Murat Çelik

23 Nisan 2024, Salı 07:00

Atipik zatürre alarmı

Kiminde sadece birkaç saat içinde ortaya çıkan ve 48-72 saat süren inatçı yüksek ateş, şiddetli baş, kas ve eklem ağrıları… Kimindeyse bunların yanında mide bulantısı, öksürük ve/veya ishal. Son haftalarda benzer vakaları sık duyar olunca, konuyu uzmanına sordum. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a... Esin Hoca harika bir özet yaptı. Başlık başlık aktarıyorum.

KIŞ NASIL GEÇTİ?

Bu kışı ardışık ya da uzayıp bir türlü iyileşmeyen gribal tablolarla geçirdik. Hatırlarsınız, sosyal medya ve tıp dışı çevrelerde ‘kombo’ ya da ‘kokteyl’ virüs gibi tanımlamalar yapılmıştı. Ateş, halsizlik, kırıklıkla seyreden, yüksek ateşin 3-5 gün, halsizliğin ve öksürüğün ise günler, haftalar bazen de aylarca sürdüğü solunum yolu infeksiyonlarıyla…

Dünyada hâlâ veri toplayan ülkelerin verilerine göre; COVID-19’un yeni varyantı, nisan başına kadar yüksek düzeyde dolaşımdaydı ve kırılgan/yaşlı kişilerde ölümlere yol açıyordu.

SON HABERLER

Ama COVID-19, son 2-3 haftadır, pandemi başladığından beri en düşük düzeyinde seyrederken, İngiltere son bir haftadır artış olduğunu bildiriyor. Yakın komşumuz Suriye de nisanın ilk haftasından itibaren COVID-19 ve ilişkili ölümlerin arttığı bilgisini veriyor.

Grip, yani ‘influenza’ da aşı olmayanlarda ölümcül ve ağır seyretti. Bu yıl Türkiye’de aşılanma düzeyleri zaten çok düşük. Grip salgını, acil servisleri dolduran hızını kesti ama hâlâ var.

19 Nisan 2024, Cuma 07:00

Beşiktaş basketbol

Beşiktaş, futbolda tarihinin en başarısız sezonlarından birini geçiriyor. Böyle bir yılda camia, basketbol ile biraz olsun teselli buluyor. Erkek takımı Avrupa Kupası’nda yarı finale kadar ilerlerken, kadın takımı Eurocup’ı finalde kaybetti ve yurda Avrupa ikinciliği madalyasıyla döndü. BJK Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Arat, eski bir basketbolcu. Dolayısıyla basketbol şubesine farklı bir gönül bağı var. Arat, hem erkek hem kadın basketbolda yatırımlara ve yapılanmaya devam edeceklerini söylüyor. Aynı zamanda kulüp bütçesinden basketbola ayrılacak payın artacağını da…

YENİ MODEL

BJK Basketbol, yılbaşından bu yana 4 kişilik bir icra kurulu tarafından yönetiliyor. Özkan Arseven’in başkanı olduğu kurulda Görkem Bilgi, Ali Berke Tükenmez ve Ahmet Budan yer alıyor. Geçen hafta Londra’da bu 4 isimle beraberdik. Gördüğüm o ki, icra kurulu kısa sürede bir ‘takım’ olmuş. Bu önemli çünkü şube yönetimlerindeki uyum ya da uyumsuzluk, takımlara ve altyapıya doğrudan yansır. İcra kurulunun heyecan, özveri ve konsantrasyonu Beşiktaş Basketbol takımlarının yakaladığı ivmenin devam edeceğinin habercisi bence. Genel menajerler de baş antrenörler ile birlikte takımların başarısında büyük pay sahibi. Erkek takımı Beşiktaş Emlakjet’te Nedim Yücel, kadın takımı Beşiktaş BOA’da Bengü Arseven yeni ve daha büyük başarılar için mesai veriyor. İki eski basketbolcu, şimdi Beşiktaş’ın genç oyuncularının ağabey ve ablaları

AİLE ORTAMI

Takım sporlarında başarıyı getiren faktörlerden biri de ‘aile’ olabilmektir. Londra dönüşü, uçakta Beşiktaş Kadın Basketbol Takımı’nda bu havayı yaratan ‘aile’ ile de beraberdik. Arseven çifti ile… Genel Menajer Bengü Arseven ve eşi Basketbol İcra Kurulu Başkanı Özkan Arseven, takımların da birer ‘aile’ olduğunun altını çizip “Böyle devam edeceğiz” dediler.

İşte Arsevenlerin anlattıkları…

* Beşiktaş, kadın basketbolunda çıtayı üst seviyeye taşıdı. İlerisi için daha da büyük hedeflerimiz var ve bütün planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. Orta bütçeli bir takımla yakaladığımız bu başarıyı, gelecek sezon daha geniş rotasyonlu, daha güçlü bir takımla daha ileriye taşıyacağız.

16 Nisan 2024, Salı 07:00

Beşiktaş'tan haberler

Bayram tatilini ailemle geçirdim. İkinci ve en büyük ailem; Beşiktaş ile. Beşiktaş Kadın Basketbol Takımı ve Basketbol İcra Kurulu üyeleriyle birlikte Eurocup finali için İngiltere’nin başkenti Londra’daydık. Beşiktaş basketbol şubesiyle ilgili güzel ve umut veren haberleri bir sonraki yazımda aktaracağım.

SİSTEM VE KURUMSALLIK

11 Nisan Perşembe akşamı Londra’dan İstanbul’a dönerken, uçakta Başkan Hasan Arat ve BJK Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Şakul ile sohbet ettik. İkili Londra’ya, İsviçre’nin Cenevre kentinden gelmişlerdi. Cenevre ziyareti ve devamında Beşiktaş’ın kurumsal gündemini yönetici Kaan Şakul şu başlıklar altında anlattı:

* Cenevre’de UEFA Başkanı Aleksander Ceferin ile görüştük. Beşiktaş’ı zaten iyi tanıyorlar ama gördük ki UEFA Başkanı Türkiye’yi çok yakından takip ediyor. Federasyon meselesine hakim. Bizim gündemimizdeki hakemler ve VAR konusu onların da gündeminde. Bu konularda da fikir alışverişinde bulunduk.

* Beşiktaş olarak İngiltere’de birçok kulüple ilişkilerimiz var. Hem kulüp sahipleri hem sportif direktörler düzeyinde... Bu seyahatimizde Fulham ve Arsenal’i ziyaret ettik.

* Fulham daha geleneksel, tesisleri şehir içinde. Bu anlamda Londra kulüpleri içinde biraz daha Beşiktaş’a benziyor. Gelenekçi yapısı ve altyapıya verdiği önemle de bize benziyor.

* Her iki kulüple de sadece futbolcu almak, satmak konularında değil, daha yapısal ve kurumsal konuları da konuştuk. Futbolun yönetimi, scouting (oyuncu izleme) sistemi, oyuncu datalarının değerlendirilmesi gibi konular...

05 Nisan 2024, Cuma 07:00

Her şey çocuklarımız için

Normal zamanlarda pek de hatırlamadığımız; değerini, ihtiyacımız olduğunda fark ettiğimiz bir grup insan var bu hayatta: Hekimler… Ancak sağlık sorunları yaşadığımızda biliyoruz tıp doktorlarının kıymetini. Misal cerrahların ‘hayati’ olduğunu ameliyata girerken idrak ediyoruz. Laf aramızda, ameliyat sonrası, sağlığımıza kavuşunca da yine unutuyoruz. Cerrahlar arasında bir grup var ki; onların yeri daha da ayrı. Çocuk cerrahlarından bahsediyorum. İnsan, kendinden önce çocuğunu düşünür. Hele evladının sağlığı söz konusu olduğunda, gözü dünyayı görmez.

HER ŞEY ÇOCUKLARA ÖZEL

Bu pazar özel bir gün. Anlatacağım… Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Çocuk Cerrahı Prof. Dr. Tutku Soyer, mesleğinin bilinmeyen ama kritik noktalarına dair şunları anlattı:

Çocuklar yetişkinlerin küçültülmüşü değildir. Genellikle sorunlarını ifade edemezler. Özellikle belli bir yaşa kadar durumları hakkındaki sorulara yanıt veremezler. Çoğu zaman sakince muayene etmemiz bile kolay olmaz.

Çocuğun muayeneden itibaren kendini rahat hissetmesi önemlidir. Çocuk cerrahları, çocukların gereksinimlerini anlamaya yönelik yoğun bir eğitimden geçmiş, bu konuda deneyim kazanmıştır. 6 yıllık tıp fakültesinin ardından en az 5 yıl da uzmanlık eğitimi alırız biz.

Fiziksel ortam ve kullandığımız donanım da çocuklara özel. Biz, hastalıkları, çocukları en az yıpratacak şekilde anlayıp tedavi etmeye odaklıyız. Bu hastalıkların çoğu da çocuklara özel durumlar ve bazıları nadir görülen hastalıklar.

TÇCD

Prof. Soyer’in genel sekreteri olduğu Türkiye Çocuk Cerrahisi Derneği’nin başkanı Prof. Dr. Çiğdem Ulukaya Durakbaşa’nın da önemli mesajları var:

02 Nisan 2024, Salı 07:00

Nedir, ne değildir?

Son söyleyeceğimi en baştan yazayım: Seçim bir yarıştır. Savaş değil. Siyaset de mücadeledir. ‘Ölümkalım’ meselesi değil. Kazananların da kaybedenlerin de en başta bu gerçeği görmesi gerek. Politikacılar bu işi kendileri ve yakın çevreleri için değil -gerçekten dedikleri gibi- toplum ve ülke için yapıyorsa; nöbet değişimlerini de normal karşılamaları gerekmez mi? Siyasi partiler bazen galip, bazen mağlup olur. Toplum ve ülkeye hizmet sadece iktidardayken değil, muhalefette de mümkündür. Demokrasi de zaten bu demek değil mi?

UMUT

31 Mart 2024 seçim sonuçları üzerine tarafların yaptığı açıklamaları bu açıdan değerlendirince, ben ülke adına umutlandım doğrusu. Umutlandım çünkü, kazananların şımarıklık ya da intikam duygusuyla hareket etmediğini gördüm. Umutlandım çünkü, kaybedenlerin sonucu sükûnet ve olgunlukla karşılayıp ‘özeleştiri’den bahsettiğini izledim. Cumhuriyet Türkiye'sinin genlerinde aslında zaten var olan demokrasi kültürünün yerleşmesi, hatırlanması adına önemlidir bu tablo.

BUNDAN SONRASI

Seçim sonuçlarıyla oluşan atmosfer çok yakında dağılacak. Başta CHP olmak üzere muhalif cenahtaki coşku, yerini dingin ve gerçekçi bir özgüvene bırakacak. Benzer şekilde, başta AK Parti olmak üzere iktidar kanadı da mevcut moral bozukluğunu geride bırakmak için adımlar atacak. Özetle Türkiye, kısa bir süre sonra, başta ekonomi olmak üzere rutin gündemine dönecek. 31 Mart’ta sandıktan çıkan sonuç, dün itibariyle başlayan yeni dönemin dinamiklerini muhakkak ki etkileyecek, hatta belirleyecek olsa da yerel yönetimler ile merkezi idarenin mesaileri kendi kulvarlarında devam edecek.

MESAJLAR, DERSLER

Bu sütunun takipçileri bilir; toplumun, parti farkı gözetmeksizin, siyaset kurumuna olan güveninin ciddi bir erozyona uğradığını defalarca yazdım. Bu bağlamda 31 Mart sandığına katılımın düşük olacağı yönündeki tahminimi de… Nitekim öyle de oldu. Ülke insanı, siyasetçilerin dertlerine deva olacağına pek inanmıyor artık. Bu, yakın vadede politikacıların üzerinde kafa yorması gereken bir nokta. Siyasete, dolayısıyla da demokrasiye olan inancın zedelenmesi, orta ve uzun vadede tehlikeli bir durum. Klasik ifadeyle bütün partiler şimdi seçmenin kendilerine verdiği mesajları irdeleyecek.

