Nazlı Erdol Böylesini izlemediniz!
HABERİ PAYLAŞ

Böylesini izlemediniz!

Daha önce yerli korku filmlerini izleme ya da şöyle bir bakma şansınız olmuş muydu? Olmadıysa da ben söyleyeyim, maalesef iyi değillerdi. Yani sizi korkutmaktansa güldürmenin ötesine geçebilmişlikleri pek yok.

Bunun pek çok sebebi var elbette. Söz konusu nedenleri sıralamak istesek liderliği Türkçenin bu tarz filmlerde eğreti durması göğüslüyor. Hemen ardından da efektler, oyunculuk, ses, makyaj, şu, bu derken liste uzayıp gidiyor. Burada kimseyi suçlamak, hor görmek, aşağılamak niyetinde hiç değilim. Neticede yapmaya çalışılan şey çok yeni, üstelik şu ana kadar da oldukça kısırdı. Seri katilimiz, perili evimiz, zombimiz, vampirimiz yok ki bizim. Üç harflilerimiz var, oradan da beslen beslen bir yere kadar. Haliyle ne oluyor? İki tane sessiz harfin yan yana yer aldığı tek kelimelik isimleriyle, benzer konuları işleyen filmler birbiri ardına çekiliyor, ama kimse sonuçtan pek memnun kalmıyor.

KORKUTMUYOR, GERİYOR

Haberin Devamı



Şimdi, gelelim “Baskın: Karabasan”a... Okuduğum birkaç izleyici yorumunda gördüm ki “Yav karabasan böyle bi’ şey değil ki, yanlış olmuş bu film, 1 buçuk saatimi bana geri verin” nidaları havada uçuşuyor. Şimdi, isimden bi’ uzaklaşalım lütfen, filme bakalım…

Sofrada bol “goygoy” yapan 5 polisin bir ihbar üzerine yola çıkması ve birbirinden garip olayların ardı arkası kesilmeden sürmesiyle ilerleyen “Baskın: Karabasan”, gayet gergin ama somut olarak nispeten “olaysız” geçen ilk yarısının ardından biraz gereksiz uzatılmış ama insanı iyice geren ikinci yarısıyla devam ediyor.

TÜRK İŞİ GORE

Şimdi, filmin senaryosuyla ilgili sıkıntılar olduğu aşikâr. Lakin Baskın, zaten senaryosuyla değil sanat yönetmenliği, müzikleri, kurgusu, oyunculukları, görselliği, fikri ve yönetmenliğiyle öne çıkıyor. -Ki, daha önce çekilen yerli korku filmlerinin aksiye, ilk kez bir Türk işi gore filmle karşı karşıyayız. (Gore nedir derseniz, “bol kanlı” olarak açıklayabiliriz.) İlk kez bir Türk filminde “BÖÖÖ, ÖCÜ!” şeklinde korkutulmaktan kurtulup bu denli şiddet ve kan gördük. Tabii eğer “Kan revan ortamlar bana gelmez” derseniz, o zaman ya bu filmden uzak durmanız ya da zaman zaman gözlerinizi kapatmanız gerekecek.

VATANDAŞIN BAŞINA KORKUNÇ HADİSELER GELSE NE YAPAR?


Malum, filmimiz 5 polis memurunun, “içimizden biri”lerinin başından geçen olayları aktarıyor. Hal böyleyken, vatandaş kendini daha önce karşılaşmadığı türden garip olayların içinde bulsa nasıl bir tepki verir, ne der, ne yapar bunları da izliyoruz Baskın’da. Bu kısımları, polis abilerin muhabbetlerini, tepkilerini ve hatta küfürlerini gayet mantıklı bulduğumu da belirtmeliyim. Ayrıca evet, filmde bolca, fazlaca küfür var, bu da aklınızın bir köşesinde bulunsun.

AMERİKALILAR DA İZLEYECEK

Can Evrenol’un yönettiği Baskın, galasını Toronto Film Festivali’nde yapmış ve bol övgü almıştı. Filmle ilgili bir güzel haber ise, Amerika’da gösterime girecek olması. IFG Midnight tarafından dağıtımı yapılacak Baskın, bu zamanda kadar Amerika’da en fazla kopya sayısı ile gösterime giren Türk filmi olma özelliği taşıyor. Ayrıca filmin Amerika’da vizyona giren ilk Türk korku filmi olacağını da hatırlatalım.

İLK VE TEK


Sadede gelmek gerekirse; “Blair Witch” ve “Evil Dead”e ufaktan selam çaktığını da düşündüğüm Can Evrenol’un bir sonraki filmini merakla beklememi sağlayacak bir “Baskın: Karabasan” izledim. Daha önce böyle bir “Türk işi korku filmi” izlemediğinizden emin olarak, gidin, izleyin diyorum.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder