülemez. İçinde bulunduğumuz ekonomik sarsıntı dürüst, namuslu ve iyi niyetli taciri bile hapis cezasıyla karşı karşıya bırakıyor.
İcra mahkemelerindeki dosyaların sayısı günden güne artıyor. Kararların istinaf aşamasında kesinleşmesiyle birlikte binlerce kişi cezaevine girecek. Bu insanların birçoğu başka dosyalarda alacaklı ve şikayetçi durumunda. Ortada bir kısır döngü ve çok sayıda mağdur var.”
Avukat Ağar’ın mesajı şu şekilde bitiyor: “Vadeli çek uygulamasına son verilmeli veya Türk Ticaret Kanunu’ndaki gibi vadeye 60 gün sınırı getirilmeli. Karekodlu çek kullanımı zorunlu olmalı.
Karşılıksız çeke hapis cezası uygulaması da bir an önce kaldırılmalı ve yaklaşmakta olan ‘mağdurlar dip dalgası’ şimdiden önlenmeli.
KULAĞIMA GELEN
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin Beştepe Caddesi’ne bakan kısmındaki bina tamamlanmak üzere... O bina, yeni Milli Kütüphane...
Beş milyon cilt kitabın yer alacağı, 24 saat hizmet verecek olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki yeni kütüphane, aldığım bilgiye göre, 2019’un üçüncü ya da son çeyreğinde açılacak.
KİTAP, KİTAP, DAHA ÇOK KİTAP
Salı günü (11 Aralık 2018) “Eyvah, eyvah” demiştim… Çünkü İletişim Yayınları’nın, seneye, bu yıla oranla üçte iki oranında daha az kitap çıkartacağı gelmişti kulağıma. Gerekçenin artan kağıt maliyeti olduğu konuşuluyordu. Yayınevinden bir mesaj aldım. “2018’de 154 yeni başlık (kitap) yayınladıkları” yazıyordu o açıklamada. Ve “2019’un ilk üç aylık dönemi için planlanan yeni kitap sayısının da 47 olduğu.” İletişim Yayınları diyor ki, “Olumsuz koşullara rağmen 2019’da da yıllık olağan trendimizi sürdürmeyi tasarlıyoruz.” Harika haber… Kolay gelsin.
FİKRİ TAKİP
4 Aralık 2018 Salı günü bu köşeden “Ne olacak bu eski başbakanlıkçıların hâli” diye sormuştum. Yeni yönetim sistemine geçilmesiyle birlikte farklı kamu kurumlarına dağıtılan eski başbakanlık personelinin bir kısmının sıkıntı yaşadığına dair duyumları aktarmıştım.
Duydum ki, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konunun incelenmesi talimatı vermiş. Eski Başbakanlığın son müsteşarı Oktay’ın hassasiyetine ve ilgisine teşekkür ederim. Umarım o incelemeden hem mağdur personelin hem de devletin lehine sonuçlar çıkar.
SİSLER BULVARI
Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile birlikte SÖZCÜ Gazetesi’nden beş kişi hakkında FETÖ’ye destek vermek iddiasıyla dava açıldı ya… Perşembe akşamı, Hande Fırat’ın sunduğu Gece Görüşü programında söylenmesi gereken her şeyi söyledik.
CNN Türk canlı yayınında Abdülkadir Selvi, Gürkan Hacır ve Mehmet Şahin ile birlikte; bu durumun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararlılıkla sürdürdüğü FETÖ ile mücadele anlayışında gedik açmaktan başka bir sonucu olamayacağında hepimiz hemfikirdik. Durum budur. Başka söze gerek yok.
PES...
BU KİTAP BÖYLE BİR GÜNDE Mİ GELİR?
Dün… TCDD’nin (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) hazırladığı bir kitap ulaştı elime. “Osmanlı’dan bugüne / Kara Trenden Yüksek Hızlı Trenlere” başlıklı kitabın, masama Ankara’da 9 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasının hemen ertesi günü ulaşması kötü bir tesadüf… Baktım, 12 Aralık’ta verilmiş kargoya. Tamamen kötü şans yani… Neyse…
“Türk Demiryollarının 162 Yıllık Öyküsü” yazıyor kapakta… Demiryolculukta nerelerden nereye gelindiği anlatılıyor. 62’nci sayfanın başlığı “2023 Hedefleri Belirlendi”. O sayfadaki 4’üncü madde şöyle: “Demiryolu standartlarının belirlenerek, ulusal teknik ve emniyet kurallarının oluşturulması.” Ne diyeceğimi bilemedim…