Yeni sınavlara da seçim sonuçlarından çıkartacakları derslere göre hazırlanacaklar. AK Parti-CHP ikilisinde örnek vereyim. CHP’nin yüzde 37 nokta 8’i ‘tarihi bir zafer’, AK Parti’nin yüzde 35 nokta 5’i ‘büyük bir yenilgi’ olarak adlandırılıyor. Arada yüzde 2 buçuk fark yok ama sonuç bu. Demem o ki; bütün partiler işte bu gerçek ışığında bakmalı geleceğe. CHP, zafer sarhoşluğu yaşamadan, AK Parti’nin bunca sene hep kazanırken bu defa neden kaybettiğini irdelemeli; AK Parti ise rakibinin bunca yıldır hep kaybederken bu sefer nasıl başardığını (tek bir kişi ya da faktöre indirgemeden) analiz etmeli. Çünkü…

01 Nisan 2024, Pazartesi 07:00

Yeni dönem

Türkiye’de yerel seçimler hiçbir zaman sadece ‘yerel’ seçim olarak kalmamıştır. Yerel, genele hep yansımıştır. Mahalli seçim sandığından çıkan sonuçlar siyasetin ve dolayısıyla ülkenin genelini şekillendirmiştir. Yazıya başlık tercihimin nedeni budur. Bugün itibarıyla de ülkede yeni bir dönem başlıyor.

1994

Somut örnek tam 30 sene önceki yerel seçim. 28 Mart 1994 mahalli idareler seçimi…

O seçimde 76 ilin 28’ini merhum Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Refah Partisi’nin adayları kazanmıştı. En önemlisi de Ankara ve İstanbul’u. İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Melih Gökçek büyükşehir belediye başkanı oldular. Sonrasını da hepimiz biliyoruz. 1994’te yerelde yazılmaya başlayan hikâye, genelde bugün de devam ediyor. İşte bu sebeple diyorum, dün akşam itibarıyla yeni bir dönem başladı diye. Sözünü ettiğim doğrudan iktidar değişikliğini beraberinde getirecek bir dönem değil. Siyasette dengelerin ve gündemin yeniden şekilleneceğini söylüyorum.

NELER BEKLENEBİLİR?

An itibarıyla soru şu: Dün sandıktan çıkan sonuçların ardından bugünden başlayarak Türkiye siyasetinde nasıl gelişmeler yaşanabilir? Üzerinde daha çok konuşuruz ama ilk akşamdan altı çizilmesi gereken birkaç noktayı sıralayayım.

1-Sandıktan çıkan sonuçlar üzerine ilk akla gelen ve dün akşam itibarıyla hemen herkesin bahsettiği ‘erken genel seçim’ ihtimâli zannedildiği kadar kolay ve çabuk olmaz. Lâkin gündemden de hiç düşmez.

2-Başta emekliler olmak üzere, ekonomik durumdan muzdarip kesimlerin tepkisi sandığa yansıdı.

29 Mart 2024, Cuma 07:00

Sandığa giderken

Yarından sonra sandık başındayız. Yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. 31 Mart 2024 yerel seçimi de öncekiler gibi ‘yerel’ değil adeta ‘genel’ seçim havasına büründü. Daha doğrusu, bile isteye büründürüldü; siyasetçiler tarafından. Türkiye aslında; geçen yılki Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerinin ardından seçim atmosferinden hiç çıkmadı. 14-28 Mayıs 2023 seçimleri biter bitmez siyasette -kısa zamanda- çok şey değişti malum. Muhalefet cephesinde, Millet İttifakı dağıldı.

Tabiri caiz ise eski dostlar düşman oldu. İktidar kanadında da Cumhur İttifakı’nın Mayıs 2023’teki yapısı bozuldu. İttifak, kurulduğu ikili formuna döndü. AK Parti-MHP iş ve güç birliği sürüyor. Pazar günkü seçimde; Yeniden Refah, İYİ Parti, DEM, Zafer Partisi ve TİP; bazı seçim bölgelerinde -kaybetse de- sonuç üzerinde belirleyici olacak. Özellikle bu beş partinin alacağı oyların, genel siyasi tabloyu, dolayısıyla da dengeleri yeniden şekillendirmesi kuvvetle muhtemel. Bu nokta önemli çünkü, yerel seçimden hemen sonra ülkenin bir numaralı gündem maddesi ‘yeni anayasa’ süreci olacak.

