CIA Başkanı ne diyorsa o

“Ortadoğu 50 yıllık bir geçiş sürecinde. Büyük güçler, Ortadoğu’da nüfusu 10 milyonu geçen bir ülke istenmiyor. İsrail’in güvenliği bakımından, Amerika bakımından. Bugün bölgemizde 20 devlet varsa 50 yıl sonra 70 devlet olacak. Bu bölgenin neden bölünmesi, parçalanması isteniyor? Büyük güçler karar verdi, ‘Bu bölüşüm savaşını Washington’da mı verelim yoksa Afganistan’da mı verelim, Londra’da mı verelim yoksa Şam’da mı?” diye düşündüler. Sonra bu savaşı buralarda verme kararı aldılar. ‘Büyük devletler yerine, küçük, güdümlü, birbirine bağımlı (hatta düşman) devletler olursa kimseye kafa tutamazlar.’ diye düşünüyorlar.” Bu sözler sıradan birinin değil bugün dünyanın nefesini tutup izlediği Musul’un DEAŞ’ten kurtarılması operasyonu hakkında en fazla bilgiye sahip kişilerden birisi olan CHP Genel Başkan yardımcısı ve milletvekili Öztürk Yılmaz’a ait. (17 Ekim 2016 Tarafsız Bölge programı)

Amaç DEAŞ’tan kurtulmak mı?

Pazartesi günkü yazımın başlığı “Mesele İsrail’in güvenliği ise gerisi teferruattır” başlığını kullanmıştım. Bugün ABD Başkan adayı olan Hillary Clinton’un 2012 sonunda yazdığı bir e-postayı hatırlatmıştım. Clinton, İsrail’in güvenliği ve bölgede tek nükleer silaha sahip güç olma özelliğinin korunması için Suriye savaşının önemini anlatıyordu. ABD Irak’a da aynı gözle bakar. Meselenin özü İsrail’in güvenliğidir. İsrail, kendisine yönelik en büyük tehdit olarak İran’ı görmektedir. İran’ın nükleer silah sahibi olması girişimi bile büyük bir tehdit olarak görülür. Dolayısıyla Ortadoğu’daki bu 50 yıllık kargaşada hedef ülkelerden biri de İran’dır. Elbette Türkiye de aynı riskle karşı karşıyadır. CHP’li Öztürk Yılmaz da bölgesel paylaşım savaşlarının arasında gizlenen ana gerekçelerden birinin İsrail’in güvenliği olduğunu anlatıyor. Mesele’nin tek başına DEAŞ’tan kurtulmak olmadığı gitgide daha net anlaşılacak. Biz bugün ‘Musul’u kurtarma operasyonunda Sünniler mi var, Şii’ler mi, Kürtler mi var, Araplar mı?' diye tartışırken uzaklarda birileri bölgenin 50 yıllık haritasını çizmiş, olan biteni izliyor, bölge insanı da birbirini boğazlıyor. ABD Başkanı Obama dahil herkes terörle mücadeleden, Suriye’nin toprak bütünlüğünden bahsediyor. Boş verin siz onları ABD’nin istihbarat teşkilatı CIA Başkanı John Brennan ne diyor ona bakın; “Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanabileceğinden kuşkuluyum, bu iki ülkenin de merkezi bir hükümet tarafından yönetilebileceğini tahmin etmiyorum." (9 Eylül 2016) Yani amaç yalnızca parçalanmış Irak ve Suriye değil, paramparça edilmiş Irak ve Suriye’dir. İşte meselenin özü budur.