Giriş
Tüm güvenlik tedbirlerine rağmen perakende mağazalarında hırsızlık olayları bir türlü engellenemiyor. Tyco Retail Solutions’un 14 ülkeyi kapsayan araştırması dudak uçuklatır cinsten. Hazırladığı rapora göre bu tür kayıpların sektöre maliyeti yılda 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış.
Türkiye'de ise sektöre yakın kaynaklardan aldığımız tahminlere göre bu rakam 1 milyar lira civarında. Yani dünya ortalamasının üzerinde. Türkiye'de en çok çalınan ürün çikolata, bal, jilet ve tekstil ürünleri olurken dünya genelinde ise aksesuar-takı ilk sırada yer alıyor.
Bu kayıpların büyük bir kısmı müşteri hırsızlığından kaynaklanırken bir kısmı ise personele ve tedarikçilere bağlı yaşanıyor. Burada personelin dikkatsizliği yüzünden tedarikçilerin teslim ettiği mallar fazla gösteriliyor. Kayıp değeri açısından bakıldığında ABD 42 milyar doların üzerinde bir tutarla ilk sırayı alıyor.
Çin 13.5 milyar dolar ile ikinci sırada, İngiltere ise yaklaşık 7.5 milyar dolar üçüncü sırada yer alıyor. Sadece bu tür kayıplar yüzünden batan şirket sayısı için kesin rakam verilemese de öngörülere göre yüzde 30 civarında. Hatta öyle ki hırsızlıklar yüzünden batmış ama bunun farkında bile olmayan şirketler var.
En basitinden düşünürsek bir mağaza tezgahının önünden geçen 20 kişiden biri 1 elma dahi alsa bir aylık ya da yıllık kayıp hesabını siz yapın.
20 yıl Migros'ta sırasıyla Meyve-Sebze Pazarlama Müdürlüğü, Toptan Satış Müdürlüğü ve Gıda Grup Müdürlüğü görevlerinde bulunan Ercüment Tunçalp, bir yazısında genel müdürün özel izniyle süpermarketin birinden kasaya uğramadan 4 adet bisiklet, başka bir marketten de büyük boy deterjanlar çıkarttığını ifade etmişti.
Hatta bir defasında da birinin paltosundan 18 adet 70’lik viskiyi nasıl yakaladığını anlatmıştı. Adam meğerse sırf bu işler için paltosuna özel cepler diktirmiş.
Tunçalp “Müşterinin de, tedarikçinin de, çalışanın da üzerinde hissetmediği bakışlar cesareti artırır” diyerek personel sayısının ve teknolojik donanımın önemine dikkat çekiyor.
Bu yöndeki yatırımlar emin olun çok büyük sorunları bertaraf ediyor. Ne kadar büyük zincir market de olsanız çalışan her an üst yönetimin nefesini ensesinde hissetmeli.
Facebook’a seks davası
ABD’nin Teksas eyaletinde yaşayan bir kadın, kendisinin seks ticaretinde kullanılmasına göz yumdukları gerekçesiyle Facebook'a dava açtı.
Kadın, 15 yaşındayken kendisine Facebook üzerinden ‘arkadaşlık’ teklif eden bir kişinin şiddet uygulayarak tecavüz ettiğini, bu sırada çektiği fotoğrafları ise backpage.com sitesi üzerinden yayınlandığını belirtiyor. Ayrıca platform yöneticilerinin de bunu bildiği halde önlem almadığına vurgu yapıyor.
Davacı, söz konusu adamın kimliğini kontrol etmek için Facebook tarafından gerekli işlemlerin yapılmadığını ve kendisinin site üzerinde seks tüccarlarının bulunduğu konusunda uyarılmadığına da dikkat çekiyor. Davanın sonucu dünya genelinde emsal niteliği taşıyabileceği açısından kritik önem taşıyor.
Çünkü gerek şiddet ve tecavüz, gerek sözlü gerekse maddi saldırılara uğrayan milyonlarca mağdur var. Bu sorun bitecek gibi de görünmüyor.
Ne yapıp edip Facebook gibi platformların belki yapay zeka gücünü kullanarak bu kişileri ayıklamaları ve yeni üyelikleri de zorlaştırmaları gerekiyor.
Drone’lu defile
Yapay zekalı robot mankenlerden sonra drone’lu defileler de moda oldu. Artık çanta, ayakkabı, eşarp, saat gibi ürünler havadan tanıtılabiliyor.
İlk sonuçlar harika. Şu ana kadar her hangi bir kaza yaşanmadı. Ancak drone’lar ve robotlar alışkanlık yaparsa canlı modellerin işi gerçekten zor olacak gibi görünüyor. Normal bir manken defile başı ortalama 5 bin lira kazanıyor. Türkiye’de yılda kaç tane defile oluyor ki?