SEÇMENiN RUH HALi

Son 48 saate girildiğinde seçmenin hâletiruhiyesine dair gözlem ve izlenimlerimi listeledim. Elbette istisnalar vardır. Yanıldığım noktalar da olacaktır. Okuyacağınız benim listem…

Oy vermeye gitmeyeceğini söyleyenlerin sayısı, önceki seçimlere oranla yüksek. Dolayısıyla katılım geçmiş seçimlerden düşük olursa şaşırmayacağım.

İnsanların çok büyük kısmı, parti farkı gözetmeksizin, politikacılara ve siyaset kurumuna olan güvenini kaybetmiş durumda.

Seçmenin yine kahir ekseriyeti (ezici çoğunluk) yerel mevzulardan ziyade, ülkenin genel durumuyla ilgileniyor. Başta da ekonomik zorluklarla.

Üslupları, birbirlerini suçlayıcı kampanyaları, mal varlığı tartışmaları; sandığa gidecek sokaktaki insanın gözünde, belediye başkan adaylarını ‘aynı’laştırıyor. “Hiçbirinin diğerinden farkı yok” ya da “Hepsi aynı” cümlesini, bu yüzden çok sık duyuyoruz.

26 Mart 2024, Salı 07:00

Mehmet Ceyhan emekli oluyor

“50 yıllık serüvenin sonu… Tam 50 yıl önce öğrenci olarak kapısından girdiğim Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki görevimi genç arkadaşlarıma gönül rahatlığıyla bırakıyorum. Onlar bu bayrağı çok daha ileriye taşıyacaklar. Beyninize yüklenen bilgi ve deneyim uykularınızı kaçırıyorsa, farklı bir noktadan başlayıp devam etmek kaçınılmaz oluyor. Zamanı uygun olan dostları beklerim.” Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sosyal medya hesaplarından bu paylaşımı yaptı dün.

PANDEMİDE ÜNLENDİ

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, alanında ülkenin en önemli bilim insanlarından. Bilen biliyordu ama Türkiye onu asıl, COVID-19 pandemisiyle birlikte tanıdı. Prof. Ceyhan, o süreçte verdiği röportajlar ve katıldığı canlı yayınlarda aktardığı bilgilerle kamuoyunun aydınlanmasına ve bilinçlenmesine büyük katkı sağladı. Net üslubu zaman zaman bazılarına rahatsızlık verdi. Özellikle aşı karşıtları, başka bazı meslektaşları gibi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ı da hedef aldı. Eleştiri sınırlarını aşıp hakaret, iftira ve karalamaya varan tezviratla karşılaştığında susmadı, geri adım atmadı. Görüşlerini, bilimsel verilere dayandırarak paylaşmaya devam etti. Pandemi gündeminde defalarca röportaj yaptığım Mehmet Hoca’yı dün, bu defa emekliliğiyle ilgili aradım.

TEK ÜZÜNTÜSÜ…

67 yaşındaki Prof. Mehmet Ceyhan, yaş haddinden emekli oluyor. Ceyhan’a bundan sonraki planlarını ve görevden ayrılırken vermek istediği mesajları sordum. İşte cevapları:

Ben görevimi bırakıyorum, mesleğimi değil. Mesleği bırakmak mümkün değil. Elbette çalışmaya devam edeceğim. Eve çekilip oturmak yapabileceğim bir şey değil. Bunca yılın bilgi ve birikimiyle, farklı pozisyonlarda bu toplum ve ülkeye katkı vermeyi sürdüreceğim.

İnsanlar COVID-19 dönemini biliyor ama ben aslında daha önceki pandemilerde de hep aktif görev aldım. Bilim kurullarında, Sağlık Bakanlığı’nın komisyonlarındaydım. Hatta ‘domuz gribi’nde sözcülük de yaptım ama onlarda sokağa çıkma yasağı ve açık oturumlar olmadığı için insanlar pek hatırlamıyor.